E-posta :
  Şifre :
    ► Üye olmak istiyorum
    ► Şifremi Unuttum

Temiz Kramponlar mı? Filistin mi? 

Şike operasyonunda şeffaflık olmazsa 'taraftarlık' mefhumunun ajite olmaya meylinden ötürü zor günler göreceğimizi anladık.

23.07.2011 - 12:55
Temiz Kramponlar mı? Filistin mi?

Fenerbahçe-Şahtar maçında tribünlerde yer alan basın mensuplarından biriydim. O gün, gözlerinden öfke fışkıran kalabalığın nefretiyle yüz yüze geldim. Bilgisayarıma pet bardak geldi. Kafama fıstık yedim. Kocaman bir çakmak yanımda oturan L’Equipe muhabirleriyle aramıza düştü ve kadıncağızın korkudan beti-benzi attı. Beyaz ekranda sık gördüklerinden olsa gerek, epey bir küfre de bizzat muhatap oldum.
Bunları şunun için anlatıyorum. Bütün bunlara rağmen ben Fenerbahçe taraftarını anlamak gerektiğini düşünenlerdenim. Yanlış anlaşılmasın. Anlayış göstermekten bahsetmiyorum. Anlamak, dolayısıyla da dinlemek gerektiğinden bahsediyorum. Çünkü bu operasyonun futbolumuzda bir tür ‘temiz kramponlar’dan bahsedebilmesi için, hiç değilse bir kısım Fenerbahçeliyi de ikna etmesi, hiç değilse kabullenmesini sağlamalı. Aksi takdirde hedeflenen yerle vardığımız yer çok farklı olacak.
Şu söylenebilir: “Adaletin ikna etmek gibi bir misyonu yoktur, kanun neyse odur.” Hayır, öyle değil. Sadece Türkiye’de değil, dünyanın hiçbir yerinde değil. Toplumsal vicdanı, dokuyu ilgilendiren davalar her zaman infial yaratabilir, her zaman tepki çekebilir. Söz konusu olan Fenerbahçe olduğunda da, eski IMF Başkanı Dominique Strauss-Kahn’ın taciz vakasında da, OJ Simpson davası da böyledir. O yüzden açıklamak, şeffaflaşmak, bilgilendirmek zorundayız. Öfke ancak böyle soğuyacak. Ne olduğuna, nasıl yürüdüğüne hep beraber şahitlik etmeliyiz.

Sorulara cevap gerek
O yüzden Fenerbahçelilerin sorularını iyi cevaplamalıyız. Deliller neden sızdı, neden polis, mahkemeden önce bazı hükümlere vardığını iddia ediyor, soruşturma sürecinde gözaltına alınanlar neden tutuklandılar, tutukluluk hallerinin devamının ne anlamı var?.. Neden şimdi? Neden diğerleri yok? Neden geçmiş ele alınmıyor? Yanlış anlaşılmasın. Ben bu soruların hukuken makul cevapları olabileceğini düşünenlerdenim. Ama kafamıza göre değil, sorumluların cevap üretmesi gerekiyor.
Pek çok Fenerbahçeli bu davanın bir anti-Fenerbahçe operasyonu olduğunu düşünüyor. Öyle mi, değil mi, bilemeyiz. Kimse elinde veriyle konuşmuyor. Hepimiz minimum bilgiyle pek çok kanaat oluşturuyoruz. Düşünmenin sınırı yok. Peki biraz veri olsa elimizde, hiç değilse bazı süreçleri anlasak, bu sayede saçma sapan iddiaların bazılarını ayıklama şansımız olmaz mı? Şunu istemek çok mu saçma? Bu süreci anlatın, bizi biraz olsun aydınlatın. Tamam, soruşturmanın gizliliği esastır. Ama bu, bizzat emniyetin ya da savcılığın belirli süzgeçlerinden geçirerek bazı açıklamalar yapmasını engellemiyor. Misal tutukluluk halleri neden devam ediyor, açıklanabilir. Misal, soruşturma tahminen şu kadar sürede iddianameye dönüşecek denebilir. Misal, federasyonla hukuki ilişkiler hangi zeminde kuruluyor? Anlatılabilir. Çok mu zor bunları söylemek? Bunları bilsek neye halel gelir?
Ben bugün iddia makamında duranların bu süreci iyi yönetemediğini düşünüyorum. Böyle devam ederse bizi büyük bir tehlike bekliyor. Siyaseti bile taraftar zihniyetiyle takip eden bir toplumun, bizzat taraftarlığın sanık koltuğuna oturduğu bu durumda çok kolay ajite olabileceği ortada. Böyle giderse Fenerbahçeliler bunun kendilerine karşı bir operasyon olduğunu terennüm edip duracaklar. Ve kurban psikolojisiyle giderek saldırganlaşacaklar. Diğerleri de karşılık verecek. Ve temiz kramponlar diye başlanan süreç Ergenekon’dan bile daha sert bir cepheleşme yaratacak.
Oysa şundan eminim: Önceki akşam sahaya inmeyen, öfkesini demokratik protesto yöntemleriyle sınırlayan, deliller sabit çıkarsa düşmeyi göze alan, takımını da, kendini de eleştirebilecek ama sıkı taraftarlığından ödün vermeyen birçok Fenerbahçeli var. Ve onlar bu süreçte inisiyatif almazsa önceki gün sahaya inenler, önümüzdeki günlerde tepemize de binecek. Ve biz de futbolun temizliğinden ziyade, futbolun Filistinleşmesinden bahsedeceğiz.


ORADAKİLER ANLATIYOR

‘Olacağı belliydi’
Süleyman Arat (Hürriyet foto muhabiri): Aslında bu çirkinliğin olacağı Topuk Yaylası kampında belliydi. Orada da biz basın emekçilerinin üzerlerine yürüyüp tehdit etmişlerdi. Ancak ne polis ne de bir kulüp yetkilisi bu işin üzerine gitti. TSYD’den de önlem alınması anlamında destek istedik ama yine sonuç alınamadı. Maç öncesi içeri girerken Habertürk foto muhabirleri Hüseyin Yavuz ve Uğraş Özyurt dışarı çıkartılıyordu. Stat yetkilileri “Bu özel bir maç ve biz bu maçı Habertürk’ün izlemesini istemiyoruz” demişlerdi. O an tedirginlik ve gerginlik başladı. Başımıza gelecekleri tahmin ettik. Maçın başlamasıyla ön sıralara gelen bazı kişiler ağza alınmayacak küfürler etmeye başladılar. Az sayıdaki polis bize sürekli “Sakın arkanıza bakmayın. Sahaya atlayanlar olursa sizi biz dahi kurtaramayız” şeklinde ikaz ettiler. Çevik Kuvvet olmaması şaşırtıcıydı. Sanki üzerimize sistemli saldırı yapılmıştı...

‘Tepki basından geldi’
Ahmet Ercanlar (Hürriyet muhabiri): 1.5 yıllık Fenerbahçe muhabirliğimde belki Sarı-Lacivertlilerin 104 yıllık tarihine geçecek iki basın tribünü baskını yaşadım. Geçen sezon Trabzonspor maçından sonra yaşananlar korkutucuydu. O gün basın tribününü en son terk ettim. Önceki gece de hiç ayrılmadım. Korkutucu değil trajikti. Rahatlıkla sahaya girebilen insanlar 15-20 güvenlik görevlisinin koruduğu basın tribününe girip bizi linç edebilirdi. Ancak yapmadılar. Amaçları linç etmek değil tepkinin medyayı yönetenlere ulaşmasıydı. Kızgınlıklarının nedenini ‘soruşturma’ değil ‘medyadaki linç kampanyası’ olarak açıklıyorlardı. Gecenin benim açımdan bir iyi bir de kötü yanı oldu. İyisi Ali Koç’un basın tribününe gelip bizzat omzuma dokunarak “Kusura bakma” demesi, kötüsü basın tribününün işgal edilip Aziz Yıldırım posterinin açılması ve bunu yapanların önderliğini bir Fenerbahçe dergisi yazarının yapmasıydı...








‘Sahaya giren taraftar dövülünce...'
Maç esnasında tribünlerde protestolarda bulunan ve sahaya inen A.Ş olayı şöyle anlatıyor: “Şampiyonluk maçı oynanacakmışçasına kalabalıktı. Taraftarlar maç değil protesto için geldiklerini söylüyorlardı. Dağıtılan maskeler sayesinde ‘hepimiz Aziz Yıldırım’ olduk. Maç kimsenin umurunda değildi, dönüp bakmıyorlardı bile. Aklımızda sadece başkan vardı. Basın mensupları stat dışına çıkarıldıktan sonra basın aleyhine tezahüratlara devam ediyorduk. Başlarda kimsenin sahaya inme gibi bir eğilimi yoktu. Ancak Türk Telekom tribününden sahaya inen bir taraftarın gördüğü davranış sahaya inmenin fitilini ateşledi. Bundan sonra herkes kontrolden çıktı. Ben de herkes ile beraber saha içine girdim. “Sahadan çıkmayan Cimbomlu olsun” anonsuyla herkes tribüne dönse de bu uzun sürmedi. Fotoğraf çektirme faslı oldu. Ancak taraftarlar artık işin protesto boyutunu bırakmışlardı.”
Bir diğer ‘protestocu’ S. Y. ise şöyle anlatıyor: “Beş arkadaş tribündeydik. Bir kişinin güvenlik görevlileri tarafından dövülmesi olayları alevlendirdi. Olaylar biterken indik sahaya, hatıra fotoğrafı çektirdik. Sahada secde edenler, yatanlar vardı. Şenlik gibiydi. Ama kan akmadı.”

En çok Luce’yi üzdüler
Fenerbahçe’nin Shakhtar Donetsk’le oynadığı hazırlık maçının seyircilerin sahaya girmesi üzerine yarıda kalması Ukrayna ekibinde şok yarattı. Shakhtar’ın resmi internet sitesi, “İstanbul’da isyan” başlığını kullanırken, olayların en çok üzdüğü kişinin ise bir dönem Türkiye’de çalışmış olan Mircea Lucescu olduğu belirtildi. Sitedeki açıklamada, “Yaşananlar en çok, takımı futbol oynaması için İstanbul’a getiren Mircea Lucescu’yu üzdü” denildi. Futbolcuların sitedeki açıklamaları şu şekilde:
Dario Srna: “Taraftarı bu kadar tutkuyla desteklediğine göre muhtemelen Fenerbahçe’nin çok büyük bir başkanı var. Maçın tatil edilmesi talihsiz bir durumdu. Çılgınca gelebilir ama futbol hayatımda tanıklık ettiğim en iyi atmosfer vardı. Taraftarlarının bir daha sahaya inmemesi için başkanlarının serbest bırakılmasını isterim.”
“Hajduk’ta oynarken benzer olaylar yaşanmıştı ancak nedeni kötü sonuçlardı. Türk mentalitesi, onların karakteri böyle. Oyuncularını ve başkanlarını ‘delicesine’ seviyorlar. Bu hoş bir olay değildi ancak onları anlayabiliyorum.”
Henrik Mikitaryan: “Bazı olaylar olacağını göz ardı etmemişlerdir ancak yaşanan olayların maçı mahvedeceği kimsenin aklına gelmemiştir.”
Luiz Adriano: “Fenerbahçe taraftarlarının tepkisi şampi-
yonluklarının şüphe altında kalmasına bakıldığında doğal sayılır. Ancak böyle bir görüntüye kariyerim boyunca
hiç şahit olmadım.”

YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.
Üye girişi yapmadınız. Misafir olarak yorum ekleyebilirsiniz. Üye olmak için tıklayın.
  Yorumcuların dikkatine…

İmlası çok bozuk,
Büyük harfle yazılan,
Habere değil yorumculara yönelik,
Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan,
Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren,
Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen,

yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR.

Bu haber henüz yorumlanmamış...

KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Süleyman Seba Hastaneye Kaldırıldı
Yüksek tansiyon şikayetiyle dün akşam hastaneye kaldırılan Beşiktaş Kulübü ...
İtalya Basınında Kobe-Beşiktaş Flörtü
İtalya'nın ünlü “La Gazzetta dello Sport” gazetesi, Beşiktaş'ın yıldız ...
''Yıldırım'ın Kaçacak Hali Yok''
Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım'ın avukatı Faik Işık, hastaneye ...
 
Aman Dikkat!
Temsilcimiz, Minsk engelini geçip, Avrupa Ligi'nde adını bir üst tura ...
'Sizinleyiz' Tişörtüne Büyük Alkış
İspanya'nın güneyindeki Granada kentinde yapılan 3'lü turnuvada Beşiktaşlı ...
Kerem Gönlüm 5 Ay Yok
Litvanya'da 31 Ağustos-18 Eylül 2011 tarihleri arasında düzenlenecek Avrupa ...
 
Romaric Bursa'da
Bursaspor'un, teknik direktör Ertuğrul Sağlam'ın isteği doğrultusunda ...
O Maçta Otel Kapısında Ambulans Bekliyordu
Bucaspor maçını cezalı olduğu için Başkan Aziz Yıldırım ile İzmir'de bir otel odasında izlemiştim.
Sonunda Kabul Etti
Fatih Terim’in forvet ısrarı üzerine yeniden temas kurulan Forlan, sarı-kırmızılılara ...
 
SOSYAL MEDYADA TAKİP ET
FACEBOOK'TA TURKTIME
TWITTER'DA TURKTIME
 
KATEGORİLER
FOTO GALERİ
VİDEO GALERİ
ETİKETLER
  •KÜNYE
  •İLETİŞİM
  •REKLAM
 
 
  •Güncel
  •Siyaset
  •Dünya
  •Medya
  •Magazin
  •Spor
  •Kültür
  •Sağlık
  •Ekonomi
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
Avrupa Ligi
Ak Parti
Okan Buruk
GİB
Avustralya
Fox
Bayer Leverkusen
adliye
kılıçdaroğlu