Oğuz Kağan Köksal, kurum içi araştırmaya gerek duymamış.
Emniyet Genel Müdürü Oğuz Kağan Köksal, CHP Genel Sekreteri Önder Sav’ın odasının güvenlik güçleri tarafından dinlendiği iddialarını kesin bir dille reddetti. Köksal, Radikal’e yaptığı açıklamada “Bizim bu işle uzaktan yakından alakamız yok. Dinleme yapmamız söz konusu değil” dedi. Köksal, bu konuda savcılık soruşturması dışında Emniyet bünyesi içinde bir idari araştırma yapmaya ise gerek duymadığını, savcılığın kendilerinden isteyeceği her bilgi ve belgeyi sağlayacaklarını söyledi.
Köksal, dün yaptığımız iki telefon görüşmemizde, ‘polisin siyasi amaçlarla kullanılmasının söz konusu olmadığını’ da söyledi. Emniyet Genel Müdürü, teşkilatı içinde üstlerinden talimatlı ya da talimatsız olarak bazı siyasi ve askeri faaliyeti izleyen özel bir grubun olup olmadığını araştırmaya da gerek duymadığını açıkladı.
Köksal’ın sorularımıza verdiği yanıtlar şöyle:
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, güvenlik kuvvetlerinin genel merkezi dinleyerek içeriğini bir gazeteye verdiği iddiasında bulundu. Emniyet Genel Müdürü olarak ne diyorsunuz?
Böyle bir dinleme söz konusu değil. Bizim bu işle uzaktan yakından alakamız yok. Konunun aydınlanmasını herkesten çok biz istiyoruz.
Bu konuda kurum içinde bir araştırma, soruşturma yaptırıyor musunuz?
Gerek görmedim. Zaten dün (önceki gün) savcılığa bizzat müracaat ettik. Kaldı ki yasadışı dinleme 4483 sayılı (memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yargılanması hakkında yasaya) tabi değildir. Rüşvet, irtikâp gibi, savcı re’sen soruşturma açabilir. Savcılık soruşturması da açılmış bulunuyor. Her şey açık.
Yüz binlerce elemanı bünyesinde barındıran önemli bir teşkilatsınız. İçinde kimsenin yanlışlık yapmayacağından ayrıca incelemeye gerek duymayacak kadar emin misiniz?
Dediğim gibi Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturması başladı. Savcılıktan gelecek her isteği inkıtaya uğratmadan karşılayacağız. Ne bilgi, ne belge isterlerse vereceğiz. İnşallah kısa sürede konu aydınlığa çıkar.
Teşkilatınız içinde sizden habersiz bu işleri yürüten bir ekipleşme olabilir mi? Bu yöndeki iddiaları araştıracak mısınız?
Savcılık soruşturması her şeyi ortaya çıkarır. Biz de gereken neyse yaparız.
Emniyet bünyesinde siyasi muhalifleri ve bazı askeri faaliyeti izleyen bir birim olduğu sorularına ne diyorsunuz?
Bizdeki birimleri kendimiz kuramayız. Daire başkanlıklarımız kanunla, şube müdürlüklerimiz bakanlar kurulu kararıyla kurulur. Böyle bir birim yok.
Zaten iddia, birimin Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele bünyesinde başka bir etiketle kurulup, siyasi ağırlıkla çalıştığı yönünde. Polisin imkânlarından siyasi amaçla faydalanılması mümkün olabilir mi?
Hayır. Polisin siyasi amaçlarla kullanılması söz konusu değil. Dediğim gibi, böyle bir birimimiz yok. Savcılık soruşturması konuyu açığa çıkarır.
Emniyet Genel Müdürü Köksal’ın yanıtları böyle. Köksal’ın yansıtmadığı hissiyatı ise dün üst düzey bir başka Emniyet yetkilisi “Deniz bey bizi üzdü. Umarım konu açığa çıktığında özür dilemeyi de bilecektir” diye dile getirdi. Polis teşkilatı, içlerinden birilerinin, geçmişte örnekleri çok görüldüğü gibi, siyasi iradenin bilgisi ve talimatı içinde ya da dışında farklı grup çıkarlarıyla hareket etmiş olabileceği ihtimalinden söz etmek istemiyorlar.
Sızdırılan senaryolar
Belki de bu nedenle, hükümet cephesinden basına sızdırılan değişik senaryolar var.
Bunlardan birisi, hacca gitmek isteyen parti üyesine ve Hazreti Muhammed’e saygısızca konuştuğu eleştirileri nedeniyle bunalan CHP Genel Sekreteri Önder Sav’ın, eski Bolu Valisi Ali Serindağ ile konuşmasını kendi kaydettirerek, bunu ikincil kanallarla kendisini hedef yapan Vakit gazetesine sızdırdığı, böylece dikkati başka yere çekmeyi amaçladığı senaryosu.
Hükümet kaynaklarınca yayılmak istenen bir diğer senaryo, aynı nedenle Sav’a kızan bir CHP üyesinin Sav’ın odasına cep telefonu açık girdiği, orada sakladığı, Serindağ görüşmesinin bu sayede o telefonu dinleyenlerce (ya da doğrudan Vakit tarafından) kaydedildiği, sonra da şahsın ‘unutmuşum’ diye telefonu gelip aldığı yönünde.
Dün Lüleburgaz’da iken telefonla ulaşıp bu senaryolara ne diyeceğini sorduğum Baykal, tek kelimeyle “Budalaca” cevabını verdi. “Devletin elinde bütün imkânlar var. Dinleme yapıldığı belli. Böyle bir dinleme teknolojisine sahip, yalnız devletin güvenlik güçleridir. Onun dışında bu cihazları kim bulunduruyorsa suç işler” diye devam etti.
Tartışma devam ediyor
Peki, Baykal dün önce Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, daha sonra da TBMM kürsüsünden İçişleri Bakanı Beşir Atalay tarafından dile getirilen Meclis Araştırma Komisyonu önerisine ne diyordu? Çiçek bu önerinin gerekçesini açıklarken şunu diyordu: “İddianın ortaya çıkması için devletin üç erkinin de devreye girmesi faydalı olabilir. Yargı sürecini başsavcılık başlattı. Herhalde hakkımızda kapatma davası sürerken kimse bizim yargıya müdahale edeceğimizi, edebileceğimizi öne süremez. Yürütme boyutunda, İçişleri Bakanlığı’nın idari soruşturması başladı. Yasama boyutunda da gelin Meclis araştırması açalım” diyordu.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, yaptığı yazılı açıklama ile Meclis araştırmasına katıldıklarını bildirmiş, açıklamasını ‘Bu işler kalkışanlara hayır getirmez’ mealinde bitirmişti.
Baykal ise şöyle konuştu: “İçişleri Bakanı dün (önceki gün) ‘Yok, iftira’ diyordu. Şimdi ise ‘Araştıralım’ diyor. Çelişkili konuşuyor, güven vermiyor. Araştırmak zaten görevi. Her türlü imkân elinde. Devletin hangi güvenlik biriminden, kimler bu işten sorumlu araştırıp bulabilir.”
CHP Genel Merkezi’nin hükümet görevlilerince dinlendiği iddiası kolay dineceğe benzemiyor. Emniyet içinde siyasi ve askeri faaliyet izleyen bir grup olduğu yolundaki kuşkular ise hâlâ tatmin edici bir açıklama bekliyor.
***
Bir Ak Parti’li: Gereği yapılmazsa istifa ederim
Dinleme iddialarıyla ilgili dün konuştuğum ve adını yazmamamı rica eden üst düzey bir AK Parti yetkilisi ise şu ilginç yaklaşımı dile getirdi: “Bende bu olayın ortam dinlemesi olduğu izlenimi var. Kim dinledi bilemem. Baykal’ın peşinen bize iftirada bulunması ağırıma gitti. Ama biz bu dinlemelerden, yasadışı takiplerden geçmişte muzdarip olmuş insanlarız. Eğer soruşturmalar sonucu bu işe hükümetimizin elinin uzanabileceği yerde kamu görevlilerinin karıştığı ortaya çıkarsa ve bunun gereği hemen yapılmazsa emin olun istifamı veririm.”
Murat Yetkin - Radikal
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...