Başbakanlık Dış Politika Başdanışmanı Ahmet Davutoğlu, ''Türkiye, PKK ile mücadelede ABD'ye herhangi bir taahhütte bulunmamıştır'' dedi ve Türkiye'nin bölgede enerji koridoru olmasının önemini vurguladı.
Türkiye'nin PKK ile mücadelesinde ABD'nin desteğini alması 2007 yılına damgasını vuran dış politika konularından biriydi.
Türkiye'nin uluslararası ilişkilerdeki konumunu CNN TÜRK'e değerlendiren, AK Parti hükümetinin dış politika vizyonunun mimarı Ahmet Davutoğlu, ABD ile ilişkilerin koşulsuz bir ittifak ilişkisinden çıktığını, diplomatik bir zeminde işlediğini kaydetti.
Davutoğlu, PKK ile mücadeleden Avrupa Birliği'ne birçok konuda Türkiye'nin kriz dönemlerinde sükunetle, akılcı politikalar uygulamasının faydasını gördüğüne değindi.
Davutoğlu ayrıca, önümüzdeki süreçte Irak'ın parçalanma riskini atlatmış göründüğünü ve halkın güvenliğinde 2007'de nispi bir iyileşme olduğunu söyledi.
Ahmet Davutoğlu, Amerikan yönetiminin Irak'ın bölünmesine taraftar olmadığını da vurguladı ve aksi halde meşruiyeti tartışılan Irak operasyonunun başarısızlığının ilan edileceğini belirtti.
"Türkiye'nin enerji koridorlarının geçiş noktası"
Davutoğlu, "Kerkük'le oynamak atom bombası ile oynamak gibidir. Orada doğacak bir bunalım tüm Irak'ı sarar" dedi.
Ahmet Davutoğlu, Türkiye'nin Kuzey Irak politikasının temelinin "herkes için güvenlik" olduğunu kaydetti.
Davutoğlu ayrıca, Kerkük referandumunun 2007'de yapılmamasının 'başarı' olduğunu ve petrolden bölge halkının tümünün yararlanması gerektiğini ifade etti.
Başbakanlık Dış Politika Başdanışmanı Davutoğlu, Türkiye'nin önümüzdeki süreçte doğu-batı-kuzey-güney enerji koridorlarının geçiş noktası olacağını da dile getirdi.
Davutoğlu, "Yapılan anlaşmalar herhangi bir ilişkinin ipoteği altında olamaz. Türkiye'nin mevcut durumu doğru okunursa ABD, Rusya, AB ve İran ile ilişkiler normal yürür" dedi.
Hükümetin Avrupa Birliği konusunda deklare ettiği irade beyanını hayata geçiremediği eleştirilerine de yanıt veren Davutoğlu, bunun bahar aylarından itibaren Türkiye'nin içine girdiği siyasal sürece bağlı olduğunu belirtti.
Davutoğlu, Avrupa Birliği'nin 8 başlığı askıya almasına rağmen fasılların kapanmamasıyla ilişkilerin teknik bir zeminde sürdüğünü de ifade etti.
Kıbrıs konusuna da değinen Davutoğlu, Kıbrıs'ta yeni bir barış sürecinin öngörülmediğinden, ancak iki devletli çözüme gidiş sürecinin nakış gibi işlenmesi gerektiğinden bahsetti.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...