FEHMİ ÇALMUK: BAŞBAKAN KENDİSİNE TEZGAH KURDUĞUMU SANDI 

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Kanaltürk Televizyonunun sahibi Tuncay Özkan kavgasını bilmeyen yoktur. Başbakan Erdoğan kendisine hakaret edildiği gerekçesiyle onlarca kez  Tuncay Özkan’ı mahkemeye verdi. Özkan her fırsatta ister Televizyon kanalında isterse Cumhuriyet mitinglerinde Başbakan’ı hedef alan  sözlerine devam ediyor. Ak Parti hükümeti ise ismi konulmasa da Kanaltürk’e  ambargo uyguluyor. Ancak Tuncay Özkan’ın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile ilk  ve son kez televizyon kanalında karşı karşıya gelmelerinin ilginç bir hikayesi var.

Gazeteci-Yazar Fehmi Çalmuk, 3 Temmuz 2007 günü Anayurt Gazetesi’ndeki köşesinde ilginç bir yazıyla yıllardır sır gibi saklanan ilginç olayı  kamuoyuyla paylaştı.

 “Tayyip Bey ile aramız daha iyiydi. Onu sayardım. İstanbul il başkanıyken ona haksızlık bile yaptığımız düşünüyorduk. Seçimlerde 3 kasım akşamı Erdoğan’ı Show TV’de canlı yayına çıkartmıştım. Ancak Tuncay Özkan ve Defne Samyeli, benim sunacağım röportajı son anda saboteleyip, beni devre dışı bıraktılar. Tayyip Bey ekrana bakıp Tuncay Özkan ile konuşmak zorunda kaldı. Bunu benim tezgahım sandılar. Yemin ederim ki kandırılmıştım. Parti kapıları bana kapatıldı. Tayyip Bey Başbakan oluncaya kadar bütün yurt dışı gezilere gittim. Başbakan olduğu gün ona 1987 yılında söz verdiğim yazı sözünü yerine getirdim. Yedi Güzel adam başlıklı bir yazı yazdım. Aradı. Çok duygulanmıştı.”

Olay bununla da sınırlı değil. Tuncay Özkan, Fehmi Çalmuk’un yazısına çok sinirlenerek bir döneme beraber çalıştığı mesai arkadaşına Kanaltürk’ün kapılarını kapatmış. Aldığımız duyuma göre Çalmuk’un Kanaltürk Televizyonuna çıkması da binasına girmesi de yasaklanmış.

Çalmuk ise konuyla ilgili şöyle konuştu:

“Yıllar öncesi bir olayı yazmıştım. Olay size bu kadar neden ilgilendirdi, anlamadım. Evet Show TV’de 5 yıla yakın gazetecilik yaptım. O gece öyle bir pozisyona düştüm ki anlatamam. Sayın Erdoğan üzüntümün farkındaydı. ‘İstifa edeyim’ dedim, bırakmadı. Sayın Özkan ile birlikte çalışmanın bedelini ağır ödedim. Ancak kimsenin adamı olmadım. “Tuncay Özkan’ın adamı” diye bir çok medya kuruluşu gelen talimatla beni işe almadı. Oysa beni tanıyanlar iyi bilir. Hakikatin ve doğrunun dışında kimsenin adamı olmadım. Şimdi bunu yazdım diye sayın Özkan bana böyle bir yasak getiriyorsa, ne diyeyim canı sağ olsun.”