Güler Sabancı ile Londra’nın “5 çayı” ile sükse yapan oteli Ritz Carlton’un kapısından girdiğimizde nostalji rüzgârları esmeye başladı.
Sabancı, otelin girişindeki dekorasyona atıf yaparak, “Büyükbabam (Hacı Ömer Sabancı) ile geldiğimizde aynı halı vardı, masa ve çiçekler de aynıydı” diyerek, 110 yıllık otelin gelenekseli yaşatmasına vurgu yapıyordu.
Sabancı Holding Yönetim Kurulu ve Sabancı Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, Londra’ya 2004’te yaşamını yitiren amcasının 10’uncu ölüm yıldönümü için yapılan “Sakıp Sabancı Portreleri” eserini getirmişti...
Sabancı Üniversitesi’ne bağlı olarak 2002 yılında kurulan Sakıp Sabancı Müzesi’ne (SSM) kayıtlı eser; dünyanın en prestijli sanat kurumlarından Royal Academy of Arts’ın (RA) 1769 yılından beri her yıl düzenlediği Yaz Sergisi’nde (Summer Exhibition) yerini almıştı.
21 Ağustos tarihine kadar sürecek sergi yarın halka açılacak.
SSM Mütevelli Heyeti Başkanı da olan Güler Sabancı, Yönetim Kurulu Üyesi Sevil Sabancı’yı temsilen Londra’ya gelen kızı Melisa Tapan, Müze Müdürü Dr. Nazan Ölçer ve SSM Uluslararası Danışma Kurulu Üyesi Sir Norman Rosenthal ile RA’nın yaptığı jestle sergiyi özel olarak ziyaret etme olanağı bulmuştuk.
RA Başkanı Christopher Le Brun “Çok uzaklardan geldiniz...” diyerek SSM’ye teşekkür etmeyi ihmal etmedi.
Hatırlayalım: 2014’te SSM’de ilk kez sergilenen Sakıp Sabancı Portreleri, geçen yıl Venedik Sanat Bienali’ne gitmiş ve sanat otoritelerinden “Görülmesi gereken 5 eserden biri” yorumları almıştı.
‘KATILIMCILIĞA VERDİĞİ DEĞERİ YANSITIYOR’
RA’daki gezimizi tamamladığımızda, öğle yemeği için Ritz Carlton’un en görkemli salonlarından biri olan Marie Antoinette Süiti’ne geçtik.
Sabancı, Kutluğ Ataman’ın imzasını taşıyan dijital eserin hikâyesini anlatıyor:
“Sakıp Bey’in 10’uncu anma yılında SSM’ye kalıcı bir eseri kazandırmak istedik. 2012 yılında Sevil Sabancı’nın başkanlığında; Raffi Portakal, Hasan Bülent Kahraman ve Sir Rosenthal’den oluşan komite kurduk. Önce uluslararası boyutta en çok bilinen sanatçılarımızdan Kutluğ Ataman seçildi. Eserin ileriye dönük ve teknolojik bir eser olmasını ve aynı zamanda Sakıp Bey’in kişiliğini yansıtmasını arzu ettik. Eserde Sakıp Bey’in hayatına girmiş çok sayıda insan gönüllü olarak fotoğraflarını gönderdi. Kamyon şoförleri de, fabrika çalışanları da bu eserde yer aldılar. Bu da Sakıp Bey’in katılımcılığa ve demokrasiye verdiği önemi yansıtıyor. Royal Akademi eseri büyük bir heyecanla kabul etti.”
Sakıp Ağa’nın ölümünden 12 yıl sonra RA’da yaklaşık 10 bin LCD ekranda yer alan 30 bin kişinin portresi akıyor. Limit de yok. Dileyen herkes vesikalık fotoğrafını bir muvafakatnameyle birlikte SSM’ye göndererek bu eserin içinde kendisini görebilir.
Sabancı, Sabancı Holding’in her zaman olduğu gibi SSM’nin yurtdışı sergilerini desteklemeye devam ettiğini vurgulayarak konuşmasını sürdürüyor:
“Altın Harfler Koleksiyonu, 1998’de NY Metropolitan Müzesi’nde sergilendi. Müzemiz 2002 yılında kuruldu. Bu dönem zarfında koleksiyon, Boston’da Harvard Üniversitesi Müzesi, Los Angeles, Louvre, Berlin’de Deutsche Guggenheim, Frankfurt’ta sergilendi. 2002’de müze açıldı. Hat koleksiyonumuz Madrid ve Sevilla’da, Lizbon Gülbenkyan Müzesi’nde sergilendi, bu da bir ilkti. Sakıp Bey hayattayken koleksiyonun Londra’da da sergilenmesini çok istemişti. Bugün, ben artık kendisi geldi diyorum.”
Bundan 10 yıl geriye gidersek, Sakıp Ağa’nın vefatından 1 yıl sonra 2005’te SSM’nin “Türkler: Bin Yıllık Yolculuk (600-1600) Sergisi” de RA’da sergilenmişti.
‘SOYADIM OLMASA GENE İYİ BİR YERDE OLURDUM’
Sabancı’ya, Forbes’un “Dünyanın En Güçlü 100 Kadını” listesinde 12 basamak atlayıp 62’nci sıraya çıkmasıyla ilgili “En güçlü kadınsınız” dediğimde, verdiği ilk tepki esprili oldu: “Estağfurullah demeyeceğim...” Devam etti:
“Türkiye’den birinin listede olması iyi ama ben yalnız olmayı sevmiyorum. Uzun süre pek çok noktada tek kadın bendim, sonra bunun normal olmadığını anladım. Tek olma durumu inanıyorum ki değişecek.” Kamuoyundaki yaygın soruyu da naklediyorum: “Soyadınız Sabancı olmasaydı, kariyeriniz böyle olur muydu?”
“Gene iyi bir yerde olurdum, ondan hiç kaygım yok. Onu çok gençken, yıllar önce test ettim çünkü, biliyorum. Ama Sabancı soyadı bana çok hız kazandırdı, o başka”diye yanıtlıyor.
Habertürk
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...