İslam Konferansı Teşkilatı (İKT) Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu, Müslüman dünyasının, Amerikan yönetimi ile karşılıklı saygı ve çıkarlara dayanan, kalıplaşmış yargılardan, önyargılı fikirlerden ve birbirlerine karşı olumsuz algılamalardan uzak yeni bir ilişki ve ortaklık arayışı içinde olduğunu söyledi.
ABD-İslam Dünyası Forumu'na katılmak için geldiği Washington'daki temaslarını sürdüren İhsanoğlu, Mandarin Oriental Otel'de Forumun katılımcıları ve İKT üyesi ülkelerin büyükelçilerine resepsiyon verdi.
İhsanoğlu, resepsiyonda yaptığı konuşmada, ABD Başkanı Barack Obama'nın göreve başladıktan sonra Kahire ve Ankara'da yaptığı konuşmaları hatırlatarak, ABD ile Müslüman dünyası arasındaki ilişkilerin bugün yeni bir dönemden geçtiğine işaret etti.
Obama'nın yemin ederek göreve başladığı gün, kendisine hitaben açık mektup yayımladığını hatırlatan İhsanoğlu, bu mektubun içeriğine yeniden değinerek, "Müslüman dünyası, Obama yönetimi altında ABD ile yeni bir ortaklık, karşılıklı saygı ve çıkarlara dayanan, kalıplaşmış yargılardan, önyargılı fikirlerden ve birbirlerine karşı olumsuz algılamalardan uzak yeni bir ilişki arayışı içinde. Bu zorlu günlerde buna her zamankinden daha çok ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum" diye konuştu.
Müslüman ülkelerin bir kısmında, daha refah dolu bir yaşam sürmek için düzenlenen halk hareketlerine dikkati çeken İhsanoğlu, bu gelişmelerin olduğu bir döneme denk gelmesi bakımından bu yıl 8'incisi yapılacak olan ABD-İslam Dünyası Forumu'nun öneminin daha da arttığını söyledi.
Bu yıl ilk kez ABD'de düzenlenecek olun forumun, Müslüman dünyası ile ABD arasındaki görüş alışverişi bakımından çok önemli olduğunu belirten İhsanoğlu, forumun ana sponsorları olan Katar hükümeti ve Brookings Enstitüsü'ne teşekkür etti.
Resepsiyona, Washington'da temaslarda bulunan Başbakanlık Başdanışmanı İbrahim Kalın ve Türkiye'nin Washington Büyükelçisi Namık Tan da katıldı.
-"KATOLİK TERÖRİST, YAHUDİ TERÖRİST DENMİYOR DA, NİÇİN İSLAMCI TERÖRİST DENİYOR?"-
İhsanoğlu, resepsiyondan önce de George Mason Üniversitesi'nde, akademisyenler ve doktora öğrencilerinin katılımıyla, İhtilafların Çözümü'nde İKT'nin Rolü konulu akademik toplantıya katıldı.
Toplantıdaki konuşmasında, İKT'nin işleyişi ve faaliyetleri ile reform çalışmaları hakkında ayrıntılı bilgiler veren İhsanoğlu, Batı'da "İslam" ile "terörist" ifadelerinin birarada kullanılmasını eleştirerek, "'Katolik terörist' ya da 'Yahudi terörist' denmezken, niçin 'İslamcı terörist" deniyor? Sadece 'terörist' deyin. 'İslamcı terörist' diyerek, onları aslında meşrulaştırıyorsunuz" diye konuştu. İhsanoğlu, yine de "İslamcı terörist" ifadesinin kullanımının günümüzde azaldığını belirtti.
Terörizmle mücadelede sadece askeri yollara başvurularak sonuç alınamayacağını ifade eden İhsanoğlu, bu mücadelenin en iyi yolunun, terörizmin kökünde yatan nedenlerin yok edilmesi çabasından geçtiğini vurguladı.
Bu noktada, kısa vadeli çözümler yerine orta ve uzun vadeli yaklaşımların geliştirilmesi gerektiğini kaydeden İhsanoğlu, terörizmi yoksulluğun beslediğini, Müslüman ülkelerdeki yoksulluk sorununu çözmeden terörizmle mücadelede etkili adımlar atılamayacağını söyledi.
İKT Genel Sekreteri İhsanoğlu, İKT'nin, BM ve diğer bölgesel kuruluşlarla işbirliği halinde, uluslararası barış ve güvenliğin muhafazasına katkılarını sürdüreceğini de sözlerine ekledi.
Naklen ihtilal dönemi yaşıyoruz
İKT Genel Sekreteri İhsanoğlu, Ortadoğu'da son dönemde "naklen ihtilal yaşandığını" belirtti.
İslam Konferansı Teşkilatı (İKT) Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu, Ortadoğu'da son dönemde "naklen ihtilal yaşandığını" belirterek, "Arap dünyası, şimdiye kadar tarihi bağlamın dışında yaşıyordu. İslam dünyasının Arap kısmındaki bu büyük ayaklanma hareketi, İslam dünyasının dinamizmini artıracaktır" dedi.
ABD-İslam Dünyası Forumu kapsamında ABD'nin başkenti Washington'da bulunan İhsanoğlu, AA muhabirinin güncel konulara ilişkin sorularını yanıtladı.
ABD ile İKT arasındaki ilişkilerin son yıllarda çok önemli mesafe katettiğini belirten İhsanoğlu, "bir realite" olan İslam dünyasının varlığının, son dönemde daha da önemli bir muhteva kazandığını kaydetti.
İhsanoğlu, Ortadoğu'daki son gelişmelerin ardından ortaya çıkmakta olan yeni dengeler içinde İslam dünyasının ayrı yeri olacağına işaret ederek, artık dünyada 4 kişiden birinin Müslüman olduğunu, G-20 içindeki Müslüman veya Müslüman çoğunluk ülkelerin sayısının artacağını söyledi.
İhsanoğlu, genç bir Tunuslu çocuğun kendini yakmasının ardından geçen yılın aralık ayında İslam dünyasında görülmemiş değişim başladığını ve bunun özellikle Arap tarihinde yeni bir dönüm noktası olduğunu belirterek şunları kaydetti:
"Bu, ihtilaller, ayaklanmalar dönemidir. Şimdiye kadar Arap dünyası, tarihi bağlamın dışında yaşıyordu. Arap dünyası tarihin gittiği yönde değil, bambaşka bir yerdeydi, İkinci Dünya Savaşı sonrasındaki şartların donmuş halindeydi. Bugün Suriye'de insanlar 1949 yılındaki ceza kanununa dönülmesini istiyor. Demek ki 1949'dan bu yana bir parantez açılmış ve bu dünya orada yaşıyor. Mısır'da da 30 yıldır olağanüstü hal kanunu var ve Mısır halkı 30 yıl öncesine dönmek istiyor.
İslam dünyasının Arap kısmındaki bu altüst olma, büyük ayaklanma hareketi İslam dünyasının dinamizmini artıracaktır. Yani Mısır gibi bir ülkenin demokratikleşmesi büyük bir hadise, çünkü Mısır'ın Arap dünyasındaki yeri aşikardır. Mısır'ın demokratikleşmesi, İslam ile demokrasi arasında barışın sağlanmasına önemli katkı yapacaktır. Biz Türkiye olarak bunu yaptık, ama başkalarının da bunu yapması lazım. Bu oradan da yayılacak. Bugünlerde tarih yaşıyoruz, naklen ihtilal yaşıyoruz."
-"İSLAMOFOBİ HALA DEVAM EDİYOR"-
Kimsenin böylesine kökten, halktan gelecek bir hareket beklemediğini hatırlatan İhsanoğlu, bu noktada İslam dünyasının temsilcisi olan İKT'nin de öneminin arttığını vurguladı.
İhsanoğlu, bir soru üzerine, ABD Başkanı Barack Obama'nın "ABD'nin İslam ile savaş halinde olmadığına" ilişkin açıklaması ile Türkiye ve Mısır'daki konuşmalarını hatırlatarak, ABD tarafındaki üslup farklılığının "müspet bir gelişme" olduğunu kaydetti.
İhsanoğlu, İKT ile ABD arasındaki ilişkinin daha da artmasını beklediklerini belirterek, "İslam dünyasının temsilcisi olan bu teşkilatla, dünyanın bir numaralı ülkesi olan ABD ile işbirliği potansiyeli büyümektedir" diye konuştu.
İKT Genel Sekreteri İhsanoğlu, ABD Kongresindeki "radikal İslam" oturumu ve Kur'an-ı Kerim yakma olayıyla ilgili görüşlerinin sorulması üzerine, ABD'de 11 Eylül sonrası oluşan İslamofobinin hala devam ettiğini söyledi.
Kur'an-ı Kerim yakma olayını, ABD hükümeti ve kamuoyunun tasvip etmemesinin önemli olduğuna dikkati çeken İhsanoğlu, "Hukuken yapılacak bir şey olmadığını söylüyorlar, ama siyaseten doğru bir noktada olduklarını görüyoruz. İlk günden itibaren bunun insan hakları, hürriyet, din anlayışıyla bağdaşmadığını belirttiler. ABD kamuoyunda da gerek radikal anti-İslamist gruplar, gerek Müslüman gruplar hadiseye fazla önem vermedi, değersiz bir hadise" dedi.
İhsanoğlu, bir başka soru üzerine, İslam dünyası ile ABD ve Batı arasında aşılması gereken temel problemin Filistin meselesi olduğunu belirterek, "Bu hallolmadığı zaman hiçbir zaman bu münasebetler rahat bir zemin üzerine oturamaz, çünkü burada tarihi bir haksızlık var" dedi.
İsrail ile Filistin arasında müzakerelerin başlaması gerektiğini ifade eden İnsanoğlu, "Sıfır noktasından değil de daha önce varılan noktalardan hareket ederek, onları daha ileri noktaya götürmek gerekli. Bu insanların haklarını iade etmek ve iki devletli çözüme gitmek gerekli" dedi.
-"BAŞBAKAN ERDOĞAN'IN PLANI ÖNEMLİ BİR İNİSİYATİF"-
Ekmeleddin İhsanoğlu, Libya'daki gelişmelerle ilgili soru üzerine, Libya'da olaylar başlar başlamaz uluslararası camiada ilk açıklamanın kendisinden geldiğini hatırlatarak, açıklamasına birçok lider ve kurumun atıfta bulunduğunu, BM Güvenlik Konseyinin 1970 ve 1973 sayılı kararlarında da sözlerine atıf yapıldığını söyledi.
Uçuşa yasak bölgeyi desteklediklerini belirten İhsanoğlu şunları kaydetti:
"Bu şartlar altında, yani BM kararı çerçevesi içinde askeri çözümün kolay görülmediği anlaşılmaktadır. Başlangıçtan bu yana siyasi çözümün ihmal edilmemesi gerektiğine inanıyorduk. Sivillerin öldürülmesinin durdurulmasını, sivillere ateş açılmamasını ve iki taraf arasında diyalog olmasını destekliyorduk. Ben tüm gönlümle Türkiye'nin, Sayın Başbakan (Recep Tayyip) Erdoğan'ın yaptığı barış haritasını, yol haritasını destekliyorum ve bunun iyi bir çerçeve ve zemin teşkil ettiğine inanıyorum."
Başbakan Erdoğan'ın planını önemli inisiyatif olarak gördüklerini belirten İhsanoğlu, Libya'da müzakerelerin devam etmesini temenni ettiklerini kaydetti.
İhsanoğlu, Kaddafi ile temas halinde olup olmadıkları sorusu üzerine, Dışişleri Bakanlığı görevinden ayrılmadan önce Musa Kusa ile temas halinde olduklarını, Kaddafi'ye yakın bazı çevrelerle de temasları bulunduğunu, teşkilatta Libya'nın üyeliğini bilerek dondurmadıklarını ve toplantılarına Libya'nın temsilcilerinin de katıldığını anlattı.
Öte yandan İhsanoğlu, bir soru üzerine, Mekke zirvesinde 8 mezhebi eşit kabul ettiklerini ve bunun "İslam modern tarihinde ilk kez olan bir hadise" olduğunu hatırlatarak, arkasından 2006 yılında Irak'taki Şii ve Sünni liderlerini toplayıp aralarında barış sağladıklarını anımsattı. İhsanoğlu, "Bununla o güne kadar akan kan nehirlerini durdurduk. Biz bu çizgide devam ediyoruz. Yakında yeni adımlar atacağız" dedi.
AA
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...