Bolu'nun Kartalkaya bölgesinde bulunan Grand Kartal Otel'de 78 kişinin hayatını kaybettiği, 133 kişinin de yaralandığı yangın felaketine ilişkin açılan davada 8. duruşma günü tamamlandı. 19’u tutuklu 32 sanığın yargılandığı davada müşteki ve tanık ifadeleri dinlenmeye devam ediyor.
Duruşmada tanık olarak dinlenen mini bar sorumlusu Tuni Urhan, yangın anında otel müdürü Zeki Yılmaz’ın personele yönelik çarpıcı bir talimat verdiğini ileri sürdü. Urhan ifadesinde, “Personel arasında Zeki Bey’in ‘Kimseye haber vermeyin, kendi aramızda halledelim’ dediği konuşuluyordu” dedi.
“ALARM SESİ DUYMADIM, EĞİTİM VERİLMEDİ”
Yangın sırasında otelin alt katında bulunan kayak odasında kaldığını söyleyen Urhan, yangın alarmının çalmadığını, yangın söndürme sistemlerinin çalışmadığını ve herhangi bir eğitim ya da tatbikat yapılmadığını da belirtti. Otelde yangın dedektörlerinin odalarda sigara içildiği için kapatıldığını duyduğunu da aktardı.
"Kimseye haber vermeyin kendi aramızda halledelim" şeklinde konuşmalar duyduğunu iddia eden mini barlardan sorumlu olan tanık Tuni Urhan, "9 ile 12 inci katların içeceklerinden sorumluydum. Olay gecesi kayak odasının olduğu katta kalıyordum. Babamda çamaşırhane de çalışıyordu. Bir süre sonra babamla buluştuk ve otelin ön tarafına geçtik. Otelden dışarı çıktığımda saat 03,00’a geliyordu. Yangın alarmı duymadım, yangın tüpü, yağmurlama sistemi görmedim. Yangın eğitimi verilmedi, tatbikat yapılmadı. İş güvenliği uzmanı bildiğim kadarıyla yoktu. Odalarda sigara içildiği için yangın dedektörlerinin kapatıldığını duydum. Beni Kadir Özdemir işe aldı. Ön tarafa çıktığımda birkaç kişi vardı. Personel arasında Zeki bey kimseye haber vermeyin kendi aramızda halledelim dediği konuşuluyordu. Zeki beyin birkaç personeli de garaja gönderdiğini duydum"
“HER GÜN 78 KİŞİNİN KATİLİYİZ DİYE ÖLMEYİN, İNLEYİN”
Duruşmaya damga vuran ifadelerden biri de yangında kızını, damadını ve iki torununu kaybeden Gülşen Boncuk’tan geldi. Gözyaşları içinde sanıklara seslenen Boncuk, “Oğlum, gelinim, iki torunum öldü. Gözümün içine bakın. Kendiniz kurtulurken orada yanmaya bırakamazsınız. Ben istiyorum ki siz ölmeyin, her gün 78 kişinin katiliyiz diye ölmeyin, inleyin. Ölmek temizliktir. Biz artık çocuklarımızı göremeyeceğiz” dedi.
“MERDİVENLE 20 KİŞİYİ KURTARDIK”
Tanıklardan biri olan kayak odası sorumlusu Şenol Güven ise yangın başladığında 349 numaralı odada kaldığını, arkadaşının uyarısıyla dışarı çıktığını ve otelin sağ tarafına dayanan bir merdiven aracılığıyla 20 kişinin kurtarılmasına yardım ettiğini söyledi.
"Kayak odasından sorumluyum, Yangın anında odadaydım, Yanındaki arkadaşım uyandırdı yangın var dediler. Hızlı bir şekilde kalkarak kayak çıkışından dışarı çıktım. Ben çıktığımda 4’üncü katın tamamen yandığını gördüm. Otelin sağ tarafından merdiven dayalıydı. Ceyda Hacıbekiroğlu’nu gördüm yabancı yardımcısı vardı. Emir Aras’ı da orada gördüm. Merdivenle 20 kişi kadar kurtarılmasına yardımcı olduk. Yaralılara yardımcı olmaya çalıştık. Alarm duymadın yangın tatbikatı da yapılmadı. İş güvenliği uzmanı da yoktu. Otelde yağmurlama sistemi yoktu"
“NASIL DIŞARI ÇIKTIM BİLMİYORUM”
Çamaşırhanede çalışan Tahsin Öztürk de yangın anında bilinçsiz şekilde dışarı çıktığını ve birçok kişiye yardım etmeye çalıştığını ifade etti. Dışarıda yangında yaşamını yitiren Halit Ergül’ün kızlarını gördüğünü belirtti.
"Uyuyordum yangın var dediler. Çamaşırhanede havlu aldım üst katlara çıkamadım. Dışarı çıkarak insanlara yardımcı olmaya çalıştım. Dışarıya nasıl çıktığımı da hatırlamıyorum. Dışarı çıktığımda Halit Ergül’ün kızlarını gördüm"
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...