Yunanistan, kaçak göçmen akışını durdurmak için Türkiye-Yunanisan sınırına ABD-Meksika sınırındakine benzer bir "duvar" örmeyi planlıyor. Yunan haber ajansı ANA ile Makedonya haber ajansı MPA'ya konuşan Yunanistan'ın Kamu Düzeninden Sorumlu Devlet Bakanı Hristos Papuçis, "Planımızı bitirdik ve bir kaç gün içinde uygulmaya başlayacağız" dedi. Türkiye sınırına duvar örme planını, Avrupa Dış Sınırlar Ajansı (FRONTEX) ile ortak uygulayacaklarını belirten bakan, "Başbakan Yorgo Papandreu da bu plan konusunda çok kararlı. Ayrıca bu planın insan ticareti yapan şebekelere büyük darbe vuracağına inanıyoruz" diye konuştu. Konuşmasında inşa edecekleri 206 kilometrelik duvarın ABD ve Meksika arasındaki güvenlik duvarına benzeyeceğini belirten, İsrail ile Mısır arasında da benzer bir duvarın yapımının hala sürdüğünü hatırlatan Yunanlı bakan, "Avrupa'da daha iyi bir yaşam yakalamak için her gün 200 ila 250 kişi yasadışı yollarla sınırı geçiyor" dedi. Türkiye-Yunanistan sınırındaki kaçak göçmen sayısının 2010'da bir önceki yıla göre ciddi ölçüde arttığına vurgu yapan Papuçis, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bir şeyi açıklığa kavuşturmak istiyorum. Sadece uluslararası hukuka göre korunma ve sığınma hakkına sahip olan göçmenler bu ülkede kalabilir. Başka hiç kimse kalamaz. Herkes bu mesajı çok iyi kavramalı. Bu kaçak göçmenler ya Yunanistan'ı terkedecek ya da zorla sınırdışı edilecekler." Papuçis, konuşmasında kıyı güvenliğinden sorumlu Yunan birimlerini daha güçlendireceklerini ve sadece kara sınırından değil denizden yapılan kaçak göçleri de engelleyeceklerini dile getirdi. Yasadışı göç konusunda içte ve dışta herkesin işbirliği yapması gerektiğini" ifade eden Papuçis, "bu konuda AB ile Türkiye arasında bir anlaşma sağlanmasının ihtiyaç olduğunu" kaydetti. Papuçis, "Bu konuda AB'nin katkılarının sürekliliği muhakkak gereklidir. Türkiye'nin kendisine düşen büyük sorumlulukları üstlenmesi için AB ile Türkiye arasında bir anlaşma sağlanması ve mayıs ayında (Yunanistan Başbakanı Yorgo) Papandreu-Erdoğan görüşmesinde geçerlilik kazandırılan göçmenlerin geri gönderilmeleri konusundaki ikili anlaşmanın uygulanması için AB'nin katkıda bulunmasında ısrar ediyoruz" dedi. Avrupa'ya yapılan kaçak göçün yüzde 80'i Yunanistan üzerinden yapılıyor. Hükümet yetkilileri şu an ülkede 300 bin kaçak göçmen olduğunu belirtiiyor. Bu kaçakların büyük çoğunluğu ise Afganistan, Irak ve Kuzey Afrikalılar oluşturuyor.

Dışişleri: Her ülkenin hakkı var

Yunanistan'ın, insan kaçaklığını önleme gerekçesi ile Türkiye ile olan kara sınırına duvar ve tel örgü çekmeye hazırlandığı iddiası Ankara'da yakından izlemeye alındı. Dışişleri Bakanlığı'nın ilk tepkisi, "Her ülke sınırına önlem almak hakkına sahip" yönünde olurken İçişleri Bakanlığı yetkilileri, "Biz üzerimize düşeni yapıyoruz" dedi. Dışişleri Bakanlığı kaynakları her ülkenin kendi sınırını koruma hakkı bulunduğunu ve bunun için bir başka ülkeyi bilgilendirmesinin "zorunlu" olmadığını ifade etti. Diğer tüm ülkeler gibi Yunanistan'ın da sınırlarını koruma hakkı bulunduğunu kaydeden Dışişleri yetkilileri, kaçak göçmen sorunu konusunda özellikle AB ülkelerinin zaman zaman çeşitli önlemleri yürürlüğe koyduğunu, konunun bu kapsamda değerlendirildiğini kaydettiler. İçişleri Bakanlığı yetkilileri ise göçmen kaçakçılığına karşı, "Biz üzerimize düşeni yapıyoruz. Yunanistan'ın önlem alması bizim çalışmalarımızı etkilemez. Operasyonlarımız hız kesmeden devam edecektir" dediler. Yunanistan'a göçmen kaçakçılığının çoğunun Ege Denizi üzerinden yapıldığını kaydeden bir yetkili, şunları söyledi: "Göçmen kaçakçılığında Türkiye transit ülke iken hedef ülke konumuna geldi. Asıl amaç Yunanistan değil Avrupa Birliği'ne geçiş. Yunanistan'ın Meriç nehri kenarındaki kara sınırında önlemlerini artırması kaçakçılığı çok fazla etkilemez. Jet ski ve sürat tekneleriyle adalara insan kaçırıyorlar."

Vali Sözer: Biz daha ciddi önlem alıyoruz

Proto Thema gazetesinin duyurduğu, "Yunanistan'ın, Türkiye sınırındaki 12.5 km'lik bölüme duvar ve tel örgü inşa edeceği" yönündeki haberleri değerlendiren Edirne Valisi Gökhan Sözer, Kaçak göçmen sorununun uzun süredir gündemde olduğunu belirterek "Gelenlerin ağırlıklı kısma Somali, Filistin ve Burma olmak üzere 40 ayrı ülkeden. Bizim Yunanistan'la 200 km sınırımız var. Bunun 13 km kara sınırı, geri kalanı Meriç Irmağı. Yunanistan'a girmeyi deniyorlar. Bir kısmı da organizatörler tarafından kaçırılıyor." "Türk mevzuatı ve uluslararası nedenlerden dolayı kaçaklar gözaltına alınamıyor" diyen Sözen, "Yakalanan kişiler göçmen misafirhanesinde tutulduktan sonra ya ülkelerinin temsilcilikleri aracılığıyla, ülkesi kabul ediliyorsa kendi ülkesine deport ediliyor ya da serbest kalıyor. Fakat deport edilebilen oranı çok düşük" bilgisini verdi. Asıl mücadeleyi göçmen kaçakçılığı yapanlarla sürdürdüklerini ifade eden Sözer "Geçmişte göçmen kaçakçılığı suç, teşebbüs ise suç değildi. Temmuz'da teşebbüs de suç haline geldi. Yasal değişikliğin ardından 500'e yakın kişiyi insan kaçakçılığı ve buna teşebbüs suçlarından adli makamlara sevk ettik. 2010 yılında hudut birlikleri, jandarma ve emniyet 11 bin kadar kaçak göçmeni yakaladı. İşlemleri yapıldı" dedi. Sözer şöyle devam etti: "Yunanistan'ın ne tedbir alacağını bize söyleyecek değil. Bizi ilgilendiren kısmı, göçmen kaçakçılığının bizim için de sorun olması. Fiziki engeller aşılamaz diye bir şey yok. Yunanistan sınırını bizim kadar beklemiyor. Bizim her 3 km'de bir karakolumuz var. Emniyet ve jandarmaya ek olarak hudut birliklerimiz var ama karşı tarafta o kadar yoğun önlem görmüyoruz. Belki bu nedenle duvar örülüyor olabilir." (sabah)