E-posta :
  Şifre :
    ► Üye olmak istiyorum
    ► Şifremi Unuttum

SEN, BEN, BİR DE BİZİM OĞLAN DEMOKRASİSİ  

"Demokrasi biraz da böyle bir şey. Oyunuzun rengini öteden beri oy kullanmamak yada hiçbirini benimsememek şeklinde gösterseniz bile, beğenmeseniz de onlar sizin başbakanınız, cumhurbaşkanınız, yönetenleriniz…" Ersin Tokgöz yazdı...

31.08.2007 - 18:31
SEN, BEN, BİR DE BİZİM OĞLAN DEMOKRASİSİ

 

İşte Ersin Tokgöz'ün Anayurt Gazetesi'ndeki yazısı... 

 

Ne oldu? Hani kıyamet kopacaktı?  

 

Demokrasi anlayışlarını “sen, ben, bir de bizim oğlan” mantığından ileri götüremeyen özgürlükçü yazar çizer takımı ve onların nedeni yada sonucu mu olduğu belli olmayan milyon görünümlü onbinler hep bunu muştulamaya çalışmışlardı oysa: Ak Parti gelirse Cumhuriyet’in kazanımı adına ne varsa her şey silinip gidecek ve kıyamet kopacak.

 

Eee? Ne oldu? Cumhuriyet de kazanımları da olduğu yerde duruyor.

 

Olmadı… Sonra Köşk galeyanına başladılar. Hiç olmazsa bu olmamalıydı. Neden? Çünkü öyle istiyorlardı. İyi de, o çok savunduğumuz Cumhuriyet kazanımlarından biri değil miydi milletin vekillerinin milletin başkanını seçmesi? 

 

Hayır, öyle olsa bile istemiyordular. Çünkü kazanım dediğiniz şey ancak size kazandırıyorsa makbule geçerdi, geri kalanını çöpe atabilirdiniz. Her biri tek başına bir özgürlük ordusu olmakla övünenler, ne tek ağızdan istemezük türküsünü söylemenin neye denk düştüğünü düşündüler, ne de bu tornadan çıkmış hallerine bakıp utandılar.

 

Ve böylece ortaokulda maddelerin katı, sıvı ve gaz hallerini ezberlerken sıvıyı “Girdiği kabın şeklini alan” şey diye öğrendikten sonra, bu geçkin yaşımızda ideolojilerin de girdiği beynin şeklini alan ve o beyin içinde duruma göre değişen bir şey olduğunu öğrendik.

 

Baktılar ki olmuyor, sesimiz hacmimizden fazla çıksa da yakabileceğimiz ateş en fazla cürümümüz kadar, bu sefer o dar alanda yanan ateşe çekmeye çalıştılar dışarıdakileri. Cürümlerinden daha fazla yer yakabilecekleri davet ettiler alevi büyütmek için. Ama yine olmadı.

 

Ve geriye kim gitsin yarışı kaldı. Dün kendileri gibi olmayanlara yaşamaları için Arabistan çöllerini salık verenler, bugün hem kabul etmiyorum hem de gitmiyorum diye yasalara sığındılar, evrensel haklara sarıldılar, herkesi demokratik tahammüle çağırdılar.

 

Oysa oynadığımız demokrasi oyununda kural basitti; Görüşler farklı, oyuncular çeşitlidir ve en fazla taraftar bulan oyuncu oyunun belli bir süre için belirleyicisi olur. Hem baştan beri o oyunu kutsayıp hem de kaybedince mızıkçılığa başlarsanız, en fazla kapı dışarı edilirsiniz. Hepsi bu.

 

Düşünüyorum, ne Özal döneminin kap-kaç siyaseti benden bir şeyler taşıyordu, ne Demirel’in lafa boğulmuş içeriksiz devlet adamlığı ne de Sezer’in laiklik dininden başka geçer akçe kabul etmeyen hassasiyeti. Ne Mesut Yılmaz yada Tansu Çiller’in post-yiyici yapılanmaları bana bir şey kazandırıyordu, ne Ecevit-Bahçeli-Yılmaz üçlüsünün kaotik  döneminin kire bulanmış krizleri ne de Ak Parti’nin yaptığını iddia ettiği büyük atılımlar…  

 

Sonuçta hep birileri işini yürütmüştü ve devlet tarafından sadece askerlik ve üniversitede aldığım kredinin geri ödeme zamanı gelince anımsanan bir vatandaş olarak tüm ilişkim bu kadardı.  

 

Ama bir şeyi biliyorum: Demokrasi biraz da böyle bir şey. Oyunuzun rengini öteden beri oy kullanmamak yada hiçbirini benimsememek şeklinde gösterseniz bile, beğenmeseniz de onlar sizin başbakanınız, cumhurbaşkanınız, yönetenleriniz. Ölüm hak miras helal mottosunu nasıl kabul ediyorsanız, oynadığınız bu demokrasi oyununda “muhalefet hak, kabullenmek de zorunluluk” mottosunu da kabul etmek zorundasınız.

 

Hem demokrasi havarisi olarak ortaya düşüp hem de size sunduklarından dolayı yaygarayı bastığınız zaman, gördüğünüz gibi olmuyor işte. Yoksa Cumhuriyetin kazanımlarını kenara itip demokrasiyi ret mi ediyorsunuz?

 

O zaman geriye demokrasi yada diğer giydirilmiş izmlerden bu tarafa gelip insani bir soru sorup cevap vermeniz kalıyor: Tutarlı olmak gibi insani bir kazanım, cumhuriyetin kazanımlarının neresine düşer? 

 

Cevabınız varsa ve cevabınıza bakıp tavrınızdan dolayı yüzünüz biraz kızarıyorsa  başlangıç için doğru yoldasınız demektir. En azından insani kazanım açısından.

 

Ha gayret…

YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.
Üye girişi yapmadınız. Misafir olarak yorum ekleyebilirsiniz. Üye olmak için tıklayın.
  Yorumcuların dikkatine…

İmlası çok bozuk,
Büyük harfle yazılan,
Habere değil yorumculara yönelik,
Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan,
Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren,
Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen,

yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR.

Bu haber henüz yorumlanmamış...

KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Cem Uzan Turktime'a Konuştu: Beni Kesebilirsin, Öldüerbilirsin ama Bana İnananlara İhanet Ettiremezsin!!!
Genç Parti Genel Başkanı Cem Uzan Türk Basınında evinin kapılarını ilk ...
MENDERES TURKTİME'A KONUŞTU! : “AĞAR, DEMOKRASİNİN YANINDAN BİLE GEÇMEMİŞTİR!”
Sağ siyasetin patent sahibi ve DP’nin biyolojik ve siyasi varisi Aydın ...
BAŞÖRTÜSÜ ÖZ DEĞİL, SEMBOLDÜR!
(TURKTİME-ERSİN TOKGÖZ) 5 bini aşkın üyesi ile Türkiye’nin ...
 
Emin Çölaşan Turktime'a Konuştu
(ÖZEL-TURKTİME) Türk basının usta kalemi, Hürriyet Gazetesi yazarı Emin ...
BÖLGESEL ASGARİ ÜCRET GELİYOR!
ASO Başkanı iken 'Bölgesel asgari ücreti' savunan Zafer Çağlayan'ın Sanayi ...
ASKERLERİMİZİ SEVİYORUZ
Adalet Bakanı Şahin, TSK ile hükümet arasında yaşanan gerilimi değerlendirdi.
 
DTP ÜSTÜNE ALINMADI
Asker ve DTP arasındaki gerginlik sürüyor. DTP, Genelkurmay'a yanıt verdi.
AÇIK KONUŞALIM, BU DEMOKRASİ BÖYLE GİTMEZ
En sert tepkiyi gösteren Hürriyet başyazarı Oktay Ekşi, NTVMSNBC’ye böyle ...
VEKİLLERE CEP YASAĞI
TBMM Başkanı talimat verdi: ‘Genel Kurul’da cep telefonu çekmeyecek.’
 
SOSYAL MEDYADA TAKİP ET
FACEBOOK'TA TURKTIME
TWITTER'DA TURKTIME
 
KATEGORİLER
FOTO GALERİ
VİDEO GALERİ
ETİKETLER
  •KÜNYE
  •İLETİŞİM
  •REKLAM
 
 
  •Güncel
  •Siyaset
  •Dünya
  •Medya
  •Magazin
  •Spor
  •Kültür
  •Sağlık
  •Ekonomi
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
fenerbahçe
Belçika
TÜFE
Sosyal Medya
Tedavi
Volero
IŞİD
mehmet özkan
poyraz karayel