CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’dan, İstanbul-Münih hattında çarpıcı açıklamalar... Uluslararası Güvenlik Konferansı’na davet edilen ilk Türk muhalefet lideri olan Baykal, toplantı için Almanya’ya giderken 10 bin metrede soruları cevapladı.
Ankara’da başlayan sansür tartışmalarına değinen Baykal, hükümetin iktidara gelişini Hitler’e benzetti. İşte Baykal’ın çarpıcı sözleri:
Manzara çok vahim
Erhan Tuncel’in, Yasin Hayal’in arkasında, düşünülenin çok ötesinde etkin rol oynamış bir kişi olarak yönlendirici olduğu, aktif bir rol oynadığı kesinlik kazanırsa, bu çok daha vahim bir manzara ile karşı karşıya olduğumuzu gösterir. O zaman Emniyet’in resmen istihbarat elemanı olarak kullandığı bir kişinin, bu işin planlamasında aktif rol oynadığı ortaya çıkar. Bunu sadece bu kişinin bireysel oyunu olarak anlamak güçleşir. Senaryoyu yazanın sadece bu kişi olduğunu düşünmek zorlaşır.
Daire başkanları piyon mu?
Erhan Tuncel’in bu olayı tek başına planlayıp uyguladığı, koskoca Emniyet müdürlerini, daire başkanlarını piyon gibi kullandığını tasavvur etmek imkansız hale gelir. Çok daha ciddi sorumlular ortaya çıkar. Olayın bir lümpen gencin inisiyatifinden ibaret olduğunu düşünmek çok güçleşir. Resmi çerçeve içinde birilerinin onları yönlendirmiş olabileceği ciddi bir olasılık olarak ortaya çıkar.
Bu ifade cezai sorumluluk getirir
Hayal’in iddiaları doğru olmasa da, yaşanan olaylar İçişleri Bakanlığı ve Emniyet teşkilatı kadrolarının izlediği güvenlik politikasının yanlışlığını ortaya koyuyor. Olayın resmi himaye ve yönlendirme ile gerçekleştirilmiş olduğu eğer ortaya çıkarsa o zaman hiç tereddütsüz hükümetin, İçişleri Bakanı ve Başbakan’ın çok ağır bir cezai sorumluluğu gündeme gelir.
Tuncel tek başına değil!
Bu durumda olayın bir ihmal, dikkatsizlik ve umursamazlıktan ibaret olmadığı, bir yönetim zafiyeti olduğu ortaya çıkarır. Erhan Tuncel’in sükutu da arkasında bir güven olduğunu yansıtmaktadır.
Üçüncü halkaya dikkat!
Hrant Dink cinayetinin 3 halkası ortaya çıktı. İlk halkada cinayeti işleyen Ogün Samast, ikinci halkada Yasin Hayal, üçüncü halkada ise Erhan Tuncel ve başka dayanakların olduğu anlaşılıyor. ‘Hani faili meçhul kalacaktı’ sözünün ne anlama geldiği de anlaşılıyor. Olayın failinin cinayeti işledikten sonra büyük bir özgüvenle, rahatlık içinde, elini kolunu sallayarak, giysilerini bile değiştirmeye gerek duymadan memleketine gitmeye yönelmiş olması, kuşkulu rahatlığı bu gelişmelerin ışığında anlam kazanmaktadır. Bu, arkasındaki belirli bir güven duygusunun yansıması olarak değerlendirilebilir.
Hitler de aynısını yaptı
Herkes kendini şu ya da bu ölçüde baskı altında hissediyor. Uluslararası basın kuruluşları neden tepkisiz. İktidar, teslim olmuş bir medya yaratma çabası içinde. Başbakan ve Maliye Bakanı olarak çağıracaksın, ‘falan gazeteciye yazdırma’ diyeceksin. Böyle şey olur mu? Asıl ahlâksız teklif budur. ‘Falan gazeteciye bu konuda yazdırma. Bu olmazsa canına okurum.’ Bunların yaptığı askeri rejimden beterdir. Bunların yaptıklarının Hitler’in propaganda bakanı Gobbels’ten ne farkı var? Türkiye seçime gidiyor. Almanya’da Hitler’in iktidara gelişi de bu şekilde oldu.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...