Tophane-i Amire'de Türkiye'nin çeşitli üniversitelerinden 1000 kadar gençle bir araya gelen Obama, gençlerin merak ettikleri soruların cevaplarını verdi. Obama'nın soruları cevaplarken özellikle soru soran öğrencilerin yanına kadar gitmesi dikkat çekti.
ABD Başkanı Barack Obama, ABD ve Müslüman dünyasındaki kökleri karşılıklı saygıda olan bir ilişkiyi yeniden inşa etmeyi
istediği için Türkiye’ye geldiğini söyledi.
Obama, Tophane-i Amire binasında bazı üniversite öğrencileriyle bir araya geldi. Burada öğrencilere hitap eden Obama, "Yeni duvarlar inşa etmek yerine, yeni köprüler kurabilirsiniz. Bu çabalarınızda ABD’de bir dost, bir destekçi, bir ortak bulacaksınız" diye konuştu.
Obama, İstanbul’a şehrin güzel mekanlarını görmek için değil, iki ülkenin ortaklığını yinelemek için geldiğini belirtti.
Türkiye’nin demokrasisine ve kültürüne olan saygısı, bölgede ve dünyada büyük önem taşıyan bir rol oynadığına olan inancının da gelişinde payı olduğunu ifade eden Obama, "ABD ve Müslüman dünyasındaki kökleri karşılıklı saygıda olan bir ilişkiyi yeniden inşa etmeyi istediğim için geldim" diye konuştu.
Obama, Türkiye ve ABD’nin dostluk ve işbirliğinin uzun bir geçmişe dayandığını vurgulayarak, geçmiş yıllarda bazı zorluklar da yaşandığını, zaman zaman iki ülke arasında ortak değerler bulunduğunun unutulduğunu ifade etti.
Barack Obama, "Dostluğumuza hizmet edecek ortak hayallerimiz olduğunu unutmamamız gerekiyor" dedi.
Açık, dürüst, canlı ve karşılıklı saygıya dayanan bir diyaloğun kurulabileceği inancını dile getiren Obama, ABD temaslarında yeni bir dönemin başladığını, farklılıklar üzerine odaklanılmaması, etrafa güvensizlik duvarları örülmemesi gerektiğini belirtti.
BAKIŞ AÇISINA SAYGI-
"Fikir birliği olmadığı zamanlarda bile birbirimizin bakış açısına saygı duymamız gerekiyor" diyen Obama, burada ABD’nin diğer ülkelerde daha iyi anlatılmasının da önem taşıdığına işaret etti.
ABD hakkında bazı kalıplaşmış düşünceler bulunduğunu, ancak bunların yanlış bilgilerden kaynaklandığını söyleyen bama, "ABD’nin bencilleştiği, kabalaştığı ve bizim ötemizdeki dünyaya önem vermediğimiz gibi bir algılayış olabilir. Bu benim bildiğim ve sevdiğim ülke değil. Dünyadaki her ülke gibi ABD de hatalar yapmıştır ve mükemmel değildir. Ama 200 yılı aşkın bir süredir daha
iyi bir birlik kurmak, daha umut dolu bir dünyaya ulaşmak için çaba sarf ettik"
şeklinde konuştu.
ABD’nin çaba gösteren herkesin başarılı olabileceği bir ülke olduğunu kaydeden Obama, "Aksi takdirde adı Barack Hüseyin Obama olan biri başkan seçilemezdi" dedi.
Türkiye’deki insanlarla ve Müslüman dünyası ile bir ortaklık kurmanın önemine işaret eden Obama, Türkiye ve ABD’nin dünyanın yeni ekonomisinde geride kalan ülkelere nasıl yardım edeceği, daha müreffeh bir dünyanın nasıl gerçekleştirilebileceği konusunun ele alınması gerektiğini bildirdi. Burada öncelikli konuların daha fazla çocuğun eğitim fırsatlarına kavuşması, sağlık hizmetlerinin yaygınlaştırılması, istihdam yaratılması olduğunu anlatan Obama, daha umut dolu bir dünya yaratılmasında verilmesi gereken gerçek
sınavların bunlar olduğunu belirtti.
ORTAK PAYLAŞILAN REFAH-
Obama, daha barışçı ve daha müreffeh bir dünya yaratılmasında gençlere büyük güven duyduklarını vurgulayarak, "Sizin nesliniz hem dramatik, hem zor değişikliklerin gerçekleştiği bir dünyada yaşıyor. Bilgi ve icraatlara emsal olmayan bir erişiminiz var. Aynı zamanda ciddi zorluklar da var. Değişmekte olan küresel ekonomi, iklim değişikliği, aşırıcılık... Eski ihtilaflar ve yeni silahların olduğu bir dünyadasınız" şeklinde konuştu.
ABD Başkanı olarak ülkesindeki gençlerin dünyadaki yaşıtlarıyla bir araya gelmesi için çaba harcadığını, bunun her zaman ABD’nin dünya ile temasa geçmesinde etkili olduğunu dile getiren Obama, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Babamın Hawai’ye gelip tanışmasının öyküsünde de bu vardı. Yıllar önce Robert Koleji’nin kuruluşunun da yolu buydu. Çok basit değişim programları aramızdaki duvarları yıkabilir. İnsanlar bir araya geldiği, birbiriyle konuştuğu, bir deneyim paylaştığı zaman ortak bir insanlık ortaya çıkıyor. Bunlar olduğu zaman da güvensizlik yok oluyor. Aramızdaki küçük farklılıklar ve fikir ayrılıkları yok oluyor ve ilerlememiz burada başlıyor. Dünya sizin yarattığınız dünya olacaktır. Yeni duvarlar inşa etmek yerine yeni köprüler kurabilirsiniz.
Ortak paylaşılan bir refah oluşturabilirsiniz. Bu çabalarınızda ABD’de bir dost, bir destekçi, bir ortak bulacaksınız."
Soru ve cevapların bir bölümü
Sayın Başbakanımızın Davos'taki tutumunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Siz olsanız ne yapardınız?
Öncelikle başbakanınıza çok büyük saygı duyuyorum. Londra'da G-20'de ve Türkiey'ye temaslarımız oldru. Bölgede barışın ilerlemesini çok isteyen biri olduğunu düşünüyorum. taraflar arasında, israli ve komşular arasında çaba sarf etmekten de gurur duyduğunu söyleyebilirim. Davos'ta değildim, o tepkiyi ve o tepkiyi neden olan şeyleri ele almam uygun olmaz ama çözüm iki devletten geçiyor. Filistin ve İsrail... ABD'nin ve Türkiey'nin rolü insanlara ne yapacağını söylemek değil, onları cesaretlendirmektir. İki tarafın annesi de şiddete maruz kalmasını istemiyorlar. Bir müddet anneler yönetse her şeyi çözecekler asılnıd... Oradaki durum sürdürülebilir bir durum değil. İsrail'e karşı düşmanlık arttıkça bu İsrail'in daha da şiddetlenmesi anlamına geliyor. Filistin istihdam sağlayamıyor. Bu yol yeni bir yola girmeli...
"Türkiye'nin AB üyeliğine destek istediniz. Ama Sarkozy "sizin değil bu AB'nin kararı" dedi. Fikriniz nedir?
"ABD, AB üyesi değildir. Dolayısıyla bu bizim kararımız da değildir. Ancak bu benim fikir sahibi olmamı engellemiyor. Avrupalıların da Amerika politikaları hakkındnaki önerileri var. Bende bunun karşılığını göstermekte yanlış görmüyorum"
"Ben Türkiye'nin AB'ye katılmasının doğru bir yaklaşım olduğunu düşünüyorum. Türkiye askerlerini müttefiklerini korumak ve desteklemek için gönderebiliyorsa o zaman niye AB'ye üye olmasın? Veya seyahat ve dolaşım özgürtlüğü niye olmasın? Türkiye'nin üyeliğinin güçlü bir işaret göndereceğine inanıyorum. Türkiye'nin üyeliği Avrupa'nın çeşitli olduğunu gösteren bu bir güç kaynağı olacaktır"
"Başkan Sarkozy iyi bir dostum, iyi bir müttefikim. Dostların da anlaşamadığı konular olabilir. Onun bu tutumuna dair uzun bir görüşmem olmalı kendisiyle. İnanıyorum ki zaman geçtikte bu sonuç da gerçekleşecektir. Onun bu konudaki muhalefetinin Ermeni konusuyla ilişkili olduğu kanısında değilim. Ben onun entegrasyon konusunda güvensizlk yaşadığını düşünüyorum. "
"Yurtta sulh cihanda sulh ifadesini kullandıktan sonra ne gibi Hareketlerde bulunacaksınız? Ve genç Türk bayan ve bayları olarak biz bu amacınızda size nasıl yardımcı olabiliriz?"
"Bazıları çok idealist olduğumu söylerler. Bazıları 'Niye İranlılarla temas kurmaya çalışıyorsunuz. Nasılsa anlaşamayacaksınız' diyor. Bana göre bütün bunlar zor şeyler. Ben saf değilim. Eğer kolay olsaydı başkası bunu başarırdı zaten. Ama eğer yüksekleri hedeflemezsek ilerleme kaydedemeyeceğiz En önemli nokta diyalogtur. Farklı ülkelerden gelen insanları dinlediğiniz zaman farklı dili konuşsanız da farklı dini paylaşsanız da paylaşılan ortak değerleer oluyor. Dolayısıyla bu, başlangıç için önemli bir nokta. Bu noktada gençlerin çok yardımcı olabileceğini düşünüyorum. Gençler biraz daha az şüpheci olabiliyorlar yaşılara oranla"
KÜRT DEVLETİ KURULACAK MI?
Siz ve Bush arasındaki fark nedir? Kuzey Irak'ta bir Kürt devletine izin verir misiniz?
Biz çok netiz. Türkiye'nin toprak bütünlüğüyle ilgili... Türkiye bizim müttefikimiz. NATO'ya göre de müttefikimizin toprak bütünlüğünü korumalıyız. Türkiye'nin parçalara bölünmesine neden olacak herhangi ibr şeye karşı oluruz. Türkiye'deki Kürt azınlığın bu toplumda eşit fırsatlar elde edeceklerini düşünüyorm. Dini ve etnik azınlıkların toplumun bir parçası olması gerektiğini düşünüyorum.
Milliyet















































