Okay, yazılı açıklama yaparak, "Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, AK Parti’li Dişli’nin, partideki görevlerinden istifasını değerlendirdiği açıklamasının, yolsuzluklara bakışını tescillediği" iddiasında bulundu.
Bu bakış açısının, "AK Parti iktidarında, Türkiye’de yolsuzlukların önlenmesi noktasında bir iradesinin bulunmadığının birinci ağızdan itirafı niteliğinde olduğunu" ileri süren Okay, Erdoğan’ın, Dişli’ye yönelik açıklamasında, "Yargısız infaz olarak başlamış bir süreçtir" dediğini anımsattı. Okay, "Yani, Dişli’nin 1 milyon dolar karşılığında iş takibi yaptığı imzalı belgeyi, bir kanıt olarak görmediğini söylüyor" dedi.
Okay, Erdoğan’ın, Dişli’ye inandığını ve ne olursa olsun inanmaya devam edeceğini söylediğini ifade ederek, şöyle devam etti:
"Bu sözler, Dişli’ye ilişkin yargı sürecini etkilemeye ve baskı altına almaya yönelik sözlerdir. Bu açıklama karşısında hangi kamu otoritesi çıkıp da Dişli’nin karıştığı rüşvet olayının üzerine gidebilir? Bu, Başbakan’ın kamu görevlisi olarak iş takibi ve iş bitirme karşılığında para alanları, partisinde barındırmaya ve himaye etmeye devam ettiğinin ilanıdır."
Okay, Erdoğan’ın, Dişli’nin parti görevlerinden istifasını, "Özveride bulunmuştur" diye değerlendirerek iş takibi karşılığı rüşvet alan bir kişiyi övdüğünü savundu. Okay, bunun, suçun övülmesi niteliğinde ve bir zamanlar, "Benim memurum işini bilir" diyen anlayışın yeni bir versiyonu olduğunu ileri sürerek, "Yolsuzluğun teşvikidir, yolsuzluk yapanlara cesaret vermektir" dedi.
Başbakan Erdoğan’ın, "Hukuk sürecini rahat çalıştırabilmesi noktasında, istifayı kabul ettik" dediğini anımsatan Okay, Erdoğan’ın, kamuoyunun gözünün içine baka baka vatandaşları yanılttığını iddia etti.
Erdoğan’a, "Parti görevinden istifa hukuk sürecini nasıl rahatlatır?" diye soran Okay, Dişli’nin, milletvekili dokunulmazlığı zırhından kurtulmadan, ne kamuoyu vicdanının rahatlayacağını ne de hukuk sürecinin işleyeceğini ifade etti.
CHP Grup Başkanvekili Okay, Başbakan Erdoğan’ın kullandığı argümanların, Şaban Dişli’nin yaptığı basın toplantısında ve istifa metninde kullandığı argümanlar olduğunu ileri sürerek, şunları kaydetti:
"Sayın Başbakan bu duruşu ile kendisini, Dişli’nin koruyucusu ve kollayıcısı konumuna taşımıştır. AKP kurumsal olarak bu yolsuzluğun içinde yer almıştır. Sayın Başbakan’ın bu anlayışıyla Türkiye’de siyaset, ticaret, bürokrasi üçgeninde gelişen yolsuzlukların önünün kesilmesi mümkün değildir.
’Yetim hakkı yedirmeyiz, yiyenleri aramızda barındırmayız’ diyenlerin, gerçek yüzleri bu açıklamayla ortaya çıkmıştır. AKP, kurumsal olarak Dişli yolsuzluğuyla bütünleşmiştir."
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
|
|||||
|