Ülkemizde siyaset yeniden yapılandırılmalıdır. Bu konuda görev siyasilere başta da iktidar partisine düşmektedir. Ülkemizde 1946 yılından beri demokratik seçimler vardır ancak gittikçe milletten uzaklaşan bir yol izlemektedir. Adeta 1946 ya kadar olan süreçteki tek parti uygulamaları daha sonra tek partilere dönüşmüş, milletin vekilini seçme hakkı elinden alınmıştır. Hem de demokrasi diye diye alınmıştır. Şimdi soruyorum; seçim listelerin seçimi ile 1946 öncesi CHP tek liste seçimi arasında demokrasi açısından ne fark var?
Terzi söküğünü dikememektedir. Siyasi partilerimiz Türkiye’de demokrasinin gelişmesi yönünde projeler üretirken, kendileri demokrasiye direnmektedir. Parti içi demokrasi, siyasi ahlak yasası, siyasetin finansmanında şeffaflık, seçim sisteminin demokratikleşmesi gibi konular adeta partilerin yasak bölgesi konumuna gelmiştir.
Halbuki sivil bir anayasa, siyasi partiler kanunu ve seçim kanunu gibi temel meseleler şimdiye kadar çoktan çözülmeli ve ülkemize yakışan çağdaş demokratik siyasi hayat kurulmalıydı. Bu konuda vatandaşlarımızın da talebini yüksek sesle dile getirmesi gerekir. Ankara’dan vekil ve belediye başkanı atamalarına son verilmeli, partiler liderden millete teslim edilmelidir.
HZ. HÜSEYİN GİBİ KONUŞUP EBU CEHİL GİBİ DAVRANARAK SİYASET YAPILAMAZ!
Bu konuda siyasiler dürüst olmalı, ağzından çıkan sözün arkasında durmalıdırlar. Hz. Hüseyin gibi konuşup Ebu Cehil gibi davranarak siyaset yapılamaz. Nasıl konuşuyorsak o şekilde de davranmalıyız. Dosdoğru olmalıyız.
25 Ekim’deki kongreye biz sadece Anavatan Partisi’nin kongresi olarak bakmıyoruz. Merkezin yeniden yapılanması konusunda ilk basamak olarak bakıyoruz. Milletin vicdanında yer etmiş insanların toplanabileceği bir yeni güç merkezinin başlangıcı olarak bakıyoruz. Siyasete küsmüş, darılmış, küstürülmüş, kırılmış dökülmüş insanlarımızın yeniden kazanılmasının başlangıcı olarak bakıyoruz. Büyük merkez ailesi toplanarak ülke siyasetine yeni bir nefes alanı açacak gözüyle bakıyoruz.
HATALARIMIZ OLDU, AMA DERS ALDIK!
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...