CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, imar değişikliği ile haksız kazanç elde ettiği gündeme getirilen İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisinin CHP’li üyesi Atalay Oğul ile ilgili ihraç talimatını bizzat kendisi verdi. İstanbul İl Başkanı Gürsel Tekin’e talimat veren Baykal, “Bu tür olaylar her partide olabilir. Önemli olan yolsuzluk yapanın üstüne gitmektir, gereğini yapmaktır” dedi.
Baykal, şöyle dedi: “Bu tür yolsuzluk olayları olduğu zaman hemen üstüne gitmek gerekir. Bizim AKP’den farkımız budur. Ben kimsenin gözünün yaşına bakmam. Hayatımın her döneminde bedel ödemek pahasına bile yolsuzluklar mücadele ettim. Önemli olan bunun gereğini yapmaktır.
Ama AKP yolsuzlukların üstüne gidemez. Çünkü onlarda yolsuzluk bir sistem haline gelmiştir. Biz, yolsuzluk yapanın üstüne gideriz, ama onlar gidemezler.”
Dişli değil, AKP olayı
“AKP’nin rüşvet olayıyla da yolsuzluğun odağı haline geldiğini nettir” diyen Baykal, Şaban Dişli ile ilgili şunları söyledi: “Bu bir AKP olayıdır. AKP Genel Başkan Yardımcısı Şaban Dişli’nin iş takipçiliği yaparak bir milyon dolar alması somut ve belgeli bir rüşvet olayıdır. Ancak bu olay artık bir Dişli olayı değildir. AKP Genel Başkan Yardımcısı Dişli, Grup Başkanvekilimiz Kemal Kılıçdaroğlu’nun belgelere dayalı açıklamalarından 6 gün sonra gazetecilerin önüne çıkarken, yanına AKP’nin Grup Başkan Vekili Bekir Bozdağ’ı da almıştır ve Bozdağ, büyük bir pişkinlikle milletin gözünün içine baka baka, AKP Genel Başkan Yardımcısı Dişli’nin aldığı belirtilen rüşveti savunmuştur.
İş takipçiliği karşılığı 1 milyon dolar aldığı kayıtlara geçen Dişli ile Bozdağ, AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın vekili ve yardımcısıdırlar. Dişli Erdoğan’ın Genel Başkan Yardımcısı, Bozdağ Grup Başkanvekilidir. Yolsuzluk olayının odağında artık AKP vardır. Ortada iş takipçiliği karşılığı alınan bir milyon dolar vardır. Belgeye göre rüşveti alan AKP’nin Genel Başkan Yardımcısıdır. Bu Genel Başkan yardımcısını savunan ise, AKP Genel Başkanı’nın Meclis’teki Vekili’dir. Anayasa Mahkemesi’nin verdiği kararla laiklik karşıtı eylemlerin odağı haline geldiği tescillenen AKP, bu rüşvet olayıyla da yolsuzluğun odağına oturmuştur. Yapılması gereken Dişli’nin dokunulmazlığını kaldırmak, byargıya göndermek ve Dişli’den dişlerine takılan 1 milyon doların hesabını sormaktır.”
Oğul: Plana sadık kaldım
Plan tadilatıyla, 12 milyon dolarlık kıyak elde etmekle suçlanan CHP’li Atalay Oğul, VATAN’a şöyle konuştu: “Arazinin sahibi olan şirket ortaklığından ayrıldım. Müdür olduğumu gösteren kayıtlar, eski kayıtlardır. Buranın yoğunluğunun artırılmasına ben karşı çıktım. Geçerli olan planlara sadık kalındı. Bu kararın alındığı toplantıya da katılmadım. Tek suçum, AKP’ye muhalefet etmek. Adımın, Şaban Dişli ile anılması bile üzücüdür.”
Radikal