'Önemli Olan 'Boyut'u Değil' Yalanmış! 

İSTANBUL - Oynanan futbol tartışılır ama en azından teknolojisi dünya standartlarını yakalıyor. Görüntü kalitesi yükseldi, kamera kalitesi yükseldi şimdi de yayın boyut değiştirdi! Umarım bir gün sıra genel olarak lige de yansır.

Ülkemizde yayımlanan ilk 3D maçını izleme amacıyla Kanyon’da yayıncı kuruluşun düzenlediği gösterime katılıp bu tecrübeyi yaşama imkanı bulduk. En baştan söyleyeyim, Fenerbahçe ve Galatasaray taraftarları için ayrı salonlar ayarlanmıştı yani ‘film öncesi gerginlik’ yoktu. 3D merakından mütevellit katılım oldukça yoğundu. Zaman zaman tartışmalar bile yaşandı. Ee, tribünü bir şekilde yaşatmak gerekiyor. Devre devre iki salonda izlemek istedim ancak kalabalık müsaade etmedi. Ben de çakılı oynamak koşuluyla derbiye favori çıkan Fenerbahçelilerle izledim (Fenerbahçe salonundakiler maçtan sonra 1 saat geç bırakılacaksöylentisine rağmen). 3D görüntüyü ilk gördüğümüzde ilk yorumlar kafa karıştırıcıydı. Kimisi beğenmedi, kimisi çözmeye çalıştı ama zamanla alışıldı.

Belirtmeden geçmeyeyim, gerçekten Zeki Müren de bizi görebiliyor! O kadar ki seremoni esnasında yayına yan yana bütün futbolcular gelince hepsiyle el sıkışacak oldum. Para atışında da görüş beyan edecek seviyeye geldim. Başlama vurusuyla beraber “Teknoloji güzel şey” dedim, itiraf edeyim. Gerçekten statta gibisiniz. 3D için söylüyorum: Endüstri, futbol seyircisini evindeyken stada çekmeyi başarmış ama şöyle de bir kötülük var, topu izlemek zor. İşin içine üçüncü boyut girince kafalar karışıyor. Onu da zamana bırakmak lazım. 12. dakikada Lorik Cana’nın faulü sonrası Alex’in ilk Türkçe küfrüne de şahit olduk. Var bir keramet. Maçı izlerken çevredeki insanların da tepkilerini yokladım, artık el kol devreye girmiş. Anlayacağınız interaktivite canlı yayına telefonla bağlanmayı aşmış. Elle müdahaleler girmiş olaya.
Bu teknoloji henüz pahalı olduğu için bir süre daha toplu şekilde üç boyutlu maç izleme dönemi yaşanacak gibi. O devirde stada gelip sessiz duranlara “Tiyatroya mi geldin” demeyin. Artık sinema salonları çok sesli.

‘Vedat Milor’vari bir değerlendirme yapmam gerekirse: Bu teknolojinin fiyatı uçuk, ambiyansı çok iyi. Lezzetiyse oyuncular ve çeken yönetmenle alakalı. Yani ligimiz için ‘boyutu değil işlevi’ önemli. Futbolu çok sevmemizden midir bilemem ama daha önce üç boyutlu film izlemiş olmama rağmen futbol maçı başka güzel geldi. Son söz: Teknoloji güzel şey.

RADİKAL