AHMET TÜRK'TEN AÇIK TEHDİT: TÜRKİYE'Yİ ŞİKAYET EDECEĞİZ! 

eve donus yasasi adi altinda dagdaki vatana silah atmis teroriste af veriyorsunuz ama sadece bireye karsi hasbel kader islemis olduklari suctan dolayi cezaevlerinde kotu kosullarda yatan kader mahkumlarina af vermiyorsunuz ve biz yakinlarina da sahip cikmiyorsunuz sayin devlet buyuklerim...

Başbakan Recep Tayip Erdoğan ne demiş, "katili affetme yetkisi maktulün várislerine aittir" . Şimdi bu sözden hareketle ne senaryolar/kurgular türeyecek.. hep birlikte göreceğiz. Ancak bir vatandaş olarak siyasetten soyutlanmış olark yalın düşüncelerimi ifade etmek istiyorum. Devlet zaman zaman “Af Kanunu” çıkarıp, çeşitli vesilelerle suç işlemiş mahkumları yeniden topluma kazandırma denemesi yapıyor ve her seferinde sonuç hüsranla bitiyor. Salıverilen küçük bir “kader mahkumu”nun dışında kalan ağır suç işlemiş olanlar daha da ağır bir suç işleyerek geldikleri yere geri dönüyorlar. İstatistikler ve toplumsal gözlemler bunu açık açık gösteriyor. Bu işin bir boyutu. Diğer boyutu ise, birkaç kısa örnek: Türkiye Büyük Millet Meclisinde “Af”fa kalkan ellerin sahiplerine sormak lazım; Sizin hiç kardeşiniz vurulup geride birkaç yetim, boynu bükük bir eş, tarumar olan bir aileniz oldu mu? Sizin hiç kızınız, bazı hayvanlaşmış sapıklar tarafından tecavüze uğradı ve siz kızınızı tedavi ettirecek parayı bulabildi iseniz klinik klinik dolaşıp O’nu ruh sağlığına kavuşturmak için çırpındınız mı? Sizin anneniz hiç kapkaç kurbanı olup caddelerde kol çantasından kurtulmak için metrelerce sürüklendi ve hayatının bundan sonrasında kendi kendine sokağa çıkma yasağı koydu mu? Milletin varını yoğunu hortumlayanların, milli kaynakları yerli yabancı kan emici vampirlere peşkeş çekenlerin hiçbirşey olmamış gibi salına salına keyifle bir hayatı sürdürürken parasını onlara kaptırmış ya da onların peşkeşi ile kanının sömürüldüğünü bilenlerin boynu büküklüğünü hiç içinizde hissettiniz mi? Bu sorulara daha yüzlerce soru eklemem mümkün? Bu durumda, kimi kimin adına affediyorsunuz. Şeriatın kestiği parmak acımaz demiş atalarımız. Suçluları mer’i kanunlarla yargılanmasına hiç itirazım yok. Ama yargıladıktan sonra, suçluluğu kesinleşmiş kişilerin cezalarına uygulanan indirimi bir vehamet, affı ise bir dehşet aptallığı olarak görüyorum.

Emekli Tümgeneral Osman Özbek, eski milletvekili CHP’li Mehmet Tomanbay’ın öncülüğündeki ‘CHP Demokratik Değişim Hareketi’nin 20. hafta toplantısında “22 Temmuz Seçimlerinin Şifreleri” başlıklı bir konferans verdi. Özbek, ABD’nin Türkiye’yi ılımlı İslam ülkesi haline dönüştürme isteği olduğunu söyledi. AKP’yi ABD’nin güdümlemesiyle hareket etmekle suçlayan Özbek, “ABD, Türkiye’de ılımlı İslam istiyor. Atatürkçü, laik, cumhuriyetçi bir Türkiye istemiyor. Atatürksüz, ordusuz Türkiye istiyor” diye konuştu. 22 Temmuz seçimlerinin hileli olduğunu iddia eden Özbek, “Bilinçsiz halk elektriğe zam yok diye oy veriyor. TOKİ, hastanelerin birleştirilmesi, yeşil kart, duble yollar ile halkı etkiliyorlar. Halka seçim öncesinde 5 milyar dolar mal ve para dağıtıyorlar. Oy vermeleri için yemin ettiriyorlar, senet imzalatıyorlar, çek dağıtıyorlar” dedi. Özbek, Başbakan Recep Tayip Erdoğan’ın şehitlere ‘kelle’ diye hitap etmesinin Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nden oy kazanmasına neden olduğunu ileri sürerek, “Türkiye’nin her yerini gezip, orduyu seçkinci, azınlıkçı, muhtıracı, baskıcı, din düşmanı olarak gösterdiler” diye konuştu. Özbek, AKP’ye oy verenlerin bir çoğunun bunu ifade etmekten utandıklarını savunarak, siyasi düzlüğe çıkılabilmesinin yolunun, CHP ve MHP’nin kadrolarını yenilemesine ve merkez partinin kurulmasına bağlı olduğunu anlattı 17:44 Emekli Tüm General Osman Özbek Pasa