Yine, yeniden o…
Tuhaf olan, ondan bıktığınızdan emin olmamamız!
Hani içinde negatif fırtınalar kopmasına rağmen, “Yaşasın! Nasılda pozitifim!” diye hepimizi bin kez kandıran…
Hani; yumurtasını pişirmek için kasabayı yakmaya hazır, egosu için tüm egoları patlatmaya hazır …
Hani; 70’inde bile renkli elbiseleri, taklit micey rooke bakışları ile
bizi sevimli bir yumurcak olduğuna inandırmaya çalışan…
Hani; her kuytu köşeden önümüze fırlayıp, bizi aslında ölümsüz olduğuna inandırmaya çalışan bir fani var ya…
Ertuğrul Özkök…
Diyalog geliştiremediğine saldıran, geliştirdiğini esir almak isteyen o tuhaf ruh…
Bazen teröre sert çıkışlar yapsa da, kısa süre önce terör örgütünü, “Radikal Kürt savaşçılar” diye tanımlayarak yine o dikkat çekme hastalığına bir tuğla daha taşıdı.
Becerdi diyoruz; bırakın yazarlığı, bir sosyolog için bilimsel ihanet kokan o sözleri ile kendisini yine popülizm bataklığında yüzdürmekten zevk aldı.
Tamam o bir hedonist. Zevk onun işi ama bu kadar da gerçeğe ihanet olmaz ki?
Özkök’ün tez bile sayılamayacak bu sözlerini onlarca çürütücü belge buluruz ama kendimizi yormadan birkaç tanesini yazalım.
Terör örgütü etnik değil, küresel bir terör örgütüdür.
Dayandığını iddia ettiği kesimi öldüren bir hareketi, “Radikal Kürt savaşçılar” diye tanımlamanın, terör örgütüne meşruiyet verme çabası olduğunu bir sosyolog’un bilmesi gerekirdi.
Ertuğrul Özkök bunları bilerek mi, bilmeyerek mi söyledi o meçhul ama tüm zamanların KAYBEDENİ olmayı açık ara farkla yine başardı…
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |