Mübarek Ramazan ayı ile bizim ortak gündemimizden savaş yine düştü ve yine kendi acı gerçeğimiz ile karşı karşıya kaldık.
Nedir o? Bile diye sormayacağınızı tahmin ediyorum.
Son aylarda hatta son yıllarda 7 den 77 ye hepimizin iki sorunundan birisi sürekli artan fiyatlar, dolayısıyla hayat pahalılığı.
Önce salgında hayat pahalılığı farklı şekilde gündemimize girdi çıktı, girdi çıktı.
Son olarak Rusya-Ukrayna savaşı ile daha can yakıcı olmaya başladı.
Derken 11 ayın Sultanı Ramazan ile ceplerden öte canımızı yakar hala geldi.
Artık ülkede Sayın Cumhurbaşkanımız bile kameraların karşısında yüksek sesle “Vatandaşımızı enflasyona ezdirmeyecek bir yöntemle bu zor dönemden çıkacağız.” Diyorsa birilerinin yine canlı yayınlara çıkarak “Hayat pahalılığı yok” diye şaklabanlık yapmasına da gerek yoktur diyorum.
Cumhurbaşkanımız bu kadar açık net enflasyondan söz edip vatandaşı ezdirmeme çabasını gösterirken MHP li vekilinde aynı şeyi söylediği için disiplin kuruluna sevk edilmesi de herhalde Türk siyasetindeki tiyatro oyununun yeni bir perdesi olarak yorumluyorum. 
Sonuçta artık özellikle küçük bir azınlığın dışında hepimiz korkunç bir hayat pahalılığını damarlarımızda yaşıyoruz.
Kimsenin kimseye mazeret falanda üretmesine gerek yok.
Gerekçe pandemi dönemi ise, bu zor dönemi Dünya’da en iyi en başarı geçiren ülke Türkiye’dir. 
Son bir buçuk aydır suçlu Rusya-Ukrayna savaşı ise bu savaşta en akıllı stratejiyi yöneten Türkiye’dir.
Ama dünyanın hiçbir yerinde hatta bazı siyasilerin örnek verdiği ülkelerde de durum asla bizdeki kadar vahim değildir.
İşte 48 saat önce Almanya’da ki Türk milliyetçisi muhafazakar bir mühendisten aldığım son bilgi;
“Almanya’da Enflasyon artışı!
Almanya’da yüksek tüketici fiyatları giderek daha fazla insan için yük olmaya devam ediyor.
Deutsche Bank Grubu'na ait olan Postbank tarafından yaptırılan yakın tarihli bir YouGov anketine göre, Almanya'da yaklaşık yedi yetişkinden biri (yüzde 15,2) geçim masraflarını devlet yardımı almadan karşılayamıyor.
Ocak ayında yapılan karşılaştırmalı ankette, yüksek enflasyonun geçimlerini tehdit ettiğini söyleyenlerin oranı hala yüzde 11.
AYLIK NET GELİRİ 2 bin 500 AVRO OLANLAR ZOR DURUMDA
Aylık net geliri 2.500 Euro'nun altında olan hanelerden ankete katılanların neredeyse dörtte biri (yüzde 23,6) şimdi yüksek fiyatlar nedeniyle yükselen fiyat artışı ile baş edemeyeceklerini belirtiyor.  
Ocak ayında bu grubun yüzde 17'si fiyat artışından etkilendiklerini belirtmişti.
Mart ayında Almanya'da yıllık enflasyon yüzde 7,3'e fırlarlarken bu oran iki Almanya’nın birleşmesinden sonraki en yüksek enflasyon oranı.  
Enflasyon ‘nun bu kadar yüksek olduğu yıl en son Kasım 1981 idi.”
………………
Oysa bu yıla ne kadar de mutlu ve ümit var girmiştik.       
Asgari ücret tarihinde görülmemiş bir şekilde artmış.
Memur işçi emekli, beklentisinin üzerinde para almıştı.
Ama aradan iki ay göçmeden insanlar para yetmiyor demeye başlamışlardı.
Siyasetten Devletin konu ile ilgili bürokratları da bunu görmüş ve yine 70 li yılları hatırlatan denetimler baskınlar yapılmaya başlanmıştı.
………….
Peki bu denetimler neyi değiştirdi?
Stokçulukla mücadelede hangi başarılı adımlar atıldı.
Evet son olarak Sayın Cumhurbaşkanımız bu artışların gerekçeleri olarak;
“Küresel emtia fiyatlarının artışı ülkemize de yansıdı. 
Karadeniz'deki savaş da küresel dengesizliği arttırdı.
Hayat pahalılığı konusunda Avrupa ülkelerinin çoğu bu durumla karşı karşıya.” Dedi.
…………..
Ama şu mübarek günde vatandaş artık iftarını açmak için sucuk pastırma hayali kurmayı bırakın peynir zeytin hesabı ile domates marul etiketlerine bakarak salata yapamaz hale gelmiş durumda.
Bunu Sayın Cumhurbaşkanımız gördükten sonra kimse lafın salatasını yapmasın.
Şu anda yapılan etiketlerle mücadele.
Peki etiketlerle canavarlaşmış enflasyon önlenebilir mi?
Savaş zaten bahane.
Peki zincir marketlerle mücadele nereye kadar?
İşin özü, işin gerçek kaynağı üretici maliyetleri değil mi?
Bunu herkes adı soyadı gibi bilmiyor mu? 
Eeeee o zaman neyle neyin mücadelesi Allah aşkına. 
Vallahi bu Ramazan çok zor geçiyor.
Cenab-ı Allah’ım bu millete bundan daha kötü ve zor Ramazanlar yaşatmasın inşallah diyorum.