Zekeriya Şengöz: '28 Şubat sürecinde yaşanan sıkıntı tarif edilemez'

Malatya'da 28 Şubat döneminde hakkında açılan dava nedeniyle uzun yıllar tutuklu kalan ve önceki yıl tahliye edilen Zekeriya Şengöz, "28 Şubat sürecinde öyle bir sıkıntı yaşandı ki tarif edilmesi mümkün değil" dedi.

Şengöz, AK Parti Malatya İl Gençlik Kolları tarafından Belediye Konferans Salonu'nda gerçekleştirilen "Şubat hiç bin yıl sürer mi?" konferansına katıldı.

28 Şubat sürecini iyi anlamak gerektiğini belirten Şengöz, bu sürecin inanan, dindar, muhafazakar ve kendi halinde yaşayan insanlara reva görüldüğünü ifade etti.

Şengöz, şunları anlattı:

"28 Şubat sürecinde öyle bir sıkıntı yaşandı ki tarif edilmesi mümkün değil. Bunun anlatılması gerekir ama sürekli döndürülüp anlatılmasındansa biz bu 28 Şubat sürecinin neden yapıldığını biliyor ve bu süreçten ne kast edildiğini biliyorsak ve zorluklarının farkındaysak, meselenin çözümünü ortaya koymamız gerekiyor. Askeriyeye mensup 28 Şubat sürecinin suçlusu bulunan insanlar o generaller yargılandı, fakat nasıl bir yargılanmadır? Bence şaibelidir. Hepsi tek tek bırakıldı. 28 Şubat sürecini Müslümanlara reva gören, bu topluma kaos oluşturan ve toplumu bir şekliyle korkutan ve yön vermek isteyen bir kaç kesim daha var. Biz bunun envanterini çıkarmadık, ne kadar zararımız var ortaya koyamadık. En fazla üzerinde durulması gereken durum da budur. Biz zarara uğradık, çok sıkıntı çektik. Bu darbeyi yapanlar polis gücünü, hiçbir zaman bağımsız diyemeyeceğimiz yargı grubunun da büyük bir kısmını yanlarına aldılar."

'Bizim mutlaka bir şeyler ortaya koymamız gerekiyor'

Şengöz, cezaevine girdiğini, orada da üzerine düşen İslami hassasiyet ve sorumluluklarını yerine getirmeye çalıştıklarını belirterek, "Yüzbinlerce kızımız başörtülü olduğu için travmaya itildi. Yüzbinleri, milyonları bulan bir kitle var. Bunun hesabının mutlaka sorulması lazım" diye konuştu.

Şengöz, şu görüşlerini paylaştı:

"Ordu mensubu insanlar suçlu görülerek mahkemede yargılandılar ama ne hikmetse 3-5 mahkeme sonra bunlardan hiçbirisi içeride kalmadı. Bunların hepsinin yargılanması gerekir. O kadar yüzsüz ve pişkin insanlar ki yargılanmadıkları için gezi olaylarını tertiplediler, e-muhtırayı verdirdiler, adını da sizlerin sayamayacağı şekilde bir darbe girişimi sürecine girdiler. Ayışığı, Balyoz ve benzeri bunlar yargılanmadıklarından dolayıdır. Eğer yargılanmış olsalardı 17-25 Aralık olayını belki de yaşayamayacaktık. Onlar yargılanmış olsalardı yine biz Güneydoğu'da kendi halkını, eşmiş olduğu çukurda siper olarak tutan terör örgütlerini masum gösteremeyeceklerdi. Bizim mutlaka bir şeyler ortaya koymamız gerekiyor."

"Bu iradeye omuz verelim"

İnsan ve Medeniyet Hareketi Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Mehmet Güney de dünyanın hiçbir yerinde kazanan bir darbe ve darbeci olmadığını belirterek, "Türkiye darbeler sürecinde ciddi kayıplara uğradı. Dünyanın neresinde olursa olsun her darbe kötü, her darbeci de ondan daha kötü" diye konuştu.

Güney, şunları söyledi:

"Biz Müslüman olduğumuzdan dolayı yargılandık ve Müslüman olduğumuz için de gerekirse bunun bedelinin de nasıl ödendiğini hamdolsun göstermiş olduk. Gençler şunu bilsinler ki eğer buraya kadar Anadolu'daki Müslümanlar bir kazanım elde ettilerse bunun bizim kuşağa ait olanın bedeli ödendi. O zaman gençler, bundan sonra bu istikameti bozmadan daha ileri seviyeye götürmek sizin sorumluluğunuzda olsun. Ülkemizdeki çok yönlü iyileşmeye hep beraber şahitlik ediyoruz. O zaman gelin bu ülkede bir daha darbeci hukukları ortadan kaldıran bu iradeye omuz verelim. Bundan sonra darbeye teşebbüs eden, aklı omzunda veya sırtındaki cübbede olan insanlara bu fırsatı vermeyen bu iradeye bizim destek vermemiz lazım."

aa