Amerika Birleşik Devletleri'nin New York eyaletindeki Nassau Bölgesi'nde, 1984 yılında işlenen ve yıllardır aydınlatılamayan 16 yaşındaki Theresa Fusco cinayeti, aradan geçen 40 yılın ardından soğuk dosya ekibinin yürüttüğü titiz çalışma ve adli bilimdeki olağanüstü gelişmeler sayesinde çözüme kavuştu.
Bölge Savcılığı, cinayetin failinin, o dönemde 20'li yaşlarında olan ve şu anda 63 yaşında olan Richard Bilodeau olduğunu açıkladı.
DNA EŞLEŞMESİ VE ŞÜPHELİ TESPİTİ
Nassau Bölge Savcısı Anne Donnelly, cinayet zanlısının kimliğinin, federal ve yerel ekiplerin gizli takibi sonucunda elde edilen bir DNA kanıtı sayesinde tespit edildiğini belirtti.
Bilodeau'nun geçen yıl Suffolk County'deki bir smoothie kafede içtiği içeceğin atıklarından, yani kullandığı bardak ve özellikle pipetten alınan DNA örneği, 1984 yılında Fusco'nun bedeninden elde edilen ve yıllardır saklanan DNA örnekleriyle birebir eşleşti.
NBC News'ün haberine göre; Savcı Donnelly, bu sonucun Fusco Ailesi'nin 40 yıldır yaşadığı büyük acıya bir nebze olsun son verdiğini vurgulayarak, "Theresa Fusco’nun hayatı 40 yıl önce vahşice çalındı. Ailesi, yıllardır kim tarafından öldürüldüğü sorusunun acısıyla yaşadı." dedi ve adaletin gecikmeli de olsa tecelli ettiğini ekledi.
ÜÇ KİŞİ HAKSIZ YERE YILLARCA HAPİS YATTI
Bu vahşi cinayetle ilgili olarak daha önce John Restivo, Dennis Halstead ve John Kogut isimli üç erkek, 1986 yılında mahkeme tarafından cinayet ve tecavüz suçlarından mahkûm edilmişti.
Bu üç kişi, toplamda 17 yıl haksız yere hapis yattıktan sonra 2003 yılında, dönemin adli imkânlarıyla yapılan DNA testleri sayesinde aklandılar.
Yapılan testler, olay yerinden alınan örneklerin mahkûm edilen bu üç kişiye ait olmadığını kesin olarak gösterince mahkûmiyetler bozuldu.
İkinci yargılamada Kogut beraat etti, Restivo ve Halstead hakkındaki tüm suçlamalar ise tamamen düşürüldü.
GERÇEK KATİL OLAY YERİNE YAKIN YAŞIYORMUŞ
Yeni DNA incelemesiyle kimliği belirlenen şüpheli Richard Bilodeau'nun, cinayetin işlendiği tarihte olay yerinin yalnızca 1,5 kilometre uzağında, Lynbrook kasabasında büyükleriyle birlikte yaşadığı da ortaya çıktı.
Bilodeau, elde edilen bu somut delillerin ardından tutuklanarak hâkim karşısına çıkarıldı.
Zanlıya "tecavüz sırasında işlenen ikinci derece cinayet" de dahil olmak üzere iki ayrı cinayet suçlaması yöneltildi.
Mahkemede suçsuz olduğunu iddia eden Bilodeau'nun avukatı Daniel Russo, davanın masumiyet karinesinin önemini en iyi gösteren vakalardan biri olduğunu dile getirdi.
1984 YILINDA ORTADAN KAYBOLMUŞTU
Theresa Fusco, 10 Kasım 1984 gecesi, çalıştığı paten pistinden ayrıldıktan sonra ortadan kaybolmuştu.
Genç kızın cesedi, kayboluşundan yaklaşık bir ay sonra ormanlık bir alanda bulunmuştu.
Yapılan incelemeler sonucu Fusco’nun tecavüze uğradığı ve boğularak öldürüldüğü tespit edilmişti.
Savcı Anne Donnelly, davanın çözülmesinin ardından yaptığı açıklamada, "Adalet, bazen gecikir ama sonunda yerini bulur." ifadeleriyle Fusco Ailesi'nin 40 yıllık bekleyişinin nihayet sona erdiğini belirtti.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |