Olmert, Herzliya'da bir konferansta yaptığı konuşmada, İsrail'in son bir kaç yıldır, hiç olmadığı kadar caydırıcılık gücüne sahip olduğunu belirtti ve "Bilmesi gerekenlerin, İsrail'in ulaşamayacağı bir yer olmadığının farkında olduklarını" dile getirdi.
Olmert'in açıklamaları, Amerikan CBS televizyonu'nun İsrail Hava kuvvetleri'ne bağlı uçakların, geçen Ocak ayında, Sudan'da, Hamas'a silah götüren bir araç konvoyunu vurduğu, 17 aracın tümüyle tahrip edilip, araçlardaki 39 kişinin öldüğü haberinin arkasından geldi.
İsrailli yetkililerden bu konuda herhangi bir doğrulama ya da yalanlama gelmemişti.
Olmert, Sudan olayına doğrudan atıfta bulunmaksızın, "terör altyapısına zarar vermek için uzak veya yakın, mümkün olan her yerde faaliyette bulunuruz. Caydırıcılığımızı güçlendirecek ve artıracak şekilde, ona zarar da veririz. Bu kuzeydeki, güneydeki bir dizi olayda geçerliydi" dedi. Bu konuda isteyenin kendi hayal gücünü kullanabileceğini belirten Olmert, "Bilmesi gerekenler, İsrail'in erişemeyeceği yer bulunmadığının farkında oldukları" ifadesini kullandı.
CBS televizyonunun silah taşıyan konvoyun vurulduğu iddiası, Sudanlı iki siyasi yetkili tarafından da doğrulanmıştı. Bunlardan biri, saldırıdan kurtulan tek bir kişinin arkadaşlarıyla konuştuğunu belirtip, "iki uçağın konvoyun üzerinden uçtuğunu, sonra geri dönüp araçları bombaladığını söylediğini" aktarmıştı.
Ancak saldırıdan kurtulanın, uçakların milliyetini bilemediği de kaydedilmişti.
"EN BÜYÜK TEHDİT İRAN TEHDİDİ
İsrail Başbakanı, konferansta İran tehdidine de değindi ve "en büyük tehdidin İran tehdidi" olduğunu vurguladı.
İsrail'in bu konuda asıl aktör olmadığını dile getiren Olmert, ülkesinin İran'ın nükleer silahlanmasını önlemede, uluslararası çabalara katkıda bulunduğunu ifade etti.
Olmert, barış görüşmeleri konusunda da, bir anlaşmaya varmak için gelecekteki İsrail liderlerinin, Ehud Barak'ın Camp David'de önerdiklerinden daha fazlasını önermek durumunda kalacaklarını söyledi.
Zamanın İsrail'in lehine çalışmadığını söyleyen Olmert, İsrail'in bu konuda aktif olup, bir siyasi sonuç almak için inisiyatifte bulunamazsa, bunun ülke çıkarlarına zarar vereceğini belirtti. Olmert, bunun hem Filistinlilerle hem de Suriye ile ilişkiler için geçerli olduğunu vurguladı.
Olmert, Suriye ile dolaylı görüşmeler çerçevesinde, geçtiğimiz günlerde Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın, Olmert'in Golan Tepeleri'nden vazgeçmekte mutabık olup, bir anlaşmaya ne kadar yaklaştıkları yolundaki sözleriyle ilgili bir tartışmanın içine girmek istemediğini kaydetti ve "Eğer Suriyelilerin onlardan ne istendiğini anladıklarına ikna olabilseydim, (aramızdaki) uçurum daralabilirdi. Onlar da, benim bir barış anlaşmasına erişmek için neden vazgeçeceğimizin farkında olduğumu biliyorlar" dedi.
Olmert, Filistin lideri Mahmud Abbas ile görüşmelerinde de daha önce hiç yapılmamış ve mevcut sorunları tam kalbinden yakalayan bir öneriyi masaya koyduğunu belirtip, "Sadece imzala" dediğini aktardı.
Olmert'in Abbas'a söz konusu önerisi, İsrail'in Batı Şeria'daki toprakların önemli bir bölümünden çekilmesi yolundaydı. Olmert, "Bu, yaklaşık 6 ay kadar önceydi. Hala cevap bekliyorum" diye konuştu.
18
10
