BBP'DE 'SEÇİM KAVGASI'! 

CHP ve merkez sağın yanı sıra bir kavga da Türk-İslam sentezciler arasında başlıyor. Yeniçağ gazetesinde yayımlanan bir yorumda, eski BBP lideri Muhsin Yazıcıoğlu 'nun milletvekili seçilme uğruna bağımsız adaylık "oyun" unu sahneye koyduğu, partiyi dağıttığı ve dava arkadaşlarını "terk ettiği" belirtiliyor. Yazıda, Yazıcıoğlu'nun Türk milliyetçilerinin liderliği iddiasını da bitirdiği vurgulanarak "Durma Muhsin ilerle, Alperenler seninle" deniliyor.

BBP'deki kavganın kökeni aslında seçim öncesine dayanıyor. Barajı aşamayacaklarını anlayan Yazıcıoğlu, milliyetçilerin derlenip toparlanması için harekete geçiyor.

Yazıcıoğlu'nun davetiyle, milliyetçi camiada birlik ve beraberliği sağlamak adına "kanaat önderi" diye ifade edilen kişilerin katılımıyla önce Ankara'da, sonra da İstanbul'da iki toplantı yapılıyor. Toplantıya katılanlar, ATP, BBP ve Hür Parti ile tüm milliyetçileri toparlayacak bir yapı oluşturmayı hedefliyor. Katılımcılar içinde en heyecan verici konuşmayı Muhsin Yazıcıoğlu yapıyor ve milliyetçiler yeni bir çatı altında toplanacaksa genel başkanlığı bırakmaya, BBP'nin isim ve amblemini değiştirmeye hazır olduğunu ilan ediyor. Toplantı Türk İslam sentezci kesimde büyük heyecan yaratıyor ve oluşturulan komisyon 'Milliyetçi Türkiye Partisi' adında karar kılıyor.

Ve kısa süre sonra BBP Genel Merkezi'nde ardı ardına katılım törenleri düzenleniyor, MHP'den bakanlık yapmış çok sayıda isim de partiye katılıyor. Partinin adı ve amblemini belirlemek üzere bir komisyon kuruluyor. İddialara göre bu devinimin ardından BBP'nin oyları yüze 4'lere kadar çıkıyor.

'İPE UN SERME OPERASYONU'

Parti tabanında her şeyin yolunda gittiği düşünülürken ve partide isim ve amblem değişikliği beklenirken yine iddiaya göre Yazıcıoğlu, "ipe un serme" operasyonunu gündeme getiriyor. Ancak BBP'lilerin iddiasına göre Yazıcıoğlu geri adım atarken buna gerekçe olarak da "tüm yurtta yapılacak parti tabela değişikliğinin çok maliyetli olacağını" gerekçe gösteriyor!

Yazıcıoğlu'nun bu tavrı üzerine milliyetçilerin kanaat önderleri partiye katılmaktan vazgeçiyor. Yazıcıoğlu ise MHP ve DP ile ittifakın söz konusu olamayacağını da görünce Saadet Partisi'ne yöneliyor.

BBP'deki kavga işte bu sürecin ardından alevleniyor. İddiaya göre SP'nin de barajı aşamayacağına inanan Yazıcıoğlu, "U dönüşü yaparak kendisini Meclis'e taşıyacak bir formül aramaya girişiyor, seçimlere bağımsız girme oyununu sahneye koyuyor"...

Yazıcıoğlu'nun Sıvas'tan bağımsız adaylığını açıklaması üzerine partisinden istifa furyası başlıyor.

Tüm bu süreci Yeniçağ gazetesindeki köşesinden aktaran Ahmet Seyhan , tepkisini şöyle sıralıyor:

"Türk milliyetçilerinin iktidarı onun önceliği değildi. Muhsin Bey'in tek hedefi mutlaka Meclis'te olmaktı. Muhsin Bey, bunun yolunun bağımsız adaylıktan geçtiğini düşündü. Nasılsa arkasında her şeye rağmen yıllarca kendisini destekleyen Sivaslı hemşerileri vardı. Muhsin Bey, Meclis'e girebilmek uğruna gözünü kırpmadan BBP'den istifa ediverdi. Artık bağımsız aday idi. Ama tek başına 'sırıtacak' olan bağımsız adaylığını kamufle için 19 BBP'liyi de bağımsız kılığına sokup bir anda terk ettiği dava arkadaşlarına karşı 'toplu bir hareket görüntüsü' vermeyi de ihmal etmedi.

Sıvas haricinde hiçbir varlık gösterilemeyeceğini Muhsin Bey de çok iyi biliyordu elbette ama sahnelediği 'bağımsız seçime girme' oyunu böyle gerektiriyordu. Yaşananlar Muhsin Bey'in umurunda değildi. Kıl payı da olsa milletvekili olan Muhsin Bey zafer kazanmış komutan edasıyla BBP Genel Merkezi'ne girerken çevresinde toplananlar, 'Durma Muhsin ilerle... Alperenler seninle...' sloganlarıyla yeri göğü çınlatıyordu."

BBP OYLARI AKP'YE GİTTİ

Ahmet Seyhan, Yazıcıoğlu'nun Sıvas'ta 1999'da 54 bin olan oyunun 37 bine düştüğünü, bağımsız adayların mücadele ettiği 20 kentte ise 1999'da 456 bin olan parti oylarının 2007'de 63 bine düştüğüne dikkat çekiyor ve BBP'nin yüzde 1'lik oyunun AKP'ye gittiğini yazıyor. Seyhan'ın yazısının son cümlesi ise CHP ve merkez sağdan sonra Türk-İslamcı kesim arasındaki kavganın ipuçlarını vermeye yetiyor:

"Yazıcıoğlu, kıl payı Meclis'e kapağı atmayı başarmıştır ama Türk milliyetçilerine liderlik iddiasını da böylece bitirmiştir. Bu noktada artık onun için söylenecek tek sözümüz kalıyor: Durma Muhsin ilerle.. . "

Cumhuriyet