DTP GENEL BAŞKANI'NA 301'DEN DAVA AÇILDI 

Cumhuriyet Başsavcılığı, DTP tarafından ''1 Eylül Barış Günü'' nedeniyle yayımlanan bildiriye ilişkin yürüttüğü soruşturmayı tamamladı.

Cumhuriyet Savcısı Nadi Türkaslan tarafından açılan davanın iddianamesinde, Demirtaş ve Irmak'ın, ''1 Eylül Barış Günü'' nedeniyle DTP adına hazırladıkları bildiriyi, haber ajansları aracılığıyla kamuoyuna duyurdukları kaydedildi.

İddianamede, söz konusu bildiride, ''Ülkemizin bir bölümünde şiddetli imha operasyonları yapılmakta, barışın yolunu döşemek için geliştirdiğimiz tüm çabalarımız askeri operasyonlarla tahrip edilmektedir'' şeklinde ifadelerin yer aldığı anımsatıldı. Bildiride, o tarihlerde Şırnak'ın Uludere ilçesinde yapılan operasyonda 11 teröristin ölü olarak ele geçirilmesi kastedilerek, ''Cenazelerin çeşitli bahaneler öne sürülerek ailelerine verilmemesi, operasyonda kimyasal silah kullanıldığı iddiasını güçlendirmektedir'' ibaresinin de kullanıldığı belirtildi.

1984 yılından bu yana PKK terör örgütü tarafından ülkenin sadece Doğu ya da Güneydoğu Anadolu bölgesinde değil, büyük şehirlerde dahi zaman zaman artan düzeyde on binlerce insanın ölümüne yol açan terör eylemlerinin yapıldığı kaydedilen iddianamede, ''Türkiye Cumhuriyeti Devleti bu terörü bitirmek için büyük bir çaba sarf etmektedir. Bir devletin, varlığını, bütünlüğünü ve yurttaşlarını hedef alan terör saldırıları ile mücadele etmesi, göstermesi gereken en olağan refleks iken bu durum sözde sağlanmak istenen barış çabalarını tahrip eden bir hal olarak gösterilmiştir'' denildi.

-''KİMYASAL SİLAH İDDİASI''-

Söz konusu bildiride, ''terör örgütü mensupları ile girişilen mücadelede ve operasyonlarda kimyasal silah kullanıldığının öne sürüldüğü'' aktarılan iddianamede, şunlar kaydedildi:

''Anayasal bir kurum olan Silahlı Kuvvetler, 1984 yılından bu yana terörün sona ermesi için yasalardan doğan görevinin gereği olarak büyük bir çaba göstermekte, en alt düzeydeki askerinden en üst düzeydeki subayına kadar binlerce şehit vererek ülkenin varlığını ve bütünlüğünü korumak için kararlılıkla mücadelesini sürdürür iken bu mücadelesinde, olmadığı halde 'kimyasal silah kullanmakla' suçlanmıştır.

Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde temsil edilen siyasi parti, terörün bitmesi için çaba göstereceğini açıklarken bu partinin yetkilisi olan Demirtaş ve Irmak, hazırladıkları bu bildiri ile bir kanaati veya düşünceyi açıklamanın ötesine geçerek, her iki durumda da adeta kesin bir yargıya varmışlardır.''

-5 YILA KADAR HAPİS İSTEMİ-

Söz konusu bildirinin, ajanslar aracılığıyla kamuoyuna duyurulmasıyla birlikte, atılı suçlarla ilgili aleniyet unsurunun gerçekleştiği öne sürülen iddianamede, Demirtaş ve Irmak’ın, ''bildirinin bütünü göz önüne alındığında yüklenen suçların oluşmadığını'' savundukları aktarıldı.

İddianamede, Nurettin Demirtaş ile Selma Irmak’ın, ''Cumhuriyeti alenen aşağılamak'' suçundan eylemlerine uyan Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 301/1. maddesi ve ''Devletin Askeri Teşkilatını alenen aşağılamak'' suçundan eylemlerine uyan 301/2. maddesi uyarınca ayrı ayrı olmak üzere toplam 1 yıldan 5 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi.

Ankara 19. Asliye Ceza Mahkemesine sunulan iddianamenin kabul edildiği, Demirtaş ve Irmak'ın yargılanmalarına önümüzdeki günlerde başlanacağı öğrenildi.

Zaman