'TÜRKİYE-IRAK SINIRI 35 KM İLERİ ALINMALI' 

Terörün tahribatının anlatılması için okullardaki müfredata ders eklenmesini ve terör enstitüsü kurulmasını öneren Yazıcıoğlu, içerdeki birliği bozacak provokasyonlara karşı dikkatli olunmasını istedi.

TBMM'de bir basın toplantısı düzenleyen Muhsin Yazıcıoğlu, Diyarbakır, Mardin ve Şırnak'ı kapsayan Geneydoğu gezisiyle ilgili bilgi verdi. Partisinin Başkanlık Divanı toplantısını Şırnak'ta yaptıklarını, bölgede bazı inceleme ve ziyaretlerde bulunduklarını anlatan Muhsin Yazıcıoğlu, Şırnak'ta gece 22.30-23.00 sıralarında internet kaffelerde ve çay ocaklarında oturan gençlerle sohbet ettiğini anlattı. Bölge gençlerinin daha çok iş, eğitim ve huzur içinde yaşamayı istediğini dile getiren Yazıcıoğlu, bölgede eğitime önem verilmesi gerektiğini kaydetti.

Bölücü terör örgütünün, uluslararası güç odaklarının ve uluslararası sermayenin bir taşeronu olduğunu dile getiren Yazıcıoğlu, örgütünün Kürt halkının temsilcisi değil, uluslararası emperyalistlerin öncü kuvveti olduğunu söyledi. Bölücü terör örgütü PKK'nın, daha önce Türkiye'ye bela edilen ASALA terör örgütünün bir devamı olduğunu dile getiren Yazıcıoğlu, "Türkiye tam Anayasasını değiştirsin, daha demokratikleşsin, sorunlarını kendi içinde çözsün denildiği bir anda bölücü terör birdenbire kitlesel katılımlı terör eylemleri düzenlemeye başladı" diye konuştu.

Muhsin Yazıcıoğlu, PKK'nın arkasında 'Büyük İsrail Projesi', Ortadoğu'nun yeniden yapılandırılması çalışmaları ve ABD'nin bulunduğunu öne süren Yazıcıoğlu, bölücü örgütün son Dağlıca baskınını da dışardan destek almadan yapamayacağını belirtti. Yazıcıoğlu, "PKK'nın elindeki teknolojik imkanlar bizim telsiz sistemlerimizi bozacak seviyede değildir. Uydudan yararlanma imkanı olmadan böyle bir karartma operasyonu yapılamaz. Dolayısıyla bunun arkasında büyük güçler var" şeklinde konuştu.

PROVAKASYONLARA KARŞI UYANIK OLMALIYIZ

Terörle mücadelede yapılaması gerekenleri sıralayan Muhsin Yazıcıoğlu, toplumsal birlik ve beraberliğin önemine işaret etti. İçerde ortak milli değerler etrafında, toplumu asırlardır bir arada tutan inanç değerleriyle birlikte, Doğulusu, Batılısı herkesin bir bütün olarak kenetlenmesi gerektiğini vurgulayan Yazıcıoğlu, "Kıblesi, secdesi bir olan, kız alıp kız veren bir milleti birbirinden ayırmaya çalışan bir örgüt iyi niyetli olamaz. İçerde kardeşliğimizi geliştirecek tedbirler almalıyız. Bunu güçlendirecek tedbirler almalıyız. Bunu eğitimle, sosyal faaliyetlerle, kültürel etkinliklerle bu kaynaşmayı, bu birlikteliği sağlamalıyız. İç huzurumuzu, kardeşliğimizi bozacak provokasyonlara karşı dikkatli ve uyanık olmalıyız. Böyle provokasyonlara izin vermemeliyiz" diye konuştu.

Terörle mücadelenin iyi anlatılması amacıyla okullarda müfredata dersler konulmasını isteyen Yazıcıoğlu, terörün cehaletten beslendiği gerçeğinin unutulmaması gerektiğini söyledi. Bir terör enstitüsü kurularak terörün tahribatının herkese anlatılması gerektiğini dile getiren Yazıcıoğlu, Terörle Mücadele Yasası'nda değişiklik yapılarak idam cezasının yeniden uygulanmasını istedi. Doğu ve Güneydoğu kökenli işadamlarına, bölgeye yatırım yapmaları konusunda çağrıda bulunan Yazıcıoğlu, Kürt kökenli aydınların da bu ciddi dönemde sorumluluk üstlenmesi gerektiğini söyledi.

YANAŞIK DÜZENLE TERÖRLE MÜCADELE EDİLEMEZ

Yazıcıoğlu, askeri alanda terörle mücedelenin yanaşık düzen eğitimi almış düzenli orduyla yapılamayacağına değinerek, mücadelenin iyi yürütülebilmesi amacıyla anti terör timleri oluşturulmasını istedi. Askeri alandaki mücadelenin iyi eğitilmiş özel harekat timleri ve özel kuvvetler denetiminde yapılmasını öneren Yazıcıoğlu, "Bu birliklere, örgütün ana kaynağına giden ve örgütün başını ezin talimatı verilmelidir. Bunun sınır ötesi veya okyanos ötesi olmaz. Neresiyse orası..." dedi.

Dağlıca'daki saldırı devam ederken kendisini arayarak bilgi verilmesiyle ilgili konuya açıklık getiren Muhsin Yazıcıoğlu, Almanya'da olduğu bir sırada sabaha karşı saat 04,30 civarında kendisinin arandığını, Dağlıca bölgesinde askeri birliğe baskın düzenlendiğinin söylendiğini kaydetti. Bir saat sonra yeniden arandığını ve terörist sayısının 200'ün üzerinde olduğu, 16 şehit bulunduğu ve 14 askerle irtibatın kesildiğinin söylendiğini dile getiren Yazıcıoğlu, kendisine telefonla bilgi veren kişinin, telsiz sistemlerinde bazı sorunlar bulunduğunu söylediğini aktardı.

DAĞLICA SALDIRISININ ÖNÜ ARKASI İYİ ARAŞTIRILMALI

PKK tarafından esir alınan askerlerin, örgüte teslim olduğuna dair iddiaların kendisine ait olmadığını ifade eden Yazıcıoğlu, "Askerlerimizin kahramanca mücadelesine gölge düşürmek istemiyorum ama bu tür olayların mutlaka önünün arkasının iyi araştırılması lazımdır. Neticede bir baskına uğramışızdır. Burda bir zarar görmüşüz. Bu baskın nasıl yapılmış, neden o noktaya kadar bilgi sahibi olamamışız? Niçin zamanında bu müdahale yapılamamış? Bunun iyi soruşturulması lazım" şeklinde konuştu.

Muhsin yazıcıoğlu, kendisinin çatışmanın meydana geldiği bölgeyi iyi bildiğini, 1996 yılında Üsteğmen olan yeğeninin Gabar'da şehit olduğunu, Asteğmen olan iki yeğeninin de aynı yerde askerlik görevini yaptığını söyledi.

Türkiye'nin terörle mücadele konseptini acilen değiştirmesi gerektiğini dile getiren Yazıcıoğlu, sınırdan sızmaların önlenmesi amacıyla yeni bir öneriyi gündeme getirdi. Türkiye'nin Irak sınırından içeri girerek asgari 25 kilometre ötede yeni bir sınır çizmesi gerektiğini anlatan Yazıcıoğlu, Türkiye-Irak sınırının yeniden oluşturulmasını istedi. Bu sınırın iyi niyetle çizilmediğini, sınırın İngilizler tarafından çizildiğini anlatan Yazıcıoğlu, "Bu toprak kazandım-kaybettim meselesi değildir. Bunu Irak'ın toprak bütünlüğü içinde yapmalıyız. Bunun için kuvvet gerekiyorsa kuvvet kullanılmalı" diye konuştu.