Cameron: James Murdoch Tekrar İfade Vermeli 

James Murdoch, İngiliz milletvekillerine gazetedeki telefon dinleme skandalının tek bir muhabirle sınırlı kalmadığını bilmediğini söylemişti.

Ancak gazetenin eski editörü Colin Myler ve gazetenin hukuk işlerinden sorumlu avukatı Tom Crone, Murdoch'ı bu konuda bilgilendirdiklerini savundu.

Myler, Murdoch'a bu durumun bir elektronik postayla iletildiğini söylerken Murdoch, böyle bir e-postadan haberdar olmadığını dile getirdi.

Colin Myler, skandal patlak verene kadar gazeteyi yönetmişti.

E-postada dinlenen telefon mesajının bir dökümünün olduğu söyleniyor.

Mesele, Profesyonel Futbolcular Birliği'nin direktörü Gordon Taylor'la 2008 yılında mahkeme dışında varılan bir anlaşmaya dayanıyor.

Taylor, gazeteye karşı gördüğü zararlar için açtığı davayı, 700 bin sterlin ödenmesi üzerine çekmişti.

Parlamentoya ifade verdiği sırada James Murdoch'a "Taylor ile pazarlığa onay verdiğinizde, telefon mesajının dökümünü içeren emaili gördünüz ya da haberdar edildiniz mi?" diye sorulmuş, Murdoch da "Hayır o zaman bu durumdan haberdar değildim" yanıtını vermişti.

Şirketin eski yöneticileri Myler ve Crone yaptıkları açıklamada bunun doğru olmadığını dile getirdiler.

Bilindiği gibi skandal, siyasetçilerden şöhretli isimlere, Afganistan'da ölen askerlerden cinayet kurbanlarına dek 4 bini aşkın kişinin telefonlarının dinlenmesine dayanıyor.

FBI, Jude Law ile temasa geçecek

BBC'nin edindiği bilgiye göre Amerikan Merkezi Haberalma Teşkilatı FBI, İngiliz aktör Jude Law'la temasa geçmeye hazırlanıyor.

Zira Jude Law’un telefon mesajlarının Amerika'yı ziyaret ettiği sırada dinlendiği iddia ediliyor.

News of the World, 2003 yılında bu mesajlara bilgilere dayandığı iddia edilen bir haber yayınlamıştı.

Bu doğru çıkarsa, telefon Amerika'da bir şebeke kullanılırken dinlendiğinden, Amerika'da da dava açılması söz konusu olabilir.

Rupert Murdoch, parlamento komisyonuna verdiği ifadede telefonların Amerika'da da dinlendiğine bir kanıt olmadığını söylemişti.

2 hafta önce patlak veren telekulak skandalı, İngiltere kamuoyunda News Corporation'a karşı tepki uyandırdı ve soruşturma başlatıldı.

Skandal ardından gazete kapanırken Londra Emniyet Müdürü ve yardımcısı da istifa etti.

Telefon dinleme skandalı, İngiltere'de medya, siyaset ve basın arasındaki ilişkilerin yeniden sorgulanmasına neden oldu. Guardian gazetesi, skandalla ilgili bu süreci "İngiltere'nin Arap Baharı" olarak tanımladı.

News Corporation'ın başındaki Rupert Murdoch Amerika'da Fox Tv ve Wall Street Journal, İngiltere'de ise Sun, Times ve Sky gibi yayın kuruluşlarının sahibi ya da en büyük hissedarı.

Bir diğer gelişme ise Sun gazetesiyle ilgili.

Yine Murdoch'ın sahibi News International'a bağlı olan Sun gazetesinde çalışan bir gazetecinin, News of the World'de çalıştığı sırada telefon dinleme skandalıyla ilgili olarak kovulduğu ortaya çıktı.

BBC