E-posta :
  Şifre :
    ► Üye olmak istiyorum
    ► Şifremi Unuttum

DTP 1994'E GERİ DÖNMEK İSTİYOR 

DEP'in kapatılıp milletvekillerinin on yıl sürecek hapis macerasına yelken açtığı 1994 süreci, onlar açısından, yurt içi ve dışında siyasî inisiyatifi ele geçirme fırsatı haline dönüşmüştü. Ve şimdi...

16.11.2007 - 15:01
DTP 1994 E GERİ DÖNMEK İSTİYOR

“Demokratik Toplum Partisi'ni kapatalım, milletvekillerini cezaevlerine atalım...”

Bu kadar açıkça ifade edilmese de, MHP'nin imzaya açtığı anayasa değişikliği sonuca ulaşırsa, olacağı budur: Dokunulmazlıkları teker teker kaldırılan DTP'li milletvekilleri Meclis'te tutuklanır ve partileri de kapatılır...

1994 yılında, DTP'nin adı DEP iken, aynen böyle olmuştu çünkü: Dönemin başbakanı Tansu Çiller önce “PKK Meclis çatısı altında” diye özetlenebilecek bir kampanya eşliğinde kamuoyu oluşturdu, ardından Meclis dokunulmazlıklarını kaldırdı, milletvekilleri enselerinden tutulup hapse tıkıldı, DEP de kapatıldı...

Son zamanlarda hep 'sorumlu muhalefet' örneği sergileyen MHP'nin şimdiki rahatsızlığını anlamak zor değil; değişik dozlarda olsa da hepimiz aynı rahatsızlığı duyuyoruz aslında. Gücünü demokrasiden alan DTP demokrasiye fazla önem verir gibi davranmıyor, sözcüleri 'kışkırtıcı' bir üslupla yaklaşıyorlar her konuya, 'sakıncalı' pozlar vermekten de çekinmiyorlar.

MHP'nin arzu ettiği kadar –belki daha da fazla- DTP'liler de partilerinin kapatılmasını ister gibiler...

Eğer bu görüntü doğruysa, DTP, 1994 şartlarına geri dönüşün peşinde demektir... DEP'in kapatılıp milletvekillerinin on yıl sürecek hapis macerasına yelken açtığı 1994 süreci, onlar açısından, yurt içi ve dışında siyasî inisiyatifi ele geçirme fırsatı haline dönüşmüştü. 1994-2002 arası bir kayıp dönemse Türkiye için, şimdilerde emekli generallerin itiraf ettikleri türden 'hatalar' bunda en büyük payın sahibiydi.

Yine aynı türden hatalar yapılırsa, benzer bir sonuca bugün de erişeceklerini sanıyor olabilir DTP'liler...

Oysa aynı suda iki kez yıkanılamayacağı Heraklit'ten beri bilinen bir gerçek. Son beş yıl içerisinde köprülerin altından çok sular aktı. Dünyada yaşanan olumsuz altüst oluşlardan en az etkilenen, aynı değişimlerden en çok yararlanan ülke konumunda Türkiye. Özgürlükler yolunda kat ettiği mesafe dünyanın dikkatini çekiyor; bu alanda şampiyon bilinen ülkeler 'güvenlik' yüzünden geri adımlar atarken Türkiye demokrasisinin kanallarını genişleterek yoluna devam ediyor.

Nitekim MHP'nin DTP'lilere dokunma teklifine iktidardaki Ak Parti'nin sözcüleri itiraz ettiler.

Peki de, şimdi ne olacak? DTP'liler hassasiyetleri kaşımaya devam edecek, kışkırtmalara gelmemek için hepimiz 'Ya sabır' mı çekip duracağız? Herhalde, bu, tavsiye edilebilecek bir yol/yöntem olmamalı...

En doğrusu, ikili bir yol izlemek: Bir yandan PKK'nın terörünü sona erdirmeyle sonuçlanacak bir uluslararası işbirliğini gerçekleştirme gayreti sürdürürken, bir yandan da DTP çatısı altında birleşeceklerini bile bile bağımsızları Meclis'e gönderen kitleyi de kazanacak politikaları devreye sokmak... CHP'nin şimdilik Kuzey Irak ile sınırlı görünen 'demokratik açılım önerisi' bu yönde iktidara cesaret vermeli; muhalefeti de yanına çekerek halkı demokrasiye inananlar safında yer almaya teşvik edecek demokratik açılımlar yapmalı hükümet...

Teröre karşı uluslararası işbirliği PKK'yı etkisizleştirme ve işlevsizleştirmeye yaradığı sürece, muhalefetle birlikte girişilen demokratik açılımlar da PKK'nın varlığından zehirlenen siyasî atmosferi bütünüyle değiştirecektir. Demokratik temsili en iyi biçimde demokrasiye bağlı siyasi kadroların yapabileceğini anlayan halk, demokrasi-dışı davranışları kışkırtan siyasi kadroları yalnızlaştıracaktır.

Siyasiler açısından, halkın arasında dolaşırken yalnızlaştığını görmesi mi, yoksa yalnız başına bir hücreye kapatılması mı daha büyük bir cezadır?

DTP'lilerin çarptırılması gereken ceza onları 'halk arasında yalnızlaştırma cezası' olmalıdır.

Fehmi Koru/Yeni Şafak

YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.
Üye girişi yapmadınız. Misafir olarak yorum ekleyebilirsiniz. Üye olmak için tıklayın.
  Yorumcuların dikkatine…

İmlası çok bozuk,
Büyük harfle yazılan,
Habere değil yorumculara yönelik,
Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan,
Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren,
Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen,

yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR.

Bu haber henüz yorumlanmamış...

KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Cem Uzan Turktime'a Konuştu: Beni Kesebilirsin, Öldüerbilirsin ama Bana İnananlara İhanet Ettiremezsin!!!
Genç Parti Genel Başkanı Cem Uzan Türk Basınında evinin kapılarını ilk ...
MENDERES TURKTİME'A KONUŞTU! : “AĞAR, DEMOKRASİNİN YANINDAN BİLE GEÇMEMİŞTİR!”
Sağ siyasetin patent sahibi ve DP’nin biyolojik ve siyasi varisi Aydın ...
BAŞÖRTÜSÜ ÖZ DEĞİL, SEMBOLDÜR!
(TURKTİME-ERSİN TOKGÖZ) 5 bini aşkın üyesi ile Türkiye’nin ...
 
Emin Çölaşan Turktime'a Konuştu
(ÖZEL-TURKTİME) Türk basının usta kalemi, Hürriyet Gazetesi yazarı Emin ...
8 VEKİL VE 221 DTP'LİYE SİYASET YASAĞI İSTENDİ… İŞTE O SAKINCALI DTP'LİLER!
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, DTP’nin kapatılması istemiyle açtığı ...
İRAN: TÜRKİYE HÜKÜMETİ İTİBARINI YİTİRİYOR
Bir İran gazetesi, Ankara’nın Peres’e ev sahipliğinde bulunmasına sert ...
 
AZERİ MİLLETVEKİLLERİ IĞDIR'DA
Azerbaycan Milli Meclisi Milletvekilleri, Iğdır'da bulunan Ermeniler Tarafından ...
RUS TARİKATININ KIYAMET KORKUSU
Kendilerini 'Gerçek Ortodoks Tarikatı' olarak tanıtan 30 kişi yeraltında ...
ABD, SİBER SAVAŞ İÇİN ÖZEL KOMUTANLIK KURDU
Amerikan ordusu, 5. boyut muharebe ortamı olarak nitelendirilen 'siber ...
 
SOSYAL MEDYADA TAKİP ET
FACEBOOK'TA TURKTIME
TWITTER'DA TURKTIME
 
KATEGORİLER
FOTO GALERİ
VİDEO GALERİ
ETİKETLER
  •KÜNYE
  •İLETİŞİM
  •REKLAM
 
 
  •Güncel
  •Siyaset
  •Dünya
  •Medya
  •Magazin
  •Spor
  •Kültür
  •Sağlık
  •Ekonomi
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
Almanya
Mersin İdmanyurdu
Joachim Löw
Adana Demirspor
Southampton
Çankaya Köşkü
Ahmet Kaya
saldırı
Emre Belözoğlu