ILACAK VE ELKATMIŞ'IN İPİ DOLMABAHÇE'DE Mİ ÇEKİLDİ? 

MEHMET Elkatmış ve Nazlı Ilıcak niçin AKP listesinde yer almadı? Muhtıra sonrası yapılan ve iki saat süren ikili zirveyi hatırlayın. Erdoğan’la görüşen Genelkurmay Başkanı ‘Ordu düşmanlığını politika edinmiş’ isimlerden şikayetini dile getirmiş olamaz mı? Onların ipi Dolmabahçe’de çekildi.

Şimdilik 3.5 partilik Meclis

Önce, Cem Uzan’ın beklentisine cevap verelim. İbrahim Tatlıses’i hem partisine hem de İstanbul’a taşıyarak iki yönlü başarı sağladı. Çünkü, bugüne kadar İbo’yu Urfa’dan banko görenler arasında biz de vardık. Ancak, geçen hafta bu şehirden dönen bir büyüğümüz ilginç laflar etti. “DTP’nin bağımsızları ile AK Parti’nin adayları vilayeti bağlamış durumdalar. Bunların arasına girebilecek tek isim Sedat Bucak. Bu yüzden Tatlıses’in şansı yok” diye konuştu. Doğrusu, gerekçeleri tutarlıydı, ikna olduk. Sanırız, İbrahim de bu kokuyu aldı ve sonu hayal kırıklığıyla bitecek bir maceraya başlamadan nokta koydu. Ayrıca, para kaybını önlediği gibi, kazanç sağlamış vaziyette.

Gelelim Genç Parti’nin konumuna. Hükümet ve yandaşı medya istediği kadar karalamaya devam etsin Cem Uzan, net mesaj veren tek lider konumunda. ‘Herkese istediği üniversitede sınavsız okuma hakkı’ diyor. ‘İşsize ayda 350 milyon lira’ sözü veriyor. ‘Mazotun litresini bir YTL’ye ben satarım’ı çok rahat söylüyor. Şimdi herkese soruyoruz, bu adam 2002’de “İlköğretim ve lisede kitapları devlet dağıtacak” dediğinde hep beraber ‘Atıyor’ demedik mi? Sonuçta, onun formülünü AK Parti uyguladı ve puanları topladı. Olayın fikir babası Uzan’ı kimse hatırlamadı.

Şimdi yazacaklarımıza dikkat edin. Genç Parti “Hazine’den Yardım” tavanını çoktan yakaladı. Seçim Barajı’na ise çok yaklaştı. Neden derseniz cevap çok net. Üç ana konuda açık teminatta bulundu. İktidarın Fak Fuk Fon kaynaklarını kullanıp, yaptığı yardımları resmiyete dökecek. GP’nin Meclis’e girişi Mehmet Ağar’ın DP’sini parlamento dışında bırakacaktır. Anavatan’ı zaten saymıyoruz. Çünkü Erkan Mumcu son dönemdeki yanlışlarıyla sadece Erdoğan’ı kurtardı. Muhtıra’nın ardından tökezleyen hükümet, ANAVATAN Grubu’nun vediği destek sayesinde yasal değişiklikleri yaptı ve halkın dikkatini “Cumhurbaşkanı’nı kim seçsin”e kenetledi. Kendi adımıza konuşursak, Erkan Mumcu’nun çelişkilerine şaşırmayanlardanız. Bir kere daha yazmıştık. Bu zat Kültür Bakanı iken “Türkiyelilik kavramı”nı ortaya atan ilk isim olmuştu. İşte o gün notumuzu vermiştik. Böyle bir liderin öncülüğünde seçime katılacak partinin geleceğinin olmadığı meydanda. 22 Temmuz gecesi, “Son Ispartalı balonu’nun” bir daha yama tutmayacak şekilde patladığını göreceksiniz.

* * *

CHP’nin keyfi yerinde, oyları artacak. En çok da DSP’nin vefakârları adına seviniyoruz. Süleyman Yağız ve Ahmet Tan gibi isimler kazanacakları yer ve sıradalar. Deniz Baykal’ın usta manevraları, DSP ile işbirliğini kolayca halletti. Oy artışı Ecevit’lerin son seçimde topladığı yüzde 1.22’nin çok üstünde olacak.

Meclis’e girecek diğer siyasi oluşum ise MHP. Yönetimin durgun tavrı bile eski seçmenin geri dönüşünü engelleyemedi. Barzani’den talimat alanların bulunduğu bir parlamentoda devletine ve ülküsüne sahip bir oluşuma mutlaka ihtiyaç var. En sade ve de eğitimsiz insanlar dahi Milliyetçi Hareket Partisi’ne oy verme kararı aldılar. Bölücülerin her eylemi, her şehit cenazesi bu birlikteliğe katılanların sayısını artırıyor.

* * *

‘Öcalan-Barzani-Talabani’ üçgeninde gidip gelenlerin bağımsız adaylarının toplamının grup kuracak sayıya ulaşması kesin. Sivas’tan Muhsin Yazıcıoğlu gibi isimlerin de parlamentoya rahatlıkla gireceğini görüyoruz. İşte size başlığımızın açılımı; AK Parti, CHP, MHP ve bağımsızlar. Ya ‘Entel-Danteller’ diyecekseniz, onu da cevaplandıralım. Baskın Oran gibiler için ‘Nal bile toplayamazlar’ lafı en uygunu.

* * *

Şimdi sıkı durun, en önemli bölüme geldik. Meclis İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Mehmet Elkatmış ve Nazlı Ilıcak gibiler niçin AK Parti listesinde yer almadılar? İşte bunun cevabını verelim. Muhtıra sonrası yapılan ve iki saat süreyi aşan ikili zirveyi hatırlayın. Başbakanla görüşen Genelkurmay Başkanı ‘Ordu düşmanlığını politika edinmiş’ adlardan şikayetini, daha doğrusu TSK’nın rahatsızlığını dile getirmiş olamaz mı? Demek ki, Ilıcak ve Elkatmış gibilerin ipi Dolmabahçe’de çekildi...

Burhan Ayeri/Akşam