Metabolik cerrahi olarak da bilinen diyabet cerrahisi her diyabet hastasına uygulanamadığı gibi tip 1 diyabete sahip olan hastalara bu ameliyatın etkisi yoktur. Çünkü metabolik cerrahi operasyonundan yararlanmak için vücudun az miktarda da olsa insülin üretmesi gerekmektedir. Tip II diyabet tedavisinde genel olarak ilaçlar, tıbbi beslenme tedavileri ve uygun egzersizler kullanılmaktadır. Fakat bazı durumlarda bu tedaviler yeterli olmayabilir ve hastalık ilerleyerek kalp-damar hastalıkları, böbrek hastalıkları, ayak rahatsızlıkları ve görme kaybı gibi farklı hastalıkları da beraberinde getirmektedir. Ancak günümüzde uygun hastalarda metabolik cerrahi işlemleri uygulanarak tip 2 diyabet tedavisinde daha kesin sonuçlar alınabilmektedir.
Ancak tip 2 diyabet hastası da olsa 10 yıldan fazla süredir diyabet hastası olan kişilerde pankreastaki insülin düzeyine bakılmalıdır. Bununla birlikte kandaki C- peptit, HBA1C, insülin düzeyleri de kontrol edilmektedir.
Genellikle 4-6 arası küçük kesiler açılarak gerçekleştirilen operasyonlar farklı yöntemlerle yapılmaktadır. Bütün ameliyatlarda ortak özellik iştahı azaltıp gıda alımını kısıtlamak ve ilave olarak gıdaların ince barsağın son kısmına ulaşmasını sağlayacak yollar yapılmasıdır.
Transit bipartisyon ameliyatı tüp mide ameliyatına ek olarak uygulanan bir operasyondur. Bu operasyonda, tüp mide ameliyatının ardından ince bağırsak ve mide arasında bağlantı noktası oluşturulur. Tüketilen gıdaların büyük çoğunluğu bu yeni bağlantı noktasından geçerek ince bağırsakta emilmektedir.
Tip II diyabetin tedavi edilmesinde uygulanan etkin yöntemlerden biri de gastrik by-pass ameliyatıdır. Bu operasyonda mide ve ince bağırsakta değişiklik yapılmaktadır; midede oluşturulan torba ile ince bağırsağın alt kısmı birleştirilmektedir. İnce bağırsağın ilk etapta ayrılan üst kısmı ise tekrar alt kısma bağlanmaktadır. Gastrik by-pass’ta amaç midenin küçültülerek gıda tüketiminin azaltılması ve ince bağırsakta gıda emiliminin en aza indirilmesidir. Bu uygulama ile tüketilen yiyecekler hem midenin hem de ince bağırsağın büyük bir kısmına uğramamaktadır . Hastaların hızla kilo vermesi sayesinde Tip II diyabette de iyileşme sağlanmaktadır.
UZMANLAR AÇIKLADI
Metabolik cerrahi yöntemlerinden biri olan ileal interpozisyonda amaç ince bağırsağın başlangıç ve bitiş kısımlarının yerlerini değiştirerek hormon seviyesini artırmaktır. Bu anlamda oniki parmak bağırsağı, mide ve pankreasta yer alan insülin direnci hormonları azalırken ince bağırsakta insülin duyarlılığı hormonları yükselmektedir. Genellikle tüp mide ameliyatı ile birlikte uygulanan ileal interpozisyon ameliyatı hormon dengelerini değiştirdiği için Tip II diyabetin tedavisinde etkin bir yöntem olarak kabul edilmektedir.
Şeker hastalığı ameliyatı sonrası ilk 15 günlük periyotta hastalar sıvı dönemine başlarlar. Operasyon sonrası komplikasyon riskinin minimuma indirmek için taneli besinlerin tüketiminden kaçınılmalıdır. Hastalar sıvı beslenme döneminde aç kalmamaya özen göstermeli, az az sık sık beslenmeli, protein içeren berrak sıvıları tüketmelidir.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...