Habertürk’te Melih Meriç’in sorularını yanıtlayan Ertürk, aynen şöyle dedi:
“Bir medya yöneticisi TMSF’nin yönetim kuruluna aitmiş gibi bir sahte karar örneği üretmiş mu örneği alarak gidip kendisini bir yere tayin ettirmeye çalışmış. Düşünün! Bu kişi bir medya yöneticisi kendisi için sahte karar üretiyor.”
Ertürk’ün bu sözleri üzerine medya dünyasında bir tartışma başladı. Ertürk, Meriç’in “Kim bu kişi” şeklindeki ısrarlı sorularına ise cevap vermedi.
İşte Ertürk'ün diğer açıklamaları:
SABAH VE ATV NE ZAMAN SATILACAK?
Bazı detaylar daha da netleşti, mesela ihale yapacağız. Paket olarak satacağız. Bütün tarafları memnun edecek bir anlaşma yapmak arzusundayız. Ciner'in veya
Park Yatırım'ın kendi kaynağından yaptığı yatırımlar var. Bunu hakkaniyet gereği pürüzsüz olarak bu anlaşmayı da satıştan önce gerçekleştirmek arzusundayız.
Birkaç gün içinde nihai anlaşmayı imzalarız.
NİYE TUNGAY CİNER NİYE SİZİNLE ANLAŞSIN?
Sonuçta biz bu varlıkların tamamını da satışa sunabiliriz. Hakkaniyet gereği iki ayrı kategoride toplayabiliriz. Dinç Bilgin'den devren gelenler ve ilave edilenler.
Biz ilave varlıkları da hakkaniyet gereği teslim etmek istiyoruz. Bunun sonucu şudur: Biz bu satışı yaparız, hukuki satış da devam eder. Alıcı açısından da bizim açımızdan da pürüzsüz bir satış yapmak herkes için ideal durum. Ne olacağı belirsiz bir
hukuk sürecini devam ettirmektense. Ciner kendi açısından bazı şeylerden vazgeçiyor görebilir kendini, bizim açımızdan da öyle ancak geri adım atmakla anlaşma olabilir. TUrgay Ciner'le zaman zaman ben de görüşüyorum, arkadaşlarımız da biraraya geliyor.
Bizim yönetimimizde olan 2 ulusal, iki bölgesel tv var, gazeteler, dergiler matbaa tesisleri, gayrimenkuller var. Kanal 1 ile ilgili bir görüşmemiz devam ediyor.
Kanal 1'in medyadaki varlığını sürdürmesi için aracı olarak görüyor olabilir Turgay bey. Anlaşabilirsek, Kanal 1'i paket dışına çıkarıp öyle ihaleye çıkacağız.Bir miktar da nakit ödeme talebi var. Dışarıdan aktardığı parasal kaynakların da iade edilmesi şeklinde. Biz Telsim'de bunu yaptık. Hukuksal modelimiz buna imkan veriyor.
Yüzde olarak değil, doğrudan parasal rakamlar konuşuluyor. Şu kadar milyon YTL veya dolar diyeceğiz.
Bu hafta içinde satış takvimini ilan edeceğiz. Uzun tutulmayacak. Bizim medya yönetiminden bir an önce çekilmek arzusundayız. Onun için acele edeceğiz, sürpriz bir şekilde acele ettiğimiz ortaya çıkacak.
Bu ihnaleye rekabet kuralları açısından, tekelleşmeyi önlemek açısından Rekabet Kurumu'nun bizden istediği şekilde ihaleye giremeyecek kurumları ismen yazacağız.
Katılımcılardan kara para aklama gibi yüz karartıcı suçtan sorgulama geçirip geçirmediklerinin belgesini isteyeceğiz.
Yüzde 25 sınırının piyasadaki katılımı sınırlayıcı bir etki yapması bizim aleyhimize. Buna çok sempatiyle bakmıyoruz. Ama diğer enstrümanlarla, ileride hisseye dönüşebilir kredi imkanlarıyla yabancı varlığı ileride görülebilir. Bununla karşılaşabiliriz. Startejik bir sektör. Ama yabancı girişini söylerken biraz da kurumsal, dışarıda oturmuş, kurumsal yapıları kastediyoruz. Maceracı bir grubun gelip burada medya grubunu kendi amaçlarına yönelik kullanmasını istemiyoruz. Bir suç örgütü de gelip ihaleye girmek isteyebilir
sabah
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...