E-posta :
  Şifre :
    ► Üye olmak istiyorum
    ► Şifremi Unuttum

Migrenin Şifresi Çözülüyor 

Türk araştırmacılar, toplumda yüzde 20 oranında görülen migren hastalığına büyük oranda neden olan bir faktörü ilk kez tanımladı.

24.06.2009 - 11:07
Migrenin Şifresi Çözülüyor

Araştırmacılar, yeryüzünde rüzgarla yer değiştiren sahra çölü tozlarının migrene neden olduğunu ve hastalığı tetiklediğini laboratuvar ortamındaki deneylerle kanıtladı.

ABD'deki Harvard Üniversitesi'nde baş ağrıları üzerine araştırmalarıyla tanınan Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Nöropsikiyatri Merkez Müdürü Prof. Dr Hayrunnisa Bolay ve Hacettepe Üniversitesi Çevre Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cemal Saydam'ın ortak çalışmasında, rüzgarla taşınan ve atmosferde su ve güneşle değişime uğrayan sahra çölü tozlarının migrene neden olduğunu ve bunların belli dönemlerde hastalığı tetiklediği ortaya çıktı.

Bu tozlardan verilen deney hayvanlarının beyinlerinin ağrı merkezinin aktif hale geçtiğini keşfeden araştırmacılar, bunların alerji, astım gibi hastalıkları da tetiklediğini öngörüyor.

Prof. Dr. Bolay, bahar dönemlerinde lodosun artmasıyla birlikte baş ağrısı, yüksek tansiyon, astım ve halsizlik gibi yakınmalarda artış gözlendiğini anlattı.

Bolay, migrenin toplumda görülme sıklığının yüzde 20 oranında olduğunu, hastalığı tetikleyen nedenlerin ve mekanizmaların yalnızca bir kısmının tanımlanabildiğini, bu eksikliğin de yeni mekanizma ve ilaç arayışlarına gereksinimi arttırdığını ifade etti.

“TOZLAR ATMOSFERDE DEĞİŞİME UĞRUYOR”

Literatürde de ani hava değişimlerinin baş ağrılarını arttırdığına dair yayınların bulunduğunu kaydeden Prof. Dr. Bolay, Prof. Dr. Saydam'la birlikte yaklaşık 4 yıl önce başlattıkları çalışmalarda sahra tozunun arttığı dönemlerle baş ağrılarının ilişkisinin olup olmadığını araştırmaya başladıklarını dile getirdi.

Dünya ülkelerinin çeşitli çöl kaynaklarının tozlarından etkilendiğini, Türkiye'yi en çok etkileyen tozların da Afrika'daki Sahra Çölü'nden kalkan tozlar olduğunu dile getiren Bolay, şunları kaydetti:

“Bu tozlar, atmosferde bulutlarla Avrupa ve Amerika gibi başka kıtalara da hareket ediyor. Bu sırada güneş ışığının ve bulutun içindeki suyun da etkisiyle tozla birlikte virüs ve bakteri gibi mikroorganizmalar üremeye başlıyor. Ardından bunlar hızla çoğalıyor ve mikroorganizmaların yanında bazı aminoasitler ve demir gibi moleküller ortaya çıkıyor. Bu tozları Türkiye'ye taşıyan ise lodos rüzgarı.”

TOZ VERİLEN HAYVANLARDA BAŞ AĞRISI

Sahra çölü tozlarının ilkbahar ve sonbahar mevsimlerinde artış gösterdiğini vurgulayan Bolay, çalışmayla ilgili şu bilgileri verdi:

“Laboratuvarda atmosferik hava koşullarını taklit edecek bir ortam oluşturduk. Deney hayvanlarının bir kısmına bu tozlardan verirken, bir kısmına vermeyerek testlerimize başladık. Tozları su ve güneş ışığını taklit edecek enerjiye maruz bıraktık. Bunları, yaklaşık 24 saat sonra deney hayvanlarının soludukları havanın içine katkı olarak verdik.

İki saatin ardından temiz havada bulunan hayvanlara göre bu ortamı soluyan hayvanların beyinlerindeki ağrı merkezlerinin aktive olduğunu gösterdik. Bunu beyin dokularını özel metotlarla inceleyerek gördük.”

“TOZUN İÇİNDEKİ ORGANİZMALAR ETKİLİ”

Sahra tozlarının ağrıyı tetiklediğini gösteren bu bulguların bir sonuç çıkarmak için yeterli olmadığını bu nedenle de ikinci aşama deney çalışmalarına başladıklarını aktaran Bolay, “Çünkü tozun kendisi de ağrıya yol açıyor olabilirdi. İkinci deneyde de tozlara radyasyon vererek içindeki bütün canlıların ölmesini sağladık. Böylece tozun içinde virüs, bakteri gibi mikroorganizmalar kalmadı. Bunlar öldükten sonra aynı tozu tekrar aldık ve yine hayvanların soluduğu havanın içine verdik” bilgisini verdi.

Deney hayvanlarına tozu mikroorganizmalardan arındırarak verdiklerinde tozlu olmayan ortamdan farklı bir reaksiyona rastlamadıklarını bildiren Bolay, “Bu da etkinin tozun kendisinden değil, birlikte taşıdığı mikroorganizmalardan geldiğini kanıtlıyor” dedi.

“Filtreleme” yöntemi kullanarak yaptıkları bir başka deneylerinde ise 450 nanometrenin altındaki partiküllerin migren ve baş ağrısını tetikleyebildiğine dair bazı ön bilgiler topladıklarını aktaran Bolay, “Bu boyut ise şu an bildiğimiz bakterilere göre çok küçük bir boyut. Bu nedenle de etkinin mikroorganizmaların kendisinden değil ama onlarla birlikte taşınan bazı ürünlerden kaynaklanabileceğini ortaya koyduk” diye konuştu.

“DÜNYADAKİ İLK ÇALIŞMA...”

Bolay, “Bu etkileri dünyada ilk kez biz bu çalışmayla gösteriyoruz” diyerek, çalışmanın atmosferde bugüne kadar bilinmeyen bir faktörün etkisini ortaya koyması bakımından önemli olduğunu vurguladı.

Sahra tozunun yalnızca migren ya da diğer gruptaki baş ağrılarını tetiklemediğini, aynı zamanda astım, alerji ve yüksek tansiyon gibi diğer hastalıkları da tetiklediğine dair öngörüleri bulunduğunu dile getiren Bolay, “Bu çalışmadan çıkacak sonuçlar çok fazla. Bulunması ve araştırılması gereken cevaplar çok. Bu nedenle çalışmaya destek bekliyoruz” dedi.

Bolay, yapılacak çalışmalarla ilgili olarak vücutta hangi yollarla ağrıyı tetiklediğinin bilinmediğini, Harvard Üniversitesinde yaptığı çalışmalarda gösterdikleri nitrogliserinin etkisine benzer bir etki olabileceğini vurguladı ve bu mekanizmaların aydınlatılması ile hastaların hava durumuna göre önceden haberdar edilerek ilaç kullanabileceklerini bildirdi.

Bolay, “Örneğin 'iki gün sonra toz gelecek veya Mart ayı süresince toz taşınıyor o nedenle o ay için şu ilacın kullanılması gerekecek” şeklinde mevsimsel tedavilere gidilebileceğini ifade etti.

“Bu çalışma hastalıklara ve tedavi şekillerine bakışımızda yeni bir ufuk açıyor” diyen Bolay, çalışmanın uluslararası dergilerden “Sefalalji” isimli dergide yayımlandığını ve çalışmanın sonuçlarının Dr. Hacer Doğanay tarafından tez haline getirildiğini anlattı.

ÇÖL TOZLARININ HAREKETLERİ”

Prof. Dr. Cemal Saydam ise çöl tozlarının dünya üzerindeki hareketleri üzerine 15 yıldır çalıştığını, 1994'de Türkiye'de ilk uydu alıcı istasyonunun kurulmasıyla bu tozların hareketinin anında görülmeye başlanmasıyla konunun üzerine daha çok gittiğini anlattı.
Sahra tozlarıyla sağlığın ilişkisini kurmasında eşinin migren ve alerji rahatsızlıklarının etkisinin olduğunu dile getiren Saydam, eşinin Mersin'de belli dönemlerde artış gösteren rahatsızlıklarının çöl tozlarının artış gösterdiği döneme denk geldiğini ifade etti.
Kurduğu internet sitesinden tozların arttığı dönemde ağrıların arttığını gösteren mailler aldığına işaret eden Saydam, daha sonra Gazi Üniversitesi ile çalışmalara başladıklarını kaydetti.

“KUSURA BAKMAYIN AMA BİZ BULDUK”

Çalışmanın, Türkiye'deki çeşitli çevrelerce başka bir ülkede daha önce yapılmadığından, “bilimsel” olarak nitelendirilmediğini aktaran Saydam, “Biz de onlara 'Bu dünyada ilk çalışma. Kusura bakmayın ama bunu biz bulduk' diyoruz” diye konuştu.

Saydam, sahra tozlarının yoğunluğunda Türkiye'de en fazla risk altında olan bölgenin Akdeniz olmasına rağmen, Türkiye'nin hemen hemen her noktasının lodosa maruz kaldığından risk altında olabileceğini söyledi.

Bu tozları kullanarak yağmurun da yağdırılabileceği üzerine çalışmalarının da bulunduğunu anımsatan Saydam, bu çalışmaların üzerine gidilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

YORUMLAR
Toplam 15 yorum var, 10 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.
Üye girişi yapmadınız. Misafir olarak yorum ekleyebilirsiniz. Üye olmak için tıklayın.
  Yorumcuların dikkatine…

İmlası çok bozuk,
Büyük harfle yazılan,
Habere değil yorumculara yönelik,
Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan,
Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren,
Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen,

yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR.
halis 2 Ekim 2009 Cuma 17:46

ben merak ediyorum CSIS (Center for Strategic and International Studies)kime hizmet eden bir kuruluş bunu bilirsem bu haretketin de kime hangi ideolojiye hizmet ettiği daha iyi anlaşılır

Yorumu oyla      18      10  
cimbom 20 Haziran 2009 Cumartesi 01:10

Bu hayalleri kuranlar ATATÜRK,ün kurduğu Türkiye Cumhuriyetini,Türk milletini ve gümbür gümbür gelmekte olan yirmi milyon çağdaş ve Atatürk,çü Türk gençliğini hiç tanımıyorlar..Amerikada böyle yüzlerce tarikat var..kendi bünyelerinde geçinip gidiyorlar..Amerika aynı Amerika..tavsiyem bu ütopyanın peşine takılmış gidenlere Fazla hayal kurmayın...Türkiye Cumhuriyeti bunları çoktan aştı..

Yorumu oyla      18      10  
ali 19 Haziran 2009 Cuma 19:44

merkezi , beslendiği yer amerika olanların konuşmaya hakkı olanaz...müslümanları yok etmeye çalışan abd de yaşayın sonrada islama hizmet ediyoruz diyin yemezler... önce ülkenizden kaçmayacaksınız bir hıristiyan ülkesinde yaşamayacaksınız sonra konuşma hakkınız olur... kiminle işbirliği yaptığınız belli vatikan ve cia projesi olduğunuzu bu millet mutlaka anlayacak bunu unutmayın... ingilizce hizmeti ve hıristiyan çocuklarına eğitim hizmeti verildiğini bu millet mutlaka anlar

Yorumu oyla      18      10  
dini lider 19 Haziran 2009 Cuma 19:33

İslam dinin tek lideri Hz.Muhammed'tir.İslam dini rahipler, papalar dini değildir.Şeyh ve şıhlar dini de değildir.Üfürükçülerin nefeslerini kuvvetlendiren bir öğretisi de yoktur.Kendisini peygamber makamında görenler için Kuranı Kerim'in yaklaşımı malumdur."Kendinize Allah'tan başka veliler edinmeyin."

Yorumu oyla      18      10  
VATAN KURTARAN ŞABAN 19 Haziran 2009 Cuma 16:41

ULUSALCI, sen ne iş yaparsın ? Yurdunu çokmu seviyorsun? Bu Ülkeye ne kadar döviz kazandırıyorsun.Ne üretiyorsun.Yoksa havanda sumu dövüyorsun.Bilirim Ulusalcıları çok iyi bilirim.Bir tane numunelik bir ULUSALCI göster ki, birşey üretsinde,bu ülkeye bir krş.lık döviz kazandırsın.

Yorumu oyla      18      10  
Gözleri FETOOO güzel 19 Haziran 2009 Cuma 16:17

Ulusalcilar nedense bu ülkede düsman ilan ediliyor olmus; Ben ulusalciyim, Ulusalci demek yurtsever demek Türkyie icin calismak demek. Siz ne yurtsever olun ne de Fetoocu siz bence AKP ci olun. Ne farki varsa artik....

Yorumu oyla      18      10  
bostancı 19 Haziran 2009 Cuma 15:58

zahiddddi alamanyaya- bu?nuda arabiyaya gönderebilsek ne iyi olur.Hacca giderse parasını aramızda toplarız.

Yorumu oyla      18      10  
bostancı 19 Haziran 2009 Cuma 15:43

her partiye uzak yeşile dolara yakın. yani amaçları para(aleni artık çünki faizciliği aleni yapıyorlar)için herkezin göz!ünü bile öpebileceğini söylüyor. satır aralarına dikkat.

Yorumu oyla      18      10  
hulya 19 Haziran 2009 Cuma 14:32

Totem böyle ara güzel şeyler yazmasan hiç çekilmezsin valla:)))

Yorumu oyla      18      10  
TOTEM 19 Haziran 2009 Cuma 14:20

GÜLEN CEMAATİ İLE ULUSALCI CEMAATİN KARŞILIKLI TEPİŞMESİNİN CEZASINI HALK ÇEKİYOR.BİZLERE NE ULUSALCILAR NEDE CEMAATÇİLER GEREK.BİZE SADECE ADAM GİBİ İŞLEYEN SAĞLAM BİR DEMOKRASİ GEREK YOKSA BÖYLE OLUŞUMLARLA,CEMAATLERLE ÇETELERLE ÜLKE ÇALKALANIR DURUR.CEMAATİN YADA ULUSALCILIĞIN SİYASETİN İÇERSİNDE NE İŞİ VAR BUNLAR MANEVİ VE BİRLEŞTİRİCİ UNSURLARDIR SİYASETİN KANADI YADA TARAFI OLAMAZLAR.KİMSE CEMAAT MENSUBU YADA BİR OLUŞUMUN MENSUBU OLMAK ZORUNDA DEĞİL.BİZ SADECE İYİ VE ÖZGÜR YAŞAMAK İSTİYORZ

Yorumu oyla      18      10  
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Hasta Yakınlarından Kan İstenmeyecek
Sağlık Bakanlığı'nın yayınladığı genelge ile kurumlar hasta yakınından ...
Sigara Yasağı İşe Yaradı
Sigaranın kapalı alanlarda sınırlandırılması ile birlikte tütün tüketiminde ...
Domuz Gribi Türkiye'de İnsandan İnsana Bulaştı
Sağlık Bakanlığı, yurt dışından gelen bir kişinin temasta bulunduğu bir ...
 
Kan Şekerinizi Düşük Tutun
Kan şekerini istikrarlı şekilde düşük seviyede tutmayı başaran şeker hastaları ...
Şeker Hastaları Dikkat!
Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı Öğretim ...
Türk Kızılay'ında Devrim
Hasta yakınlarını zor durumda bırakan kan verme işlemi Sağlık Bakanlığı ...
 
Bakanlık'tan Dondurma Uyarısı
Sağlık Bakanlığı, açıkta satılan dondurmalar ve soğuk içecekler konusunda vatandaşları uyardı.
Sigara Üzerine Resimli Uyarı Da Geliyor
Sigara ve diğer tütün mamullerinde ''birleşik uyarı'' sistemine geçiliyor. ...
Sağlık Bakanlığı'ndan DenizAnası Uyarısı
Okulların kapanmasının ardından yaz tatiline çıkmaya hazırlananlara, son ...
 
SOSYAL MEDYADA TAKİP ET
FACEBOOK'TA TURKTIME
TWITTER'DA TURKTIME
 
KATEGORİLER
FOTO GALERİ
VİDEO GALERİ
ETİKETLER
  •KÜNYE
  •İLETİŞİM
  •REKLAM
 
 
  •Güncel
  •Siyaset
  •Dünya
  •Medya
  •Magazin
  •Spor
  •Kültür
  •Sağlık
  •Ekonomi
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
Türkmenistan
hollanda
passolig
mehmet özkan
İslam
Ahmet Kaya
GİB
Faruk Bal
Milli Eğitim Bakanlığı