AB'ye Sophia ve Frontex çağrısı 

İtalya Başbakanı Giuseppe Conte, ağustos ayında Akdeniz sularında Afrikalı göçmenlerin Diciotti adlı gemi tarafından kurtarılması sonrası yaşanan gelişmeleri anımsatarak, "Başka bir Diciotti vakası daha istemiyorsak, Avrupa'nın cevap vermesine ihtiyacımız var." dedi. Conte "Sophia ve Frontex gibi misyonların, haziran ayındaki Avrupa Konseyinin sonuçları ışığında güncellenmesi gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.

Başbakan Giuseppe Conte, başkent Roma'daki Başbakanlık Sarayı’nda Avusturya Başbakanı Sebastian Kurz ile bir araya geldi. Görüşmenin ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Conte, ülkesinin Avusturya'nın Güney Tirol'deki Almanca ve İtalyanca konuşan halka vatandaşlık ve pasaport verme planına karşı olduğunun altını çizdi.

Conte, "Kurz'a İtalya'nın çifte vatandaşlık ve pasaport konusundaki tutumunu açıkça ifade etme fırsatı buldum." diye konuştu.

"AVRUPA GÖÇ MESELESİNE CEVAP VERMELİ"
İtalya Sahil Güvenlik Komutanlığına ait Diciotti gemisinin Akdeniz'de kurtardığı göçmenlere 10 gün boyunca karaya çıkma izni verilmemesinden kaynaklanan krizi de değerlendiren Conte, "Başka bir Diciotti vakası daha istemiyorsak, (göç meselesine) Avrupa'nın cevap vermesine ihtiyacımız var." dedi.

Conte, İtalya'nın Kuzey Afrika'ya daha fazla yatırım yapılmasına yönelik tutumunu da ifade ettiğini aktararak, iş birliğinin güçlendirilmesi gereken çok sayıda kaynak ve geçit ülke bulunduğuna işaret etti.

Mümkün olan en kısa sürede Avrupa misyonlarına ilişkin operasyonel protokollerin gözden geçirilmesi gerektiğini vurgulayan Conte, "(AB'nin Akdeniz'de insan kaçakçılığı ve düzensiz göçle mücadele için başlattığı Sophia Operasyonu) Sophia ve Frontex (AB Sınır Koruma Ajansı) gibi misyonların, haziran ayındaki Avrupa Konseyinin sonuçları ışığında güncellenmesi gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.

"İTALYA'NIN GÖÇMEN AKININI AZALTMASINDAN DOLAYI ÇOK MUTLUYUZ"
Avusturya Başbakanı Kurz ise İtalya'ya Akdeniz'den ulaşan göçmen sayısında bu yılın başından beri yüzde 80 oranında düşüş yaşandığını belirtti. Kurz, bunun sadece İtalya ve Avusturya için değil aynı zamanda bütün Avrupa için "olumlu bir gelişme olduğu" görüşünü paylaştı.

Kurz, "Ama şimdi akını azaltmaya devam etmemiz ve konuya bir Avrupa çözümü bulmamız gerekiyor. Gidilen yön doğru, hazirandaki Avrupa zirvesi olumlu bir evreydi." dedi.

AB sınır koruma ajansı Frontex'in güçlendirilmesi ve çalışan sayısının artırılması gerektiğini dile getiren Kurz, ayrıca perşembe günü Salzburg’da yapılacak AB Devlet Başkanları Zirvesi'nde, Brexit'in (İngiltere'nin AB'den ayrılması) yanı sıra göçmen konusuna ilişkin birlik üyesi ülkelerin tamamının katılımıyla çözüm aranacağını anımsattı.
Kurz, Roma ziyareti öncesi İtalya'nın Güney Tirol sorununa ilişkin “gerginliğe neden olacak bir durum bulunmadığını" belirterek, bölgedeki birçok kişinin çifte pasaport sahibi olmak istediğini ileri sürmüştü.


Çifte vatandaşlık konusunun hükümetin programında yer aldığını yineleyen Kurz, ancak konuya ilişkin henüz yasa tasarısının tamamlanmadığını ve İtalya’nın oluru alınmadan hareket edilmeyeceğini sözlerine eklemişti.

GÜNEY TİROL KONUSUNDAKİ ANLAŞMAZLIK
Avusturya'nın Tirol eyaleti, Birinci Dünya Savaşı sonrasında imzalanan anlaşmayla ikiye bölündü ve Güney Tirol olarak bilinen bölge, İtalya'nın egemenliği altına girdi.

İtalya, söz konusu bölgeyi Güney Tirol olarak değil Alto-Adige Trentino ismiyle tanıyor. Güney Tirol'de yaşayan ve Almanca konuşanlara çifte vatandaşlık verilmesi Avusturya'da koalisyonun ortaklarından aşırı sağcı Avusturya Özgürlük Partisinin (FPÖ) seçim vaatleri arasında öne çıkan ana başlıklardan birini oluşturmuştu.

Çifte vatandaşlığın bazı istisnalar hariç izin verilmediği Avusturya'da, aşırı sağcı partinin AB üyesi bir ülkenin vatandaşlarına ikinci bir pasaport vermek istemesi dikkati çekiyor.
Öte yandan İtalya, Güney Tirol'de yaşayan vatandaşlarına Avusturya'nın çifte vatandaşlık ve pasaport vermek istemesine karşı çıkıyor.

İki ülke arasında bu konudaki anlaşmazlığa ilişkin son olarak İtalya, Avusturya'nın Güney Tirol bölgesindeki halka tek taraflı vatandaşlık ve pasaport verme girişimini sebep göstererek Dışişleri Bakanı Enzo Moavero Milanesi'nin Viyana'ya ziyarette bulunmayacağını açıklamıştı.