Kandırılmaktan Zevk Alıyoruz! Aytun Çıray Yazdı…

Çocukluğumuzda henüz TV yoktu, radyo vardı.

Kutunun içine yerleştirilmiş küçük insanlar var zannederdim önce...

Kutuyu açıp onları özgürleştirme isteği vardı içimde hep.

Daha çok da merak...

Sonra İzmir fuarında ilk TV’yi gördüğümde, yanımdaki adamın sözleri ilgimi çekti:

“Sihirli kutu.”

“Tamam” dedim, “radyonun sırrını başkaları da öğrenmiş.”

***

İleriki yıllarda TV’nin ve internet dahil gelişmiş iletişim araçlarının gerçekten sihirli olduğunu anladım.

Dustin Hoffman’ın oynadığı “Başkan’ın Adamları”nda anlatıldığı gibi...

Olmayanlar olmuş, olanlar olmamış gibi gösterilebiliyordu kolayca.

Radyo kutusunun içindeki “küçük adamlar” özgürleşirken...

İnsanlık, kutuların esiri oluyordu.

İllüzyonistlerin, illüzyon aleti idi onlar!

Seyircisi tüm insanlık olan illüzyonlar o iletişim araçları ile yapılıyordu.

***

Sihirbazların illüzyonist, sihirlerin de kutulardaki illüzyon olduğunu bilmeyen yok.

Medeni ülkelerin elindeki kan, parlayan elmasın arkasındaki kan kadar açıkça görünüyor.

Ama yine de insanoğlu sıkıldığını bırakıp, başka illüzyonistlerin peşinde koşuyor.

Vaatler onlar için illüzyona hazırlık aşaması gibi...

İktidar illüzyonun dönüşme dönemi...

Ve sahnede kaybolanın yerine yeni bir siyasinin bulunuşu.

Final!

Sonunda yeniden alkışlar!

***

Son günlerde nereye gitsem...

Nerede bir siyasi sohbetin içine düşsem...

Herkes illüzyonistlerin –siyasilerin, illüzyonlarının-siyasi oyunlarının sırlarını-komplolarını nasıl çözdüğünü anlatıyor:

“Irak’taki sahnenin arkasında enerji var...

“Türk uçaklarının Kandil’de sahneye çıktığı gün, aslında Ahmet Davutoğlu’nun aynı sahnede rol alması engelleniyordu...

“Büyük illizyonistler zannedilen Bush ve Putin aslında illüzyonlarmış” diyerek.

Hepsi, illüzyonun sırrına daha kurgulanırken vakıf yani.

Zevk alınan sırrı çözmek değil, kandırılmak.

“Sihri” nasıl çözdüklerini anlatırken de, aslında “sihirbazlar”a duydukları hayranlığı seslendiriyorlar.

Lâfın tamamı...

Kraliçe’ye Kur’an okutulacak o da dinleyecekmiş diye sevinenlere gülüyorum.

Üstelik bunu “Türklere özel jest” zannedenlere kahkahayla gülüyorum!

Kraliçe bunu sadece burada değil gittiği diğer Müslüman ülkelerde de yapar çünkü; Müslüman sömürgelerine yine Müslümanlar üzerinden mesaj gönderir.

TURKTIME/AYTUN ÇIRAY