Bildirinin Altına Bir İmza Daha: DSP

TBMM'de gazetecilerin Yargıtay'ın açıklamasına ilişkin sorularına cevap veren AK Partili Mehmet Domaç, yandaş yargı iddialarının gerçeği yansıtmadığını belirterek, "Böyle birşey olabilir mi? Türkiye Cumhuriyetinin bir sistemi var. Bu sistem içinde güçler ayrılığı ilkesi var. Yargı Türkiye Cumhuriyetinin yargısıdır. Şuna taraf yargı, buna taraf yargı kimseye birşey sağlamaz" dedi.

Türk Parlamentosu'nda henüz görüşülmemiş, bir karar verilmemiş bir düzenlemenin açıklamaya konu yapılmasının yanlışlığını vurgulayan Domaç, "Bu düşünceler Perlamentoyu bağlamaz" dedi. Domaç, Yargıtay açıklaması ile AK Parti davası arasında bir bağ olduğunu zannetmediğini söyledi.

CHP Konya Milletvekili Atilla Kart ise hükümetin yargıya hukuk dışı yollarla müdahale noktasında tavrını kararlı bir şekilde sürdürdüğünü öne sürerek, yargının bundan tepki duyduğunu ifade etti. Hükümetin yargıya müdahale çabalarını ısarlı ve kararlı şekilde sürdürdüğünü savunan Kart, "Yargı benim işime karışma, sen kendi işini yap diyor. Hukukun, Anayasa'nın güçler ayrılığının gereği olarak benim görevime müdahale etme diyor. Bu bir anda ortaya çıkmış bir üslup değil. Bu üsluba hükümet kendi tavırlarıyla yol açıyor. Bu son derece uygun bir üslup. Gelişmelerle mütenasip bir üslup. Gelişmelere göre abartılı bir üslup değil" diye konuştu.

MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Yozgat Milletvekili Mehmet Ekici de Türkiye'nin en önemli kurumlarından birisi olan Yargıtayın yaptığı değerlendirmenin ciddiye alınması gerektiğini, hükümetin son bildiriyi de ciddiye alması gerektiğni savundu.

Sert bulduğunu ifade ettiği bildirinin bir çok konuyu içerdiğini dile getiren Mehmet Ekici, ''Hukuk kurumları arasında diyalogla, yargı bağımsızlığının nasıl tehdit altına alındığı noktasında bir uzlaşma ihtiyacı var olduğu görülmektedir. Özellikle son günlerde Anayasa Mahkemesi hakkında gerek dışarıda, gerekse içeride çıkan beyanatların varlığı da dikkate alınırsa, yargının da bu konuda çok haksız olmadığı kanaatine varmak son derece mümkündür. Olaya suhuletle, serinkanlılıkla yaklaşmak lazım. AB sözcüleri ve ABD'den de kısmen Türk yargısına dönük olarak geliştirilen hususlarla, özelikle bazı yargı organlarının beyanatları dikkate alındığında, Yargıtay bildirisi elbette ciddi bir bildiridir'' diye konuştu.

AK Parti İstanbul Milletvekili İrfan Gündüz ise yargının bağımsız olması gerektiğini belirterek, yasama, yürütme ve yargının birbiriyle sürtüştürmek ya da aradaki güveni zedelemin çok yanlış olacağını kaydetti. "Biz yargının bağımsızlığına güveniyoruz ama tarafsız olması gerektiğine de inanıyoruz'' diye konuşan İrfan Gündüz, yargı reformu taslağının burada tartışılmadan AB'ye sunulmasıyla eleştirilerin de haksız olduğunu kaydetti. Gündüz, "Yasalaşmış bir durum yok. Bunların hepsi günü geldi mi gündeme taşınır, öyle yangından mal kaçırır gibi, toplumdan saklanarak yaptığımız gizli kapaklı hiç bir şey yok'' diye konuştu.

AK Parti'ye kapatma davası açan Yargıtay Başsavcısının hedef gösterildiğine ilişkin iddialarla ilgili olarak İrfan Gündüz, ''Biz hiç kimseyi ne hedef gösterdik ne de bir şey... Bizim dışımızdaki gelişmelerden ve yapılan yorumlardan sorumlu değiliz'' diye konuştu.

Tunceli Bağımsız Milletvekili Kamer Genç de Yargıtay ve Danıştayın, Türkiye'deki yargı bağımsızlığını en iyi bilen ve takdir eden kurumlar olduğunu savundu. AB ve ABD'den, AK Parti hakkındaki kapatma davasının reddedilmesi için yargıya çok yoğun baskılar yapıldığını savunan Kamer Genç, ''Anayasa Mahkemesi üyelerinin kendilerini çok güvende hissettiklerini zannetmiyorum" dedi.

DSP Eskişehir Milletvekili Tayfun İçli de Yargıtay Başkanlar Kurulu bildirisinin altına imza atacağını belirterek, Türkiye'de son dönemde bir hukuk devletinde yaşanmaması gereken olayların yaşandığını kaydetti.