Türkler bizi anladı... Çünkü... 

İşte Hürriyet'ten Yorgo Kırbaki'nin Çipras ile yaptığı o görüşmeden çarpıcı notlar...

YUNANİSTAN’da pazar günü yapılacak erken genel seçimler öncesi, eski gücünden uzak olsa da anketlerde merkez sağcı Yeni Demokrasi’nin az farkla önünde giden Radikal Sol Koalisyon’un (SYRİZA) lideri Aleksis Çipras ile kısa bir sohbet yaptık. Seçimlerde umudunu koruyan Çipras ile ailesinin Türkiye kökenini de konuştuk. Çipras, “Annemin babası yani dedem İstanbul’da Fener’de doğdu. Anneannem ise Babaeski (Kırklareli) doğumlu” dedi. Çipras ile seçim mitingi için Larisa’ya hareket etmeden önce SYRİZA’nın Atina’daki Kumuduru sokağındaki merkez binasındaki ofisinde görüştük. Türkiye ile Yunanistan’ın soğuk savaş gerginliği ortamında yaşamalarına hiç gerek olmadığını belirterek, seçimleri kazanması halinde Türkiye’yi ziyaret edeceğini belirtti. Ofisinin kapısında bizi çok sıcak karşılayan Çipras’a, Hürriyet’in Yunanistan’da referandumun yapıldığı 5 Temmuz’da “Çipras’tan mesaj: Sizi seviyoruz Kardaş” manşetli nüshasını takdim ettik. Son derece memnun oldu. Haberde neler yazıldığını merak etti. Anlattık. Ardından da sorularımızı yönelttik: 

Kıbrıs’ta iyi şeyler oluyor. Gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz?

(KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa) Akıncı’nın seçilmesi iyimser bir gelişme. Kıbrıs’ta 2 halkı birleştirmemiz amacıyla samimi bir gayretin ilerlemesi için bir fırsat var. Geçmişi geride bırakıp, gelecek ile ilgilenmek amacıyla bir çerçeve oluşturulması için bir fırsat var. Akıncı “Kıbrıslılık” için konuşuyor. (Güney Kıbrıs Rum lideri Nikos) Anastasiadis de aynı istimakette. Tüm bunlar için önemli bir şart da var. O da Türkiye ve Yunanistan, müzakerelerde ilerlemeleri için Akıncı ve Anastasiadis’e güvenmeleri. 

Kıbrıs çözülürse Türk-Yunan ilişkileri nasıl olur?

Çok farklı bir döneme gireriz. Türkiye ile Yunanistan’ın soğuk savaş gerginliği ortamı içinde olmalarına hiçbir neden yok. Anlaşmazlıklar var. Bunları uluslararası hukuk çözer. İyi niyet varsa ve çıkarımızın işbirliği ve birlikte kalkınmak olduğunu idrak edersek, bölgede pekçok şey değişir.  

7 aylık başbakanlık döneminizde, Avrupa medyasının önemli bir bölümünün aşağılayıcı ve hakaret içerikli yayınlarına karşın, Türk medyasının çok daha objektif yaklaşımını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Türkiye’nin, Türk halkının hafızasında, dünyadaki para impatorluğunun kabul edilmez tavrı hâlâ taze. Bunun ötesinde komşuya haksızlık edilmesinin yarattığı duygu da var. Bu da sanırım önemli bir şey.