E-posta :
  Şifre :
    ► Üye olmak istiyorum
    ► Şifremi Unuttum

Dikilitaşlar turistlerin gözdesi 

Osmanlı'nın İstanbul'u süslemek için yerleştirdikleri ve halk tarafından 'tılsımlı' olduğuna inanılan dikilitaşlar yerli ve yabancı turistlerin en çok ziyaret ettiği yerlerin başında geliyor.

27.11.2015 - 13:10
Dikilitaşlar turistlerin gözdesi

 Bizans imparatorları ve Osmanlı padişahlarının, çeşitli vesilelerle başkentleri İstanbul'u süslemek için yerleştirdikleri ve halk tarafından "tılsımlı" olduğuna inanılan dikilitaşlar, günümüzde de yerli ve yabancı turistlerin en çok ziyaret ettiği yerlerin başında geliyor. 
çeşitli kaynaklardan derlediği bilgiye göre,
özelikle Bizanslılar, İstanbul'un dört bir yanını Roma ve Mısır'dan getirilen dikilitaşlarla donattı.

İstanbul'un en yaşlı anıtı sayılan ve halk arasında "Dikili­taş" diye bilinen I. Theodosius Sütunu, Sultanahmet Meydanı'nda görenleri etkilemeye devam ediyor. 

MÖ 1500'lü yıllarda ön Asya seferinde başarılı olan Firavun 3. Tutmosis tarafından yaptırılan ve Mısır'daki Karnak Tapınağı'na yerleştirilen sütun, Bizans İmparatoru I. Theodosius tarafından 390'da İstanbul'a getirtildi. İmparator, taşın bugünkü adı Sultanahmet olan Hipodrom Meydanı'na yerleştirildiğini göremeden öldü. 
Dikilitaş, yaklaşık 32 günlük bir uğraş sonunda bugünkü yerine konuldu. İki farklı parçadan oluşan taşın tepesindeki hiyeroglif 3. Tutmosis'in zafer metinleri olmasına rağmen Bizanslılar tarafından sihirli yazıtlar olarak addedildi ve halk abideden medet umdu.
Sütunun yerleştirildiği kaide, taşın dikiliş hikayesini ve İmparator Teodisus'un hayatından çeşitli kesitleri içeriyor. Kaidede hem Grekçe hem de Latince olarak sütunun dikiliş hikayesi anlatılıyor.

Yılanlı Sütun

Sultanahmet Meydanı'nda Dikilitaş'ın hemen yanında toprağın içine gömülü gibi duran Burmalı ya da Yılanlı Sütun adıyla anılan dikilitaşın anavatanı da Roma.

Burmalı sütun, MÖ 500 sonların­da Yunanlıların, ülkelerini istila eden Persler'e karşı kazandıkları zaferin anısı ola­rak, ele geçen silahların eritilmesiy­le yapılarak, şükran ifadesi olarak Apollon Tapınağı'na armağan edildi. Başkentini süslemek isteyen I. Konstantin, sütunu 324'te İstanbul'a getirtti.

Günümüze 29 boğumu ulaşan sütunun, şehri böceklere ve sürüngenlere karşı korumak için büyülü güçlere sahip olduğuna inanılırdı. Sütuna ait yılan kafalarından ikisi kayıpken, biri İstanbul Arkeoloji Müzeleri'nde sergileniyor.

Dünyanın Ortası "Milyon Taşı"

İstanbul'da Bizans döneminden kalma renklerden biri de Sultanahmet'te, Yenibatan Sarnıcı'nın hemen yanındaki Milyon Taşı.

I. Konstantin zamanında yerleştirildiği düşünülen sütun, tüm Antik Roma yollarının başlangıç noktası ve dünya üzerindeki tüm şehirlerin, Konstantinopolis'e olan mesafesinin hesaplanması için kullanılan sıfır noktası kabul edildi.

"Her yol Roma'ya çıkar" sözüne kaynak olduğu düşünülen sütuna, Bizanslılar büyük anlamlar ve efsaneler yükledi. Bizans halkının inandığı bir efsaneye göre, Milyon Taşı'ndan ileri hiçbir düşman askeri geçemez, geçmeye çalışırsa gökten inen bir melek tarafından ikiye bölünürdü. Bu yüzden İstanbul'un fethi sırasında halkın Ayasofya'ya sığındığı, Fatih ve ordusunun Milyon Taşı'ndan geçerken ortadan ikiye ayrılmasını beklediği anlatılır.

Yapıldığı dönemde dört sütun tarafından taşınan bir kubbe görünümünde olan Milyon Taşı, zamanla yavaş yavaş parçalandı ve bugünkü tek bir sütundan ibaret olan hale geldi. 

Yanık sütun "Çemberlitaş"

İstanbul'da bir semte adını veren dikilitaşlardan biri de Çemberlitaş.
Beyazıt'tan Sultanahmet'e doğru inerken, tarihi caddenin sol kısmında yer alan sütun, anavatanı Frig­ya'dan alınarak, Roma'daki Apollon Tapınağı önüne dikildi. I. Konstantin İstanbul'u yeni baştan imar ederken bu sütunu Roma'dan getirtti ve 330'da şimdiki yerine dikerek, üzerine heykelini koydurttu. Konstan­tin'in heykeli, bir süre sonra tahta geçen Julianus tarafından indirildi ve yerine kendi heykelini koydurttu. Fakat Juli­anus'un heykeli de burada pek faz­la kalamadı. Roma tahtına geçen I. Theodosius bu heykeli kendisininki ile değiştirdi. Theodosius'un heykeli de doğaya yenik düştü; onu bir yıl­dırım devirdi.

Sütun, Osmanlı döneminde, 1672'de çıkan yangında zarar gördü ve batı literatürüne "Yanık Sütun" olarak geçti. 

II. Mustafa döneminde tamir için etrafı demir çemberlerle desteklenen sütun halk arasında "Çemberlitaş" olarak anılmaya başlandı. 

Kıztaşı 

Halk arasında "Kıztaşı" diye bili­nen "Marcianus Sütunu", Fatih Saraçhane'deki bir meydanın orta­sında yer alıyor. Üzerinde Tanrıça Nike heykeli taşıyan bu anıtı, kentin valisi Tatianus, İmparator Marcianus (450-457) onuruna diktirdi. 

Yaklaşık 1560 yıllık sütunla ilgili anlatılan efsanelerden biri şöyle:

"Ayasofya Kilisesi yapılırken, tılsım gücü çok kuvvetli olan bir kız, sırtına yüklediği koca bir sütunla inşaat alanına doğru gidiyormuş. Bu sırada aniden karşısına bir cin çıkmış ve kıza nereye gittiğini sormuş. Kız 'Ayasofya diye bir kilise yapıldığını duydum. Çorbada benim de tuzum bulunsun diye bu sütunu oraya götürüyorum' demiş. Cin 'Sen geç kalmışsın, kilise çoktan bitti. Sen o taşı aldığın yere bırak' diye karşılık vermiş. Kız üzülerek taşı aldığı yere dikine bırakmış. Ancak içine de bir kuşku düşmüş. Kendi gözüyle kiliseyi görmek için yola düşmüş genç kız. Ayasofya'ya varınca bir de ne görsün. İnşaat bitmek şöyle dursun, daha yarılanmamış bile. O zaman genç kız cinin kendisini kandırdığını anlamış ve taşı geri almak için hemen geri dönmüş. Ne var ki, dikili duran taşı yerinden kıpırdatamamış. Çünkü genç kız, cinin sözüne uyup taşı bıraktığı için tılsımlı gücünü kaybetmiş. İşte o gündür, bugündür bu sütun Kıztaşı olarak anılır olmuş."


aa

YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.
Üye girişi yapmadınız. Misafir olarak yorum ekleyebilirsiniz. Üye olmak için tıklayın.
  Yorumcuların dikkatine…

İmlası çok bozuk,
Büyük harfle yazılan,
Habere değil yorumculara yönelik,
Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan,
Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren,
Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen,

yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR.

Bu haber henüz yorumlanmamış...

KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Prof. İnam Turktime’a Konuştu: Türklüğü Benimsemeyenlerin Burada İşi Olmamalı!
Türkiye’nin önde gelen felsefecilerinden ODTÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. ...
PROF. DÜZGÜN TURKTIME’A KONUŞTU: DİNİN RUHU KABUĞUNA KURBAN EDİLİYOR!
Balyozdu, Anayasa değişikliğiydi derken gündemimiz kısır tartışmalara ...
'Naturel Beden Zihin ve Ruh Sağlığı Festivali'
Doğal ve sağlıklı yaşam tutkunları için düzenlenen "Naturel Beden, Zihin ...
 
Vizyonda bu hafta 5 yeni film var!
Kasım ayının son haftasında 5 yeni film bizlerle buluşuyor. Yeni haftadaki ...
İnternette girmediğiniz yer kalmasın!
ds
Tuğçe Kazaz’a Büyük Şok...
Tuğçe Kazaz’a büyük şok...Erhan Güleryüz'ün senaristliğini ve yönetmenliğini ...
 
Vanessa Redgrave Antalya Film Festivali'nin onur konuğu...
Vanessa Redgrave, 52. Uluslararası Antalya Film Festivali'nin onur konuğu. ...
Uluslararası Antalya Film Festivali başlıyor!
Avrupa ve Asya'nın en köklü, Türkiye'nin ise en uzun soluklu film festivali ...
Sinemaseverler... Müjde!

Türkiye'deki sinemalarda bu hafta 2'si yerli 5 film vizyona girecek.

 
SOSYAL MEDYADA TAKİP ET
FACEBOOK'TA TURKTIME
TWITTER'DA TURKTIME
 
KATEGORİLER
FOTO GALERİ
VİDEO GALERİ
ETİKETLER
  •KÜNYE
  •İLETİŞİM
  •REKLAM
 
 
  •Güncel
  •Siyaset
  •Dünya
  •Medya
  •Magazin
  •Spor
  •Kültür
  •Sağlık
  •Ekonomi
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
Haber
japonya
Sağlık
konya
Ukrayna
Joachim Löw
Eczacıbaşı
Ezgi Mola
A) Milli Futbol Takımı