PKK, ülke içindeki silahlı unsurlarını Türkiye sınırları dışına çekme kararını açıkladı.
Türkiye’de “terörsüz bir gelecek” süreci kapsamında yapılan yeni açıklamalarda, örgüt elebaşı Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat tarihli mesajına atıfta bulunuldu.
Söz konusu açıklama, terörle mücadelede yeni bir dönemin işaret fişeği olarak yorumlandı.
DEM PARTİ'DEN İLK YORUM
Dün yapılan açıklamanın ardından bugün, DEM Parti'den de sıcak bir açıklama geldi.
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan ve Tülay Hatimoğulları, basın toplantısı düzenledi.
Sözü ilk olarak Bakırhan alırken, açıklamasını ise şöyle sürdürdü:
"CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN PARTİ SIRALARINA GELDİ, BARIŞA GÜVENİ TAZELEDİ"
1 Ekim 2025'te Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın partimizin sıralarına gelerek, el sıkışması barış iradesine olan güveni tazeledi. Dün ülke olarak çok kritik ve anlamlı adımlardan birine tanıklık ettik. Fesih kararı alan PKK, güçlerini Türkiye sahasından çektiğini açıklayarak, barış konusunda ısrarcı olduğunu dünyaya deklare etti.
"GERİ ÇEKİLME BARIŞ YOLUNDAKİ KARARIN EN SOMUT İFADESİ"
Geri çekilme kararı, barış yolundaki kararın en somut ifadesi. Yeni bir döneme yeni bir ruha en güçlü çağrıdır. Dünkü karar bu iradenin somut kanıtıdır. Bu adım gelecek yüzyılı kazanma adımıdır. Bu fırsatı heba etmemeliyiz.
"SÜRECİN BİRİNCİ AŞAMASI KAPANDI"
Bu süreci doğru yönetirsek, Türkiye geleceğe ışık tutan bir örneği Türkiye'ye armağan edecektir. Artık kardeşlik zamanıdır. Gelinen noktada sürecin birinci aşaması kapanmıştır. Kongre kararları, silahların yakılması ve çekilme ile yeni bir sayfa açılmıştır.
"MECLİS SÜRECİ KOLAYLAŞTIRMALIDIR"
Süreç yasalarla, haklarla gelişmeli. Siyaset ve demokrasi dili güçlendirilmelidir. Adalet geleceğin temeli olmalıdır. Öcalan, büyük bir kararlılık vizyonu ortaya koymuştur. Hep siyasi çözümden yana tavır geliştirmiştir.
Öcalan'ın öngörüsü, ısrarı belirleyicidir. Bu bakımdan kendisinin daha fazla inisiyatif alabilmesi için yollar açılmalı, imkanlar sağlanmalıdır. Diyalog alışverişi olabilmelidir. Özgür çalışma koşulları oluşturulmalıdır.
TBMM bu tarihi süreçte sorumluluğuna uygun davranmalıdır. Meclis çatısı altında alınacak kararlar, tarih kitaplarında okunacaktır. Meclis bu süreci kolaylaştırmalıdır. Bunların barışın yapı taşları olacaktır.
Türkiye'nin demokratikleşmesi için bunlar gereklidir. Türkiye demokratikleşirse herkes kazanır, hepimiz kazanırız. Bu süreçte sadece bir taraf değil devlet, yargı sistemi, herkes sorumludur.
|
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...