Reha Muhtar/Vatan
Ağır bir hayal kırıklığı
Biliyorum ki, Türkiye’nin yarısının evlerinde yaşanmakta olan zafer havasından çok daha fazlası, ağır bir hayal kırıklığı biçiminde yaşanıyor, ülkenin diğer yarısındaki bütün evlerde...
Demokrasi elbette kazananın hakkına saygı duymayı gerektiriyor ve AKP önümüzdeki 5 yılın icraatlarını kendi bildiği şekilde, kendi uygun gördüğü şiddette yerine getirecek, Türkiye’yi yönetecektir...
Türkiye’yi yeniden yönetme hakkı AKP’ye verilmiştir ve bunun tartışılacak hiçbir noktası bulunmamaktadır...
Sonuçları kazandığında da kaybettiğinde de sindirebilme gereği, demokrasinin olmazsa olmaz koşuludur ve şimdi onları tüm gerçekliğiyle sindirme zamanıdır...
***
Siz bakmayın şimdi yapılacak entel bozması analizlerin, “askerin muhtırası ters tepti, millet demokrasiye evet dedi” yollu kendi niyetlerini doğrulatmak saikiyle söyleyecekleri palavralara...
Gerçek olan bu AKP zaferinin altında, Londra’da üslenen globalleşmiş sermayenin Türkiye’ye şırıngaladığı milyarlarca dolar yatmaktadır...
Para esas olarak dünyanın her tarafında iktidardır ve para esasen iktidarı belirlemektedir...
Global sermaye her şeyiyle AKP hükümetini desteklemekte ve Türkiye’ye yatırdığı milyarlarca dolarlık para ülkede nisbi bir ekonomik rahatlama sağlamaktadır...
Türkiye’de enflasyon tek haneli rakamlara düşmüştür...
Türkiye’nin şirketleri teker teker milyar dolarlara satılabilmekte, yeni şirketler yeni milyar dolarlarlık umutlar yaratmaktadır...
Türkiye globalleşmiş sermaye tarafından tarihinde görmediği ölçüde para şırınga edilerek, şirket satın alınarak global sistemin bir parçası haline getirilmektedir...
***
Para güçtür, para iktidardır ve paranın yönü iktidarları belirlemektedir...
Sözü edilen para Koç Grubu’nun ya da Sabancı Grubu’nun sonuçta birkaç bin kişiye iş olanağı sağlayan kısıtlı paraları değil, Londra, New York merkezli uluslararası fon yönetmelerinin, İstanbul Maslak’ı arka arkaya dikilen kulelerle, iş ve alışveriş merkezleriyle bir anda New York’un Manhattan’ı haline getiren milyarlarca dolarlık paralarıdır...
Sokakta vatandaşın yaşamı, vizyonu, tüketim alışkanlıkları, dünyaya bakışı değişmiştir...
Konya’da da değişmiştir, Eskişehir’de de, Samsun’da da Denizli’de de...
Dünyadaki müthiş para fazlasının fonlar aracılığıyla Türkiye’ye akmasının siyasi rantı AKP’nindir...
Çünkü o sermaye esasen AKP zamanında Türkiye’ye aktı ve Türk insanı nisbi ekonomik refahı bu dönemde yaşadı...
Esasen ekonomik refah bir yana, Türk insanı ekonomik olarak bir Amerikalı ya da Avrupalı gibi yaşayabileceğini gördü...
***
“Ilımlı İslam modeli, dindar bir Cumhurbaşkanı” gibi konular, günlük ekonomik hayatına öncelik veren Türkiye insanının önceliği olmadı, olamazdı...
Oyların anlamı budur ve esasen bunda çok yadırganacak bir durum da yoktur...
Tayyip Erdoğan bilmeli ki, kendisini iktidara bu oy çokluğuyla yeniden getiren güç, uluslararası sermayenin müthiş şırıngasıyla Türkiye’de değiştirdiği ekonomik çehredir...
Milletin oy verdiği bu gerçektir...
Şimdi esasen devletin bazı güçlerinden intikam almaya ezelden beri niyetli bazı enteller kendisine akıl vereceklerdir ki, “Millet size oy verdi... Cumhurbaşkanlığı’nda AKP’yi desteklediğini gösterdi... Durmayalım, yürüyelim...”
Aldanmasın bunlara...
Kazancının nedeni ekonomidir...
Özal da onun için kazanmıştı...
Demirel de...
Hatta Menderes de...
***
Esasen şimdi, bu kazancıyla Cumhurbaşkanlığı’nda fazla diretmeye gitmeden, toplumu daha fazla sıkmadan rahat ve uzlaşır formüller bulabilir...
Kimse “yenildi de ondan yapmak zorunda kaldı” demez...
Başbakan Çapraz Ateş programında format gereği, iktidar ve muhalefet sıralarına oturduğumuz Nazlı ve Mehmet Ali Ilıcak’la tartışmalarımda neyi hiç gündeme getirmediğimi danışmanlarına bir sorsun...
Ona “ekonomi” diyeceklerdir, “Ekonomiden hiç söz etmedi...”
Çapraz Ateş’de oturduğum koltukta ekonomiden söz etmememin tek bir nedeni vardı:
Ekonomideki figürlerin AKP’nin en güçlü olduğu alan olduğunun farkındaydım...
Ondan söz ettim mi AKP’nin oyları daha da fırlayacaktı...
Artık seçimler bitti, kopyayı Tayyip Erdoğan’a verebilirim...
Demokrasiye inandığımıza göre hayırlı olsun, ekonomiyi unutmasın...
Devletle çatışma fikirlerini hiç kaale almasın...
Aldığı oylar artık dinci bir partiden ziyade bir Merkez Partisi oylarıdır...
Merkez Partisi gibi davransın...