AB'YE EN SERT TEPKİ YENİÇAĞ'DAN: AB TERÖRİST İLAN EDİLSİN! 

Emperyalİstler, işbirlikçilerine sahip çıktı ve terörist Osman Öcalan’ın, PKK’nin şefi sıfatını kullanarak, Adalet Divanı’na yaptığı başvuruyu kabul etti. Eli kanlı katillerden oluşan PKK, 2002’de dahil edildiği AB terör örgütleri listesinden çıkarıldı.

Bu aşağılık kararla Türkiye üzerindeki emellerinden vazgeçmediklerini bir kez daha gösteren AB, dayattığı kriterlerle altımızı oymayı sürdürüyor. Başvuruyu yapan Osman Öcalan ise K. Irak’ta ABD himayesinde mutlu bir hayat sürüyor. 

Avrupa PKK’yı terör listesinden çıkardı
Teröristbaşının kardeşi Osman Öcalan’ın başvurusunu değerlendiren Avrupa Adalet Divanı, PKK terör örgütünün AB listesinden çıkarılmasını kabul etti

Haber : Macit SOYDAN
Avrupa Adalat Divanı, PKK’nın AB terör örgütleri listesine alınmasına yönelik itirazı kabul etti. Örgüt 2002 yılında AB terör örgütleri listesine dahil edilmişti. Bölücübaşı Abdullah Öcalan’ın kardeşi Osman Öcalan’ın başvurusunu değerlendiren Adalet Divanı PKK terör örgütünü AB listesineden çıkarmayı kabul etti. Bu kararla, PKK’nın daha önce listeye alınırken uygulanan prosedürün yanlış olduğu kabul edilmiş oldu.

Yeni düzenleme yapılacak
Şimdi prosedürün gözden geçirilmesi gündeme gelecek. Avrupa Adalet Divanı PKK’nın terör listesine alınması kararını usul yönünden eksik bulduğu için bozdu. PKK’nın yeniden Avrupa terör listesine alınması için AB’li yöneticilerin gerekli olan düzenlemeleri yapması gerekiyor.

Süreç nasıl işlemişti?
Avrupa Adalet Divanı’nın terör örgütü PKK’nın AB terör örgütleri listesine alınmasına bu yıl başında adli itiraz yolunu açması tartışmaları artırdı. Terörist Osman Öcalan, “PKK’nın şefi” sıfatını kullanarak, Lüksemburg’da bulunan Adalet Divanına avukatları aracılığıyla başvuruda bulunmuş, örgütün 2 Mayıs 2002’de dahil edildiği AB terör örgütleri listesinden çıkarılmasını talep etmişti. Bu girişime, KNK (Kürdistan Ulusal Kongresi) adına da Şerif Vanlı katılmıştı. Adalet Divanı Mahkemesi, 15 Şubat 2005 tarihinde, AB Konseyi’nin PKK’yı AB terör örgütleri listesine alan kararına yönelik itirazı reddetmiş, Osman Öcalan’ın da söz konusu örgütü temsil etme yetkisi bulunmadığını açıklamıştı. Adalet Divanı, temyiz üzerine, terörist Osman Öcalan’ın adli başvuru hakkı olduğu görüşünü onaylayarak, teröristlerin taleplerinin yeniden incelenmesine yeşil ışık yakmıştı.

Etkisiz olacakmış!
AB’nin en yüksek siyasi karar organı olan AB Konseyi,  Avrupa Adalet Divanı’nın, terör örgütü PKK’nın AB terör örgütleri listesinden çıkarılmasına ilişkin kararının etkisiz olacağını açıkladı.

DTP alçak karara sevindi
DTP Grup Başkanvekili Selahattin Demirtaş, Avrupa Adalet Divanı’nın, “PKK’nın terör listesinden çıkarılmasına” ilişkin kararının metanetle karşılanması gerektiğini öne sürdü. Demirtaş, TBMM’de yaptığı açıklamada, kararın Türkiye’yi yakından ilgilendirdiğini, yayın organlarında, “Şok haber” olarak yayınlandığını belirterek, “Türkiye’de şokla karşılanan haber. Bizim tavsiyemiz, kararın metanetle karşılanması” dedi. Kararın, Türkiye’nin Kürt sorununa bakış açısını ne kadar değiştireceğini bilemediğini ifade eden Demirtaş, “Türkiye Cumhuriyeti yurttaşları olarak kendi sorunumuzu çözecek iradeye sahip olduğumuzu göstermeliyiz. Kürt halkını, uluslararası güçlerin elinden almak için ‘Kürt sorunu’nu çözmeliyiz. Sorunu biz çözmedikçe bizim dışımızda tartışılır, çözülür” diye konuştu.

TEPKİ YAĞDI
Türkiye düşmanlığına  yasal zemin hazırlandı
Avrupa Adalet Divanı’nın, PKK’yı terör listesinden çıkarması kararı, büyük tepkilere yol açtı. TUSAM Başkanvekili Ali Külebi, kararı “Avrupa’daki terör organizasyonlarının önünü açmak amacıyla alınmış, maksadını aşan bir karar” olarak değerlendirdi. Kararın Avrupa ülkelerinin Türkiye’yi parçalama konusundaki hedefleri doğrultusunda atılmış bir adım olduğunu söyleyen Külebi, “Terör örgütüne yeşil ışık yakarak, Türkiye düşmanlığına yasal zemin de hazırlanmıştır. Bu PKK’nın siyasallaşmasına da uygun bir zemin yaratacaktır” dedi.

Hükümet gereken cevabı hemen vermeli
Emekli Tümgeneral Alaattin Parmaksız, sürpriz bir karar olmadığını belirterek “Artık, Avrupa Adalet Divanı’nın tüm kararları meşruiyetini kaybetmiştir” diye konuştu. AB’nin parlamentosunda ve komisyonunda aldığı tüm kararların terör örgütü PKK’yı destekler mahiyette olduğuna işaret eden Parmaksız şunları söyledi: “Bu karar bizim beklemediğimiz bir durum değil. Yapılması gereken Türkiye’nin artık bunun karşılığında tedbir almasıdır. Hükümet ve parlamento buna gereken cevabı vermezse, millet verecektir.”

Terör tehdidini  hatırlatmak lazım
SP Genel Başkan Yardımcısı Ömer Vehbi Hatipoğlu ise, Adalet Divanı’nın kararının terör örgütü mensuplarını yüreklendireceğini ve eylemlerini güçlendireceğini ileri sürerek “Bu karar PKK sempatizanlarına moral anlamına gelir” dedi. Türkiye’nin müttefiki olarak gösterilen Batı ülkelerinin yıllardır PKK’nın arkasında olduğunu ve terör örgütüne lojistik destek sağladığını vurgulayan Hatipoğlu, Türkiye’nin diplomatik usulle Batılı ülkelere terör tehlikesini bir kez daha hatırlatması gerektiğini söyledi. 

Kararla PKK’ya  yol gösterildi
MHP Yozgat Milletvekili Mehmet Ekici de kararı “Hiç şaşırtıcı değil. AB ülkelerinin Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile ilgili gerçek niyetini ortaya koyan bir karar” sözleriyle değerlendirdi. Kararın, AB ülkelerinde terör örgütü PKK lehine yürütülen faaliyetlere yasal zemin hazırlamaktan ibaret olduğunu belirten Ekici, “Bu karar hepimizi ilgilendirir. Bu devletin parlamentosu ve sivil toplumu, buna karşı bir tepki ortaya koymak zorundadır. Çünkü bu, terör örgütünü legalleştirme adımıdır. PKK’ya AB tarafından yol gösterilmiştir” dedi.

AB Türkiye’ye  karşı iki yüzlü
CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu da, Avrupa Adalet Divanı’nın kararını tepkiyle karşıladı. AB’nin öteden beri Türkiye konusunda samimi olmadığını söyleyen Kılıçdaroğlu, “AB Türkiye’ye karşı iki yüzlü olduğunu bir kez daha ispatladı. Bunu çok net gösterdi. AB’nin PKK’yı terör örgütü kabul etmesi için bir Avrupalının ölmesi gerekir. Onların, insani değerlerini yargılaması lazım” dedi.

Bölücülerin hamileri
Bebek katili serbest bırakılsın
Eylül 2006’da Avrupa Parlamentosu binasında Avrupalı parlamenterlerin Yeşil Sol Konfederal grubundan PKK destekçisi Feleknas Uca ile Yeşiller grubundan İngiliz Jean Lambert‘in himayesinde yapılan basın toplantısına, terör örgütü uyeleri Nizamettin Toguc, Ahmet Gulabi Dere ve Reimar Heider katıldı. Toplantıda terör örgütü üyelerince dağıtılan imzali dilekçe örneğinde, terörist başı Abdullah Öcala’ın Türkiye’de adil olarak yargılanmadığı iddia edildi ve geçen süre içinde cezasını tamamladığı için serbest bırakılması gerektiği ileri sürüldü.

PKK yandaşına ödül
1995 yılında Avrupa Parlamentosu tarafından terör yandaşı Leyla Zana’ya “Sakharov Düşünce Özgürlüğü” verilmişti. Parlamentoya teşekkür eden Zana, ödülün sadece kendisine değil Kürt halkına verildiğini söylemişti.

‘Sayın Öcalan’sız çözüm olmaz
2006’nın Ekim ayında yine Avrupa Parlamentosu’nda PKK hamisi parlamenterlerin organize ettiği ve terör örgütü temsilcilerinin de gözlemci olarak hazır bulunduğu “Türkiye ve Kürtler” konulu konferansta ilk defa Türkiye’den toprak talepleri, en edepsiz biçimde dile getirildi. AB Türkiye Sivil Komitesi (EUTCC) Başkanı Kairanne Westrheim PKK’nın ilan ettiği sözde ateşkesin barış için büyük bir şans olduğunu savundu. Kürt sorununun çözülebilmesi için en önemli muhatapların Apo ve PKK olduğunu söyleyen Westrheim “Bence Sayın Öcalan siyasi bir liderdir” dedi.

Teröristbaşı ile  mutabakat  istediler
Aralık 2007’de Avrupa Parlamentosu’nda Kürtçe konuşan Leyla Zana, Öcalan ile mutabakat istedi. “Kürt sorunu” nun çözümü için Abdullah Öcalan’ı işaret eden Leyla Zana, “Sayın Öcalan’ın halkların birlikteliği ve barışı için rolünü son derece önemli buluyoruz” diye konuştu. Sadece Kürtlerin değil Türkiye’de bazı aydınların da kapsamlı mutabakattan bahsettiğinin altını çizen Zana, “Dünyadan beklenen, bu iradeye saygı duyulması ve uluslararası pazarlıkların dışında bırakılmasıdır” dedi. Leyla Zana, “İyi Kürt, kötü Kürt politikası iflas etmiştir” ifadelerini kullandı.

İspanya Anayasası talep ettiler
Aralık 2007’de Avrupa Parlamentosu’nda konuşan DTP’nin eski lideri Ahmet Türk, ” 1978 İspanya Anayasası’ndaki haklar bize verilsin. Biz PKK’ya bırakın yeşil ışık yakmayı kırmızı ışık yakarız “ dedi. Türk, Türkiye’nin, İspanya’nın Franco’nun ölümünden sonra kabul ettiği 1978 anayasını model alabileceğini söyledi. Türk’ün açıklamaları şöyle: ” İspanya’nın 1978’deki Anayasa’sında azınlıklar için geçerli olan haklar bize verilsin, biz PKK’ya bırakın yeşil ışık yakmayı kırmızı ışık yakarız. Soruna çok basit ’kınayın’mantığı ile yaklaşırsanız mesafe alamayız.”

Terör sorununa siyasi çözüm önerisi
Mart 2008’de yayınlanan Avrupa Parlamentosu belgesinde “Türk hükümetine, Kürt meselesinin kalıcı çözümü amaçlayan siyasi inisiyatifin öncelikli olarak başlatılması çağrısı yapılır” ifadesine yer verildi.  DTP’li milletvekilleri ve belediye başkanlarından “demokratik Türk devleti içinde ’Kürt meselesine’siyasi çözüm arayışına yapıcı şekilde dahil olmaları” istenen AP belgesinde Türk Ceza Kanunu’nun, Türklüğe hakareti suç sayan 301’inci maddesinin “tekrar tekrar verilen taahhütlere” bağlı kalınarak öncelikle değiştirilmesi de talep edildi.

Batı’nın terörü desteklediğine dikkat çekmişlerdi
Mali kaynak sağlıyorlar
Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Saygun 11 Aralık 2007’de yaptığı açıklamada, teröre destek veren AB Büyükelçisi ve batı ülkelerinin yetkililerine sert eleştirilerde bulunmuştu. Saygun, “Toplantılar düzenleyenlerin, terör örgütüne sahip çıkmasını, bunların bu şekilde desteklenmesi, direnme gücü ve ümidi verilmesini, siyasi destek sağlanmasını, Türkiye Cumhuriyeti’nin terörle mücadelede uğradığı can ve mal kaybının sorumluluğunu teröristlerle beraber paylaşmasını dikkatlerinize sunmak isterim. ’PKK gerillaları’, ’silahlı isyancılar’, ’Ankara muhalifleri’gibi mahcup ifadeler kullanılmasını, bunlara bir türlü terörist diyememelerini anlamak mümkün değildir” demişti. PKK’nın mali desteğinin ulaştığı boyuta da değinen Orgeneral Saygun, Avrupa’da uyuşturucu ve insan kaçakçılığı gibi suçlara karışan örgütün bu ülkelerden finansal destek sağladığını kaydetmişti.

PKK, Avrupa’nın çocuğu
Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Aralık 2007’de yaptığı açıklamada, terör örgütü ve destekçileri için ağır konuşmuştu. Çiçek, terör örgütünün uluslararası politikaların bir uzantısı olduğunu vurgulayarak, “PKK Avrupa’nın babasız çocuğudur” demişti. Çiçek şunları söylemişti: “Terör örgütü PKK’nın arkasında uluslararası bir güç olduğu aşikar. Bu desteği kesmek için neler yapıyorsunuz?  Terör örgütleri uluslararası destek olmadan yaşayamaz. Dünyadaki terör örgütleri arasında en çok uluslararası desteğe PKK sahiptir. Avrupa ülkeleri PKK’nın terörist olduğunu, 30 bin masum insan öldükten sonra anladı. Bu en azından aymazlıktır...”

Mayın nereden geliyor?
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, Mayıs 2007’de yaptığı açıklamada, teröre destek veren müttefiklerimizi sert bir dille eleştirmişti: “Teröriste mali yardım yapan da teröristtir. Müttefik olan ülkeler arasında PKK terörünü doğrudan ve dolaylı olarak destekleyen ülkeler vardır. Bu bizi son derece rahatsız etmektedir. Türkiye’de teröristler çeşitli patlayıcılar kullanmaktadır. Topuk koparan mayınlar ve C4, A4 patlayıcılar... Bunlar süpermarketlerden alınmıyor. Terör örgütünün yayın organı müttefik bir ülkede bulunmaktadır. Bu açıklamaların muhatabı siyasi bir açıklama yaparak ’hayır, doğru söylemiyorsunuz’ diyebilmeli...”

Hainler birbirlerini linçe devam ediyor
Terör örgütü PKK’nın üst düzey sorumlularından ve Murat Karayılan’a yakınlığıyla tanınan Abdülkerim Ertaş’ın Şırnak’ta ölü ele geçirilmesi örgütte büyük şok yarattı. Teröristler arasında yapılan telsiz konuşmalarında “Kurtay Faraşin” kod adlı Ertaş’ın öldürülmesinden Suriye uyruklu Fehman Hüseyin’in sorumlu tutulduğu bildirildi. Irak sınırında özel eğitimli timler tarafından gerçekleştirilen operasyonda aralarında terör örgütünün silahlı kanadının üst düzey sorumlularından Abdülkerim Ertaş, yardımcılarından Şaban Aktaş, Mustafa İşçan ve Suriye kökenli Ali Mürşit adlı teröristler etkisiz hale getirilmişti.

Yeniçağ