Akşam yazarı İsmail Küçükkaya'nın yazısının ilgili bölümü:
Galiba Çankaya Köşkü'nde ne diyeceği en çok merak edilen kişi Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'tı. Çeşitli sorularımıza en az 10 kez “cevap yok, bir şey demeyeceğim, yorum yok” gibi yanıtlar verirken, “dükkanı kapattım” demesi de son derece ilginçti. Büyükanıt Paşa'nın, 12 Nisan'dan beri sık sık hatırlattığı, “Ben siyasete hiç müdahale etmiyorum, sadece kendi görev, yetki ve sorumluluklarımı yerine getiriyorum” vurgusunu yapması da önemliydi. Büyük bir dikkatle dinlediğim Büyükanıt'tan edindiğim izlenimi şöyle özetleyebilirim:
“Artık sözün bittiği yerdeyiz. Söylenmesi gereken her şey söylendi. Bundan sonra kimin ne yaptığına bakacağız. Hassasiyetimiz en üst noktada ama bizden kimse de durup dururken gerginlik beklemesin. Biz kavgayı ilkelerimiz için veririz.”
Yaşar Paşa, kelimelerini özenle seçiyordu. Provokatif sorulara bile bazen soğukkanlılıkla bazen de esprilerle yanıt verdi. İki kez değerlendirme yaparken yüz hatlarının sertleşmesi dikkatimi çekti. Burada, başında bulunduğu kurumun hassasiyetlerini yansıtıyordu. Bunlardan birisi Türk Silahlı Kuvvetleri'ne özellikle dış çevrelerden gelen hakaretler, diğeri ise askerin içinde görüş ayrılıkları olduğuna dair zaman zaman ortaya atılan spekülasyonlar...
Büyükanıt Paşa, daha önce Hilmi Özkök'le kendisi arasında, şimdi de kendisi ile İlker Başbuğ Paşa arasında bir yaklaşım farkı olduğuna dair söylentilere sert tepki gösterirken, “Türk Silahlı Kuvvetleri öyle bir yapıdır ki, Ahmet gitmiş, Mehmet gelmiş fark etmez. Bakın Atatürk öldü ama, ilkeleri bugün bile yaşıyor” tespiti dikkat çekiciydi.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
|
|||||
|