E-posta :
  Şifre :
    ► Üye olmak istiyorum
    ► Şifremi Unuttum

Washington Nasıl Bakıyor? KAFALAR KARIŞTI

Washington'da Türkiye konusunda tam bir kafa karışıklığı hâkim. İki farklı cephe ve iki farklı bakış açısı birbirini ikna etmeye çalışıyor.

6.07.2009 - 13:03
Washington Nasıl Bakıyor?

Ömer TAŞPINAR/ SABAH

Türkiye'de demokrasi ve ABD

Türkiye'de asker-sivil ilişkileri alanında Cumhuriyet tarihinin en ciddi gelişmeleri yaşanırken "Olup bitene Washington nasıl bakıyor" sorusuna bir cevap gerekiyor. Evet, ama "hangi Washington?" Zira Washington'da Türkiye konusunda tam bir kafa karışıklığı hâkim. İki farklı cephe ve iki farklı bakış açısı birbirini ikna etmeye çalışıyor. Kaba hatlarıyla ifade etmek gerekirse durum şöyle: bir cephede AK Parti'den hiç hazzetmeyen ve Türkiye'de ciddi bir İslamcılaşma riski görenler var. Türkiye'deki gelişmeleri açıklamak için temel referans noktaları İslam ve laiklik. 1 Mart tezkeresi, Halit Meşal ziyareti, Davos gibi gelişmelerden hep AK Parti'nin temsil ettiği "İslami zihniyeti" sorumlu tutuyorlar. Bu cephe içinde artık gücü son derece azalmış neo-konlar olduğu gibi, aynı zamanda neokonlarla hiç alakası olmayan sıradan isimler de var.


İkinci grupta ise AK Parti'ye nispeten daha olumlu bakan ve Bush döneminde kaybedilen Türkiye'yi tekrar kazanmak gerektiğine inanan, bir cephe var. Bunlar Obama'ya ve Hillary Clinton'a yakın çalışıyorlar. AK Parti'ye bakışlarında temel referans noktası İslam değil. Bush yönetimindeki bazı isimler gibi Türkiye'yi İslam dünyasının parlayan yıldızı gibi görmüyorlar. Referans noktası olarak çok daha sağlam bir kriter kullanıyorlar: Avrupa Birliği ve demokratik reformlar.


Burada bir noktanın altını çizmek gerekiyor. Bu ikinci cephe Türkiye'de siyasi gerilim, muhtıra, kriz görmek istemediği için asker-sivil ilişkileri konusunda son derece dikkatli "realist" bir yaklaşım içinde. Onların gözünde Ergenekon, karanlık dipsiz bir kuyu. Türkiye'de zaten kutuplaşmış siyasi ortamı daha da geriyor. Bu nedenle fazla Ergenekon analizi yapmak yerine, daha şeffaf ve izlenebilir olan demokratik reformlara bakıyorlar. Zaten tam da bu nedenle Ergenekon davasına oranla AB reformları sürecini çok daha fazla ciddiye alıyorlar.

2007-09 dönemi boşa geçti
Gene aynı nedenle Türkiye'nin 22 Temmuz 2007 sonrasında ciddi bir fırsat kaçırdığına inanıyorlar. Geniş uzlaşma tabanlı, AB'ye yönelik yeni bir anayasa yerine, AK Parti'nin, biraz da MHP'nin tuzağına düşerek neden başörtüsü gibi zor bir konuya odaklandığını anlamakta zorluk çekiyorlar. Sonuç olarak Amerika'daki bu ikinci cephe Türkiye'nin 2007-2009 dönemini boşa harcayarak AB'deki Türkiye düşmanlarına gereksiz yere malzeme sağladığına inanıyor.


Bu cephenin birinci gruptan en temel farkı Türkiye'nin AB'ye girmesini gerçekten istiyor olması. Bush döneminden kalma neokonlar ise Avrupa'dan en azından AK Parti kadar nefret ediyor ve AK Parti'nin AB reform sürecini laikliğin teminatı olan Türk Silahlı Kuvvetleri'nin gücünü azaltmak için desteklediğini düşünüyorlardı.


Bütün bunlar nedeniyle bu neokon cephenin Ergenekon ve asker-sivil ilişkileri konusunda nasıl pozisyon aldığını tahmin etmek zor değil. Türkiye'nin AB düşmanları ile Amerika'nın AB düşmanları arasında doğal bir ittifak olmasından daha normal bir şey olamaz. Ancak bu ulusalcı-neokon birlikteliği pek uzun sürmedi. Zira her iki akım da kendi ülkelerine yabancılaşmış durumdaydı. Amerika'da neokonlar ve Türkiye'de ulusalcılar kendi toplumlarındaki büyük demokratik değişime karşı kürek çekiyorlardı. Sonuç olarak gerek Amerika, gerekse Türkiye'deki demokrasi dalgası bu tip yapay ittifaklardan çok daha güçlü çıktı.


Her şeye rağmen Washington'da marjinal de olsa, askeri vesayet altında daha kolay kontrol edilecek oligarşik bir Ankara arzulayan bazı güç odakları olabilir. Bunlara verilecek en iyi cevap Türkiye'nin AB yolunda hiç yılmadan ilerlemesidir. Zaten Obama yönetiminin görmek istediği de bu. Önümüzde seçimsiz en azından iki yıl var. Artık mazeret kalmadı. Popülizme gerek duyulmayacak iki uzun yılımız var. Türkiye ve AK Parti bu fırsatı gene kaçırmamalı. Ergenekon önemli. Ama AB süreci daha da önemli.

YORUMLAR
Toplam 4 yorum var, 4 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.
Üye girişi yapmadınız. Misafir olarak yorum ekleyebilirsiniz. Üye olmak için tıklayın.
  Yorumcuların dikkatine…

İmlası çok bozuk,
Büyük harfle yazılan,
Habere değil yorumculara yönelik,
Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan,
Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren,
Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen,

yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR.
remo 12 Temmuz 2009 Pazar 12:45

Realist sen gerçekten tam bir amerikan uşağısın herneyse Ersinin yorumuna gelelim ersin yorumunda en realist tespiti yapmıs çünkü kürtler araplara sunnidlere ve şiilere işgalin kolluk kuvvetini yapmanın hesabını en ağır şekilde verecektir.Kürtler ırakın tüm yeraltı ve yer üstü kaynaklarına sahip olmak istyor onlara ne oluyorsa sanki kendileri kurdu ırak'ı ırak'ın tüm kaynakları araplarındır kürtlere ne oluyor anlamıyorum her durdukları yerde bir sorun ve kawga gittikleri yerde rahat oturmuyorlar

Yorumu oyla      18      10  
zerrin 1 Temmuz 2009 Çarşamba 16:47

PETRAUSA GEREKLİ CEVABI VERMEYEN ONURUMUZU AYAKLAR ALTINA ALANLARA NE YAPMAK LAZIM?

Yorumu oyla      18      10  
ERSIN 1 Temmuz 2009 Çarşamba 13:33

Irakta ABD ile isbirligi yapanlara nefret cok büyük. ABD askerleri sehirlerden cekilince, Siiler, Sünniler vs bütün gruplar birlesip ABD ile isbirligi yapanlardan mutlaka intikam alacaklar. Hedefte de ABD nin masalari olan Kürtler, Talabani ve Barzani var. Simdi seyreyelim gümbürtüyü. Ayrica cuvalci ABD generali Petreus, askerlerini Türkiye yolu ile cikartmak istiyorsa ilk önce ceza olarak bir cuvali basina gecirip 1 hafta süreyle dolassin.Ondan saonra bir düsünelim!!!

Yorumu oyla      19      10  
realist 1 Temmuz 2009 Çarşamba 10:08

efenim son günlerde amerikan askerlerinin irak yerlesim birimlerinden cekilmesini halk coskuyla kutluyormus neymis amerika isgal gücüymüs ya inaninki ahmaklik tedavisi en zor hastalik düne kadar saddamin katliamlariyla perisan olan halki saddamda kurtaran amerika isgalci oluyormus sorarim size amerikalilar kendi iradesiyle cekilmeye basladi ya saddam kendi iradesiyle iktidari biraktimi???

Yorumu oyla      18      10  
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Doğu Türkistan'da Etnik Çatışma:
Çin'in kuzeybatısındaki Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nin merkezi Urumçi'de ...
Egemenlik Tartışmasına Nokta Kondu:
Fener ve Moskova Patrikhanesi'nin 90 yılı aşan iktidar kavgasında Bartholomeos ...
ABD'den Türkiye'ye Baskı Cevabı:
ABD Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Mathiew Bryza, Rumlara ''Türkiye ...
 
ABD'DEN SAVAŞ ÇIĞLIĞI
ABD bu kez kelimenin tam anlamıyla savaşın meşalesini yaktı. Eğer İsrail ...
İran İnternete Savaş Açtı
İran Yargı Erki Başkanı Ayetullah Mahmud Haşemi Şahrudi, rejime karşı ...
FRANSA FENA KARIŞTI:
Sol Liberation Gazetesi'ni 20 kişilik örgüt militanı ile işgal eden bir ...
 
Yahudiler Birbirine Girdi:
Museviliğe göre çalışmanın yasak olduğu Cumartesi günü otopark hizmete ...
IRAK'TAN ABD'YE UYARI:
Irak hükümeti, ABD'yi, Irak'ın içişlerine karışmaması için uyardı. Hükümet ...
İran'da Seçim Kavgası Bitmiyor...
İran seçimlerinde hile yapıldığını öne süren muhalif lider Mir Hüseyin ...
 
SOSYAL MEDYADA TAKİP ET
FACEBOOK'TA TURKTIME
TWITTER'DA TURKTIME
 
KATEGORİLER
FOTO GALERİ
VİDEO GALERİ
ETİKETLER
  •KÜNYE
  •İLETİŞİM
  •REKLAM
 
 
  •Güncel
  •Siyaset
  •Dünya
  •Medya
  •Magazin
  •Spor
  •Kültür
  •Sağlık
  •Ekonomi
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
hollanda
seçim
premier lig
Jose Mourinho
TV8
Kırgızistan
madenci
Milwaukee Bucks
muhsin yazıcıoğlu