İstanbul’da düzenlenen ‘2. İstanbul World Political Forum IWPF’, eski Lübnan Başbakanı Fuad Sinyora’yı ağırladı. Sinyora, Star gazetesi dış haberler müdürü Candan Pekdaş’ın sorularını yanıtladı.
Suriye’deki isyan ve şiddet ülkeniz Lübnan’a da sıçradı. Ayrıca Esad rejimi, Lübnan’ı isyancılara silah desteği vermek ve mali yardımda bulunmakla suçluyor? Bu suçlamalara ne diyeceksiniz?
Yaşananları izliyoruz
Öncelikle şunu söyleyeyim, Lübnan her zaman Suriye ile karşılıklı saygı ve eşitliğe dayalı ikili ilişkiler istemiştir. Suriye’den her zaman Lübnan’ın iç işlerine müdahale etmemesi talebinde bulunduk. Buna karşılık biz de Suriye’nin iç işlerine müdahale de bulunmadık. Ancak bildiğiniz gibi Lübnan özgür ve demokratik bir ülke, herkesin kendisini ifade etmeye hakkı var. Bizler de Suriye’de yaşananlara ilişkin fikirlerimizi ifade ettik. Ancak bunu yaparken, kesinlikle Suriye’nin iç işlerine karışmadık. Muhaliflere silah veya mali destek sağladığımıza ya da Lübnan topraklarından silahlı grupların Suriye’ye geçişine izin verdiğimize dair iddiaları daima reddettik. Böyle şeylerin olmasına zaten kesinlikle karşıyız. Ama bunları söylememiz, Suriye’nin iç işlerine karıştığımız ya da Suriye’de yaşananlara ilişkin endişe taşımadığımız anlamına gelmez. Bunlar tamamen farklı iki konu. Lübnan kesinlikle Suriye’nin iç işlerine karışmıyoruz ancak Suriye’de yaşananlara karşı da kayıtsız değiliz.
Kişisel fikrinize göre, Suriye Devlet Başkanı Esad’ın akıbeti ne olacak?
Esad şimdiye kadar Suriye’de yaşananlara ilişkin kesinlikle birinkâr durumu içinde yaşadı. Suriye’de 14-15 aydır bir isyan yaşanıyor ve en nihayetinde de Esad, halkın taleplerine boyun eğmek zorunda kalacak. Suriye halkı daha fazla demokrasi, daha fazla özgürlük ve iktidarın barışcıl bir şekilde devrini istiyor. Suriyeliler, ülkelerinin insan hayatına ve diğerlerinin bakış açılarına karşı daha saygılı ve hoşgörülü olmasını istiyor. Suriye’de artık halkın baskı görmesi ve fikrini ifade etmesine izin verilmemesi kabul edilemez. Zaten bu talepler de, son dönemde Arap dünyasında yaşananlarla yani Arap Baharı’nın getirdiği değişiklerle aynı. On yıllardır aynı isimlerin, hiçbir değişim getirmeden yönettikleri bu ülkelerin rejimleri, halklarına verdikleri hemen her taahhüdü gerçekleştirmekte başarısız oldular. Ancak artık kaybedilecek vakit kalmadı. Bu yöndeki değişimleri, Tunus, Mısır ve Yemen’de gördük. Suriye’de de şu anda görmekteyiz. Dolayısıyla bu tip eski rejimlerin yapması gereken çok şey var. Eğer değişimlere uyum sağlamazlarsa, en nihayetinde onların iktidarı değişmek zorunda kalacak, halklar onları değiştirecek.
Hariri mahkemesi etkili
Lübnan’ın eski Başbakanı Refik Hariri’nin öldürülmesiyle ilgili kurulan BM destekli uluslararası mahkemeden çıkacak herhangi bir karar ülkenin geleceğini nasıl etkiler?
Hariri mahkemesinin etkili bir yargılama yürüttüğünü düşünüyorum. Bu,artık hukuki bir konu. Ancak bizim bu konudaki tavrımız şöyle: Lübnan’da suçların cezasız kalması dönemine bir son vermek istiyoruz. Lübnan’da siyasi suikastların bitmesini istiyoruz. Zira Lübnan’da son 10 yılda çok sayıda kişiye siyasi suikast düzenlendi. İki cumhurbaşkanı, üç başbakana suikast düzenlendi, dördüncüsünün hayatına kast edildi. Bakanlar, milletvekilleri, gazeteciler, din adamları suikastlara kurban gitti. Suikastları, kimin neden düzenlediği de gerçek anlamıyla hiç ortaya çıkmadı. Lübnan’da varolan bu ‘öldürme hakkına’ son vermek istiyoruz. Hariri mahkemesinin de hedefinin bu olmasını istiyoruz ve bence de doğru yolda ilerliyorlar.
KORKU DUVARLARI YIKILDI
Arap coğrafyasında, Arap âleminde daha önceden hayali bile kurulamayacak şeyler yaşanıyor. ‘Arap Baharı’ ile birlikte baskı, susturma ve korku bariyerleri artık yıkıldı. Yeni bir dünyada yaşıyoruz. Rejimlerin artık halkın taleplerini dinlemeleri gerekiyor. Bundan böyle sorunları eskiden ele aldıkları gibi ele almaya devam edemezler. Arap dünyasındaki krallıklar bunu bilmeliler.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...