AK PARTİ İSTANBUL'DA 'DERİN' HESAP! 

Yerel seçimlerin 4 yıla indirilip indirilmeyeceği henüz net değil.
Siyaset uzmanları bu konuda ikiye ayrılıyor. Bir kesim AK Parti'nin genel oyu yükselirken, yerel seçimi öne almasının anlamlı olmadığını söylüyor.
Bir kesim ise yeni bir anayasa değişiklik önerisiyle, 4 yılda bir yapılan genel seçimlerle yerel seçimleri uyumlu hale getirmek için hazırlık yapıldığını, bunun da yüzde 60'a varan bir oyla sonuçlanacağını ileri sürüyor.
İşte bu yaklaşımlar, başta İstanbul olmak üzere özellikle büyük kentlerdeki teşkilatları "ince hesap" yapmaya yöneltiyor.
Bu hesabın en yoğun yaşandığı il İstanbul. İstanbul İl Teşkilatı'ndaki en ufak değişiklik bile bir sonraki seçime yönelik yorumlanıyor.
AK Parti İstanbul'da son yapılan "Yürütme Kurulu" değişikliği de buna bir örnek... Teşkilat bir ay önce "derin" ama "sessiz" bir operasyona sahne oldu. Teşkilatlanmadan sorumlu il başkanı yardımcısı Bülent Turan'ın askere gitmesi, ilginç bir biçimde Yürütme Kurulu'nun geriye kalan 11 isminin istifa etmesiyle sonuçlandı.
Kulislerde "neden?" sorusunun cevabı çok kısaydı.
"Alican Taşçı'dan kurtulmak için."
Oysa İl Başkanı Aziz Babuşcu göreve gelirken ikinci sırada Taşçı'nın adı vardı.
Peki, ne oldu da iki - üç ayda bu noktaya gelindi?
Acaba seçim öncesi İstanbul milletvekilleri arasında yapılan teamül yoklamasında adının ilk sırada çıkması ve "il başkanı olabilir" ihtimali mi?
Bu sorunun net bir cevabı yok.
Ayrıca eski İl Başkanı Mehmet Müezzinoğlu'nun oluşturduğu listeye girmeyen Kemal Akar'ın yeniden Yürütme Kurulu'na girmesi de kulislerde şaşırtıcı bulundu. Yakın durduğu Alican Taşçı'nın çıkıp, Akar'ın girmesi kuşkusuz ince bir hesabın ya da farklı bir aklın ürünü.
Tabii bu değişimde en dikkat çekici olan, il başkan yardımcılığına gelenlerin ağırlıkla belediye başkan adaylıklarıyla ilişkili olması. Hüsamettin Koçak, Cengiz Tayfur eski belediye başkan aday adayları. Teşkilat Başkanlığı'na getirilen Hulusi Şentürk adı ise, kulislerde daha şimdiden İstanbul Maltepe Belediye Başkanlığı için geçiyor. Bu da bir biçimde değişim hesaplarının yerel yönetimlere yönelik yapıldığı şeklinde yorumlanıyor.
Yerel seçimlerin normal zamanında yapılmasına bir buçuk yıl, erkene alınırsa 6 ay süre var. Siyaset açısından uzun bir süre gibi görünse de aslında çok da kalmadı.
Geçen 3.5 yılda projeleriyle halkın hayatını kolaylaştıran kalacak, zorlaştıranlar gidecek. Bütün kavga da gidenlerle, yeni kalelere kimlerin getirileceği üzerinde sürecek.
O da şimdiden başladı.