Seval Türkeş, yaptığı yazılı açıklamada Alparslan Türkeş'in hayatını milletine hizmetle geçirmiş bir kişi olduğunu ve bu nedenle ''başbuğ'' sıfatına layık görüldüğünü ifade etti. Türkeş, mesajında şunları kaydetti:
''Alparslan Türkeş, her şeyini meşruiyet çizgisinde yürütmüştür. Buna şahit, 12 Eylül 1980 (Askeri İhtilal Mahkemesi) tarafından 950 sayfalık bir iddianame ile idamla yargılanmış ve şahsına isnat edilen birtakım (cinayet ve illegal faaliyetleri kapsayan) suçlamalar ve provokasyonlardan arınmıştır. Türkeş, bu yargılama sürecinde 5 yıla yakın tutuklu kalmış ve sonunda beraat ederek rüştünü ve meşruiyetini tarih önünde ispat etmiş bir liderdir.
Daima Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve milleti başta olmak üzere, bütün insanlara karşı büyük sorumluluk taşıyan Türkeş'in en büyük özelliği, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin ve milletinin ali menfaatlerini en ön planda tutması, hukukun üstünlüğü ve sosyal adaleti esas alarak siyasi aksiyonunu Büyük Atatürk'ün gösterdiği yolda yürütmeye çalışmasıdır. Son nefesine kadar da bu çizgisinden şaşmamıştır. Ancak, kendisini özellikle 1995 yılından itibaren çok belirginleşen birtakım çetelerden çok zulüm gördüğünün ve bunlarla mücadele ettiğinin ben canlı şahidiyim.
Ne olduğu belli olmayan ve kamuoyuna negatif imaj ve mesaj veren böyle bir tabloda (Ergenekon Soruşturması) Türkeş'in isminin zikredilmesi beni, ailemi ve Türkeş severleri çok üzmüştür.''
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |