Erdoğan, Topkapı Sarayı Müzesi Kutsal Emanetler Bölümünün açılışını yaptı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Topkapı Sarayı Müzesi'nin sadece bir müze değil,
dipdiri yaşayan bir medeniyetin evi olduğunu" bildirdi.
Başbakan Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, açılışın, semavi dinlere
mensup insanlar için anlamının çok büyük olduğunu ifade ederek, kutsal
emanetler bölümünün layık olduğu güzellikte düzenlenmesi için yürütülen
çalışmaların tamamlandığını anlattı.
Burada bulunmaktan büyük bir bahtiyarlık ve mutluluk duyduğunu belirten
Erdoğan, "İsmiyle müsemma olan bu mekan ve burada sergilenen mukaddes
emanetler İstanbulumuzun ve Türkiyemizin hiç şüphe yok ki taşımaktan
şereflerin en büyüğünü hissettiği manevi bir hazinedir" dedi.
Maddi olanaklara değer biçilebileceğini ama 3 büyük semavi dinin
bıraktığı bu manevi hazineye paha biçilemeyeceğini dile getiren Erdoğan,
çalışmaların bu kadim mirası layıkıyla koruyacak ve değerlendirecek,
gönülleri de ferahlatacak seviyede olmasının çok özel bir mutluluk
vesilesi olduğunu söyledi.
Kutsal Emanetler Bölümünün yenilenmesinde emeği geçenleri kutlayan
Erdoğan, "Gönül zenginliği ile bu muazzez eserin onarımına zihniyle,
fikriyle, emeğiyle, yüreğiyle hizmet eden herkes, bu şerefli hizmetin
karşılığını bulacaktır" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, ülkeleri maddi temelde kalkındırmanın çeşitli yolları
ve çareleri bulunabileceğini, bunun için imkanları iyi değerlendirmenin,
hesabı iyi yapmanın, atılacak adımları doğru planlamanın çoğu zaman
yeterli olduğunu belirterek, daha çok üretip, kazanıp, bu kazancın da
insanlara adaletle yansıtılması durumunda zengin bir ülke, müreffeh bir
toplum ortaya çıkarılabileceğini dile getirdi.
-BAŞKA KİMSEYE NASİP OLMAYACAK ŞEREF-
Günümüzde milli geliri, insanlara sağladığı hayat standartları ve birikimleriyle dünya üstünde pek çok ülkenin bu zenginliği yaşadığını ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu:
"Ancak, çok samimi ifade edeyim ki, o ülkelerin aslında hiçbiri bizim
kadar zengin değildir. Hiçbirinin devletleri, şu mekanın çatısı altında
bulunan hazine kadar paha biçilmez değildir. Bu mekanın içinde insanın
ezeli hakikat arayışının nişaneleri, medeniyetler tarihi, dünya tarihi
ve insanlık tarihi var. İnsanı insan kılan mukaddes davanın sembolleri
var. Burada bu emaneti yüzlerce yıl dirayetle taşıyarak bugünlere
getiren, aynı dikkat ve itinayla taşıyacak olan milletin yaşadığı şeref
de başka kimseye nasip olmayacak bir şereftir."
-ECDADIN SANAT, SANATKAR VE MEDENİYETE VERDİĞİ ÖNEM-
"Bu ülkenin bir evladı olarak, gönlünü İstanbul'a vermiş bir İstanbul sever olarak bu onurdan kendi payına düşeni yaşadığını" anlatan Erdoğan, bundan dolayı Allah'a daima şükrettiğini söyledi.
Erdoğan, şöyle konuştu:
"Peygamber efendimizin ve birçok peygamberimizin kutsal emanetleri,
inanıyorum ki, sadece bugün değil, gelecek nesiller boyunca aydınlığını
inanan gönüllere ulaştıracaktır. Topkapı Müzesi'nde sergilenen eserler
ince medeniyet çizgimizin, inanç iklimimizin yüzyıllarca merhametle ve
şerefle insanlığa hizmet yolumuzun nişan taşlarıdır. Yüzyıllar boyu
mukaddes beldelere gönderilen hediyelerle birlikte ecdadımızın sanata,
sanatkara ve medeniyete verdiği önem burada sergilenmektedir. Ne kadar
saadet duysak azdır. Zira Hırka-i Saadet buradadır. Sancak-ı Şerif
buradadır. Nalın-ı Saadet, Sakal-ı Şerif buradadır. Yüzyıllardır
yolumuza ışık tutan, yüreklerimizi ferahlatan Hazreti Peygamberin kokusu
ve bereketi buradadır. Dahası Kabe'nin kapısı buradadır. Kabe'nin
kilitleri buradadır. Hazreti İbrahim'in eşyası, Hazreti Musa'nın asası,
Hazreti Davut'un adalet kılıcı buradadır. Evet, bu tarihi ölü bir tarih
olarak görmek ve göstermek büyük bir yanlıştır. Dolayısıyla burası
sadece bir müze değil, dipdiri yaşayan bir medeniyetin evidir. Bu tarih
ve mana, Allah'a sonsuz şükürler olsun ki bugün de yarın da kıyamete
kadar dipdiri yaşayacaktır."
Milletçe özenle korunan bu sembolik mirasın değişmez hakikate bağlılığın
sembolleri olduğunu dile getiren Erdoğan, İstanbul'un bu mirasa ve bu
manaya sadakatinin ödülü olarak yüzyıllarca Türk medeniyetinin başkenti
olduğunu söyledi.
Bu başkentte yalnızca Müslümanlar'ın değil, bütün inançlar ve bütün kavimlerin emniyet ve güven içinde yaşadığını anlatan Erdoğan, "Bu kutsal emanetlere ev sahipliği yapmak, ancak İstanbul gibi muhteşem bir kültür şehrine nasip olabilirdi. Bunun kıymetini bilmeliyiz" diye konuştu.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...