Partisini feshederek CHP’ye katılan eski MHP’li Yaşar Okuyan bir itirafında “Ben hayatım da hiç sağcı olmadım, çünkü milliyetçiyim” demesine Mamak’ta ki hapishane arkadaşı tepki dolu mesajlar göndererek, “Kıvırmadan hayatında ülkücü olup-olmadığını itiraf et” dedi
Adının açıklanmasının birçok polemiklere sebebiyet vereceğinden isminin haberde zikredilmesini istemeyen ama Yaşar Okuyan’ı çok iyi tanıdığını ve 12 Eylül askeri darbesinde Mamak Askeri cezaevi D-1 koğuşunda MHP ve Ülkücü kuruluşlar davasından uzun süre birlikte kaldıklarını belirten Okuyan’ın hapishane ve dava arkadaşı, Yaşar Okuyan’ı 12 eylül öncesi parti içinde ve Ülkü Ocaklarında kimsenin sevmediğini, Türkeş’e yaranmak için de ona-buna ajan damgasını vurarak partide tutunduğunu söyledi.
Yaşar Okuyan’ın yeni lideri Deniz Baykal’a 12 eylül öncesi Maocu-Pekin taraftarı komünist dediğini de hatırlatan ,Okuyan’ın koğuş arkadaşı ilginç bilgilerini ve tepkilerini şöyle anlattı.
“ 12 eylül den sonra teker-teker toplanılmaya başlanılmıştık. Mamak askeri cezaevleri dolu idi. MHP ve ülkücü kuruluşlardan yazar Taha Akyol, Namık Kemal Zeybek, Avni Çarsancaklı, Yaşar Okuyan, film yapımcısı Berker İnanoğlu , Nuri Gedik, Ankara-Bahçeler Ülkücü Gençlik Derneği (ÜGD) bölge sorumlusu gazeteci Cafer Uğurlu ve 11 arkadaşı, İP lideri Doğu Perinçek ile arkadaşları Oral Çalışlar, Gün Zileli, M.Kemal Çamkıran, itirafçı Ömer Tanlak, Milli Selamet Partisinin bir çok yöneticileri ve gençlik kolları Genel başkanı Ahmet Oğuz ile yardımcısı Osman Başkurt, Yazar İlhami Soysal, TÖB-DER merkez yöneticileri, Hiz-bu tahrirciler ve Dev-Yol ile Dev-Sol’un askeri kanat yöneticilerinden oluşan toplam 205 kişiyi D-1 koğuşuna yerleştirdiler.
Yaşar Okuyan koğuşa geldikten sonra Alparslan Türkeş ile ilgili olumsuz çok şeyler konuşmaya başlayınca ÜGD Bahçelievler ekibi Okuyan’ı dövme kararı aldı. Ekibin başkanı Cafer Uğurlu gençleri engelledi ve durumu ranzasında hasta yatan Namık Kemal Zeybek’e iletti. Zeybek ve Taha Akyol bizim grupta söz sahipleriydiler..Zeybek akşam toplantı yaptı ve Okuyan’a ‘Gençler daha yeni ihtilal görmüş ve işkencelerden yeni gelmişler, başbuğla ilgili böyle olumsuz şeyler söylemen yanlış’ derken ülkücü gençlere ise ‘ Başbuğu tabulaştırmayın, rahmetli olduğu zaman yerine lider bulamayız’ diyerek ortalığı yatıştırdı.
Hiç unutmam karlı bir gündü.Havalandırmaya çıkarıldık. 3 kişinin yan yana gezmesi yasaktı. 2 şer 2 şer sıralarla peş-peşe ülkücüler volta atıyordu. En önde ise Taha Akyol ile Yaşar Okuyan yürümekte idi. Havalandırma bekçisi ise ‘maraşal Tito’ lakaplı Diyarbakırlı bir askerimizdi. Bu askerin 2 kardeşi Apocular davasından yatıyordu, bu yüzden ülkücüleri sevmez ve baskı yapardı. Okuyan’da soğuktan ellerini montunun cebine koymuştu, bizim Tito hemen Okuyan’a bağırarak ‘ gel buraya’ dedi. Okuyan’da tel örgüye yaklaşarak ‘ buyur komutanım’ dedi. Asker ‘ kimden izin aldın ulan,ellerini cebine sokmuşsun’ diye sert çıktı.
Okuyan’da izin almasına gerek olmadığını, havanın soğuk olduğunu ve bunun bir eylem olmayacağını ifade etmeye çalışırken asker elini kaldırıp Okuyan’a tokat atmaya kalkıştı, tabi Okuyan iri-yarı hemen askerin elini havada kaptı. Bunun üzerine bütün ülkücüler tepki gösterince diğer nöbetçiler silahları ülkücülere doğrulttular.Derken cezaevi müdürü yüzbaşı geldi. Okuyan bağırmaya başladı ‘Ben şu kadar oy almış bir partinin genel sekreter yardımcısıyım, Ülkücü Gazeteciler Cemiyeti Genel başkanıyım, bu erimiz bana nasıl vurur’ diye savunmalara girdi. Sonra idari odaya götürüldüler ifadeleri alındı. Okuyan’ın şahidi de Taha Akyol oldu.
Şimdi, şuan CHP’li olan ve bir zamanlar Maocu -Komünist dediği Deniz Baykal’ı savunan Yaşar Okuyan’a sormak istiyorum.
O zaman kendisi için hayatlarını tehlikeye atan ülkücüleri ve haykırdığı ülkücü gazeteciler başkanlığı ifadesini unuttu mu?
Şimdiler de güya itiraf ediyor. ‘Ben hayatımda sağcı olmadım’.
Zaten hiçbir milliyetçi-ülkücü sağcı olmadıki.
Bahçelievler sorumlusu Cafer Uğurlu’ya Mamak girişi kayıt sırasında askerler 20 tokat attı, yine ‘ sağcıyım’ dedirtemediler.
Mahkemelerde de hepsi ‘Ülkücü yapıya sahip Türk milliyetçisiyim’ dediler.
Yaşar Okuyan kelime oyunları ile laf ebeliği yapıyor. ‘Milliyetçiydim’ diyor. Ee Baykal’a da sorsan ‘milliyetçiyim’ diyecek.
Okuyan da ‘ ülkücü yapıya sahip Türk milliyetçisiyim’ diyebiliyormu?
Bura da Okuyan’ın gizlediği ve CHP’de saklanmasına etki edecek kelime ve ifade önemli. Ülkücülüğünü saklaması veya hayatında ülkücü olup olmadığı.
Eğer yiğitse bunu söyler ve ya ülkücü camiadan siler kendini CHP’ye yapışır ya da ülkücü olduğunu belirtsin ve CHP’ de kalmak istediğini söylesin. Bu itiraf çok önemli. Esas Baykal ve arkadaşlarına itiraf etmesi gereken ifade budur.