TÜSİAD'dan Merkez'e enflasyon uyarısı 

TÜSİAD Başkanı Cansen Başaran Symes Merkez Bankası'nın (TCMB) izlediği politikaların başarısını, MB'nin enflasyon hedefinin tutturulması açısından değerlendirmek gerektiğini belirterek, bugün ise enflasyonun sadece hedeften yüksek olmakla kalmayıp giderek yükselen bir trend izlemeye başladığını söyledi.

TÜSİAD-Dünya Bankası'nın "Küresel Ekonomik Beklentiler 2016: Zayıf Büyümenin Yayılma Etkileri" raporunun tanıtıldığı toplantıda konuşan Symes "Aynı zamanda MB politikaları enflasyon hedeflemesinden uzak bir görüntü çiziyor. Enflasyon için hedef koymakla para politikası olarak enflasyon hedeflemesi yapmak arasında fark var" dedi ve ekledi:

"Son zamanlarda sadece bir hedefe sahip olmak yeterliymiş gibi bir izlenim hakim. Asla ulaşamayacağımız bir oran mı hedefliyoruz acaba? Yoksa o hedefe ulaşmak için gereken politikaların yapılmasının önünde engeller mi var? Samimi olarak söylemeliyim, anlamakta güçlük çekiyoruz."

Türkiye'nin yeni yumuşak karnı olarak görülen enflasyon, 2015 yılını yüzde 8.81 seviyesinde tamamladıktan sonra Ocak ayında yüzde 9.58 olurken, TCMB'nin yılsonu enflasyon tahmini yüzde 7.5 seviyesinde bulunuyor.

KÜRESEL EKONOMİDE RİSKLER DEVAM EDİYOR
Küresel ekonomide risklerin devam ettiğini kaydeden Symes, Suriye sorununun giderek derinleştiğini ve jeopolitik risklerin geçen yıla kıyasla çok daha arttığını ifade etti.

Düşük petrol fiyatlarının ise birçok ülkenin ekonomisinde istikrarı bozucu etki yaptığına dikkat çeken Symes, uzun süre daha düşük seviyelerde kalacağı tahmin edilen fiyatlar yalnızca hammadde satarak sağlanan refahın sürdürülebilir olmadığının altını çizdi.

Symes, "Bizim de buradan kendi adımıza çıkarmamız gereken ders, sadece hammadde gelirine bağımlı ekonomilere dayanarak büyümemizi sürdürülebilir kılamayacağımız. Bu durumun çözümünün de petrol fiyatlarının tekrar yükselmesini beklemek olmadığı son derece aşikar. İş dünyamız, pazar çeşitliliğinin önemini bugünlerde her zamankinden daha fazla hissediyor. Küresel gelişmeler artık istisnasız tüm ekonomilerde arz yönlü önemli yapısal değişiklikler olmasını kaçınılmaz kılıyor" diye konuştu.

Toplantıda konuşan Dünya Bankası Türkiye Ülke Direktörü Johannes Zutt da, Türkiye'de özel sektörün dış finansmana bağlı olduğunu belirterek, ABD Merkez Bankası'nın (Fed) sıkı para politikasının öngörüldüğü hızda gitmeyeceğini ancak yine de Türkiye'yi bekleyen risklerin olabileceğini söyledi.

Zutt ayrıca, düşük petrol fiyatları ve euro bölgesindeki gelişmelerin Türkiye'yi olumlu etkilemeye devam edeceğini söyledi.

Dünya Bankası, Türkiye'de üçüncü çeyrekte beklenenden daha hızlı gerçekleşen büyüme ile birlikte 2015 yılının tamamında yüzde 4.2; 2016 ve 2017 yıllarında ise yüzde 3.5 büyüme öngörüyor. 

Türkiye EkonomisiTÜSİAD Başkanı Cansen Başaran Symes Merkez Bankası'nın (TCMB) izlediği politikaların başarısını, MB'nin enflasyon hedefinin tutturulması açısından değerlendirmek gerektiğini belirterek, bugün ise enflasyonun sadece hedeften yüksek olmakla kalmayıp giderek yükselen bir trend izlemeye başladığını söyledi.

TÜSİAD-Dünya Bankası'nın "Küresel Ekonomik Beklentiler 2016: Zayıf Büyümenin Yayılma Etkileri" raporunun tanıtıldığı toplantıda konuşan Symes "Aynı zamanda MB politikaları enflasyon hedeflemesinden uzak bir görüntü çiziyor. Enflasyon için hedef koymakla para politikası olarak enflasyon hedeflemesi yapmak arasında fark var" dedi ve ekledi:

"Son zamanlarda sadece bir hedefe sahip olmak yeterliymiş gibi bir izlenim hakim. Asla ulaşamayacağımız bir oran mı hedefliyoruz acaba? Yoksa o hedefe ulaşmak için gereken politikaların yapılmasının önünde engeller mi var? Samimi olarak söylemeliyim, anlamakta güçlük çekiyoruz."

Türkiye'nin yeni yumuşak karnı olarak görülen enflasyon, 2015 yılını yüzde 8.81 seviyesinde tamamladıktan sonra Ocak ayında yüzde 9.58 olurken, TCMB'nin yılsonu enflasyon tahmini yüzde 7.5 seviyesinde bulunuyor.

KÜRESEL EKONOMİDE RİSKLER DEVAM EDİYOR
Küresel ekonomide risklerin devam ettiğini kaydeden Symes, Suriye sorununun giderek derinleştiğini ve jeopolitik risklerin geçen yıla kıyasla çok daha arttığını ifade etti.

Düşük petrol fiyatlarının ise birçok ülkenin ekonomisinde istikrarı bozucu etki yaptığına dikkat çeken Symes, uzun süre daha düşük seviyelerde kalacağı tahmin edilen fiyatlar yalnızca hammadde satarak sağlanan refahın sürdürülebilir olmadığının altını çizdi.

Symes, "Bizim de buradan kendi adımıza çıkarmamız gereken ders, sadece hammadde gelirine bağımlı ekonomilere dayanarak büyümemizi sürdürülebilir kılamayacağımız. Bu durumun çözümünün de petrol fiyatlarının tekrar yükselmesini beklemek olmadığı son derece aşikar. İş dünyamız, pazar çeşitliliğinin önemini bugünlerde her zamankinden daha fazla hissediyor. Küresel gelişmeler artık istisnasız tüm ekonomilerde arz yönlü önemli yapısal değişiklikler olmasını kaçınılmaz kılıyor" diye konuştu.

Toplantıda konuşan Dünya Bankası Türkiye Ülke Direktörü Johannes Zutt da, Türkiye'de özel sektörün dış finansmana bağlı olduğunu belirterek, ABD Merkez Bankası'nın (Fed) sıkı para politikasının öngörüldüğü hızda gitmeyeceğini ancak yine de Türkiye'yi bekleyen risklerin olabileceğini söyledi.

Zutt ayrıca, düşük petrol fiyatları ve euro bölgesindeki gelişmelerin Türkiye'yi olumlu etkilemeye devam edeceğini söyledi.

Dünya Bankası, Türkiye'de üçüncü çeyrekte beklenenden daha hızlı gerçekleşen büyüme ile birlikte 2015 yılının tamamında yüzde 4.2; 2016 ve 2017 yıllarında ise yüzde 3.5 büyüme öngörüyor. 

Türkiye EkonomisiTÜSİAD Başkanı Cansen Başaran Symes Merkez Bankası'nın (TCMB) izlediği politikaların başarısını, MB'nin enflasyon hedefinin tutturulması açısından değerlendirmek gerektiğini belirterek, bugün ise enflasyonun sadece hedeften yüksek olmakla kalmayıp giderek yükselen bir trend izlemeye başladığını söyledi.

TÜSİAD-Dünya Bankası'nın "Küresel Ekonomik Beklentiler 2016: Zayıf Büyümenin Yayılma Etkileri" raporunun tanıtıldığı toplantıda konuşan Symes "Aynı zamanda MB politikaları enflasyon hedeflemesinden uzak bir görüntü çiziyor. Enflasyon için hedef koymakla para politikası olarak enflasyon hedeflemesi yapmak arasında fark var" dedi ve ekledi:

"Son zamanlarda sadece bir hedefe sahip olmak yeterliymiş gibi bir izlenim hakim. Asla ulaşamayacağımız bir oran mı hedefliyoruz acaba? Yoksa o hedefe ulaşmak için gereken politikaların yapılmasının önünde engeller mi var? Samimi olarak söylemeliyim, anlamakta güçlük çekiyoruz."

Türkiye'nin yeni yumuşak karnı olarak görülen enflasyon, 2015 yılını yüzde 8.81 seviyesinde tamamladıktan sonra Ocak ayında yüzde 9.58 olurken, TCMB'nin yılsonu enflasyon tahmini yüzde 7.5 seviyesinde bulunuyor.

KÜRESEL EKONOMİDE RİSKLER DEVAM EDİYOR
Küresel ekonomide risklerin devam ettiğini kaydeden Symes, Suriye sorununun giderek derinleştiğini ve jeopolitik risklerin geçen yıla kıyasla çok daha arttığını ifade etti.

Düşük petrol fiyatlarının ise birçok ülkenin ekonomisinde istikrarı bozucu etki yaptığına dikkat çeken Symes, uzun süre daha düşük seviyelerde kalacağı tahmin edilen fiyatlar yalnızca hammadde satarak sağlanan refahın sürdürülebilir olmadığının altını çizdi.

Symes, "Bizim de buradan kendi adımıza çıkarmamız gereken ders, sadece hammadde gelirine bağımlı ekonomilere dayanarak büyümemizi sürdürülebilir kılamayacağımız. Bu durumun çözümünün de petrol fiyatlarının tekrar yükselmesini beklemek olmadığı son derece aşikar. İş dünyamız, pazar çeşitliliğinin önemini bugünlerde her zamankinden daha fazla hissediyor. Küresel gelişmeler artık istisnasız tüm ekonomilerde arz yönlü önemli yapısal değişiklikler olmasını kaçınılmaz kılıyor" diye konuştu.

Toplantıda konuşan Dünya Bankası Türkiye Ülke Direktörü Johannes Zutt da, Türkiye'de özel sektörün dış finansmana bağlı olduğunu belirterek, ABD Merkez Bankası'nın (Fed) sıkı para politikasının öngörüldüğü hızda gitmeyeceğini ancak yine de Türkiye'yi bekleyen risklerin olabileceğini söyledi.

Zutt ayrıca, düşük petrol fiyatları ve euro bölgesindeki gelişmelerin Türkiye'yi olumlu etkilemeye devam edeceğini söyledi.

Dünya Bankası, Türkiye'de üçüncü çeyrekte beklenenden daha hızlı gerçekleşen büyüme ile birlikte 2015 yılının tamamında yüzde 4.2; 2016 ve 2017 yıllarında ise yüzde 3.5 büyüme öngörüyor. 

Hürriyet