DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan'ın Yeni Yol Grup toplantısında yaptığı açıklamalar...
"Biz ilk günden bu yana 1 Ekim sürecini “İhtiyatlı bir iyimserlikle” karşıladığımızı söyledik.
“Artık anaların ağlamayacağı, babaların gözyaşı dökmeyeceği, evlatların kara topraklara girmeyeceği bir Türkiye için, taşın altına elimizi koyarız” dedik.
“Bu sürecin başarılı olma ihtimaliyüzde 5 dahi olsa, biz o ihtimali bile destekleriz” dedik.
Geçtiğimiz Pazartesi günü, bu süreç bir aşama daha ileriye taşındı ve PKK fesih kararını açıkladı.
Bu açıklamada, bizleri son derece rahatsız eden ve kesinlikle reddettiğimiz pek çok unsur var. Hepsinin gayet iyi farkındayız.
Bizler doğruya doğru, yanlışa yanlış demeyi ilke haline getirmiş insanlarız.
Doğruya doğru diyeceğiz ki,yanlışlara karşı sesimizi yükselttiğimizde bir anlamı olsun.
İktidara çağrımız; toplumumuzun adeta sinir uçlarıyla oynayan bu açıklamanın işaret ettiği tehlikelerin farkında olması ve gereğini yapmasıdır.
Sürece baktığımızda, şimdi sırada; örgütsel bağlılık fark etmeksizin, bütün terör unsurlarının, fesih kararına uygun biçimde derhal silah bırakması vardır.
Silahların teslimi, kontrolü, envanterinin tutulması gibi hususlar; hiç bir tereddüte yol açmayacakusullerle yapılmalıdır.
Şunu da açıkça bilmemiz gerekir ki; önümüzdeki aylarda örgütün fesih süreciyle ilgili oldukça karmaşık gelişmelere şahit olacağız.
Meclis çatısı altında görüşülüp karara bağlanması gereken pek çok konu gündeme gelecek.
Burada çok önemli bir konuya işaret etmek istiyorum.
CUMHURBAŞKANI TOPLUMU BİLGİLENDİRMELİDİR
Bu sürecin her aşamasında, ülkenin Cumhurbaşkanı toplumu ve meclisi doğrudan kendisi bilgilendirmelidir.
Cumhurbaşkanı, bu süreçte yapılacakların doğru olduğuna kendisi gerçekten inanıyorsa, her adımı açıkça bizzat sahiplenmelidir. Bu işin şakası yok !
Aksi halde, sürecin başarıyla tamamlanması mümkün olmayacaktır.
Sayın Erdoğan’ın çok iyi bildiğimiz bir iş tutma usulü var.
Kendi değerlendirmesine göre, önünde bir mayınlı arazi olduğunu düşünürse, önce başkalarının o araziden geçmesini ister. Siz hele yürüyün bakalım der !
İşler yolunda giderse, süreci sahiplenir.
Baktı olmuyor, hemen vazgeçer, yön değiştirir.
BU İŞ CİDDİ ŞAKASI YOK
Buradan uyarılarımızı peşinen yapmak zorundayız.
Bu iş ciddi şakası yok
40 yıllık terör sorunun kalıcı olarak bitmesini istiyorsak;
İleride terörün tekrar hortlamasını engellemek istiyorsak;
Bundan sonraki her aşamada Cumhurbaşkanının yapılanları ve yapılacakları tam sahiplenmesi ve gerektiğinde her türlü riski alması gerekir. anının yapılanları ve yapılacakları tam sahiplenmesi ve gerektiğinde her türlü riski alması gerekir.
Özellikle dikkatinizi çekmek isterim ki, bu topraklarda bin yıldır var olan ve daha binlerce yıl devam edecek birlikteliğimize fitne ve fesat karıştıracak pek çok girişim olacaktır.
Biz ise, başta Suriye odaklı tehlikeler olmak üzere, bundan sonraki tüm gelişmeleri dikkatle izleyeceğiz ve gerekli uyarıları yapmaya devam edeceğiz.
Hak ve Özgürlüklerin ihyası için fırsat penceresi açılıyor
Şimdi Türkiye’nin önünde, tüm vatandaşlarımızın hak ve özgürlüklerinin ihya edilmesi için yeni bir fırsat penceresi açılmaktadır.
DEVA Partisi olarak, sorunların meşru demokratik siyaset zemininde çözülmesi ve insan haklarına dayalı bir hukuk devleti hedefine ulaşılması konusunda kararlılığımız nettir.
Bahsettiğim bu diyalog zemininin Türkiye’nin dört bir yanına yayılmasını umuyorum.
Biz ilk günden beri bunun için çalışıyoruz.
TÜRKİYE İÇİN ÇALIŞIYORUZ
Birbirine kenetlenmiş, hiçbir ayrımı kabul etmeyen bir Türkiye için çalışıyoruz.
Fatih ile Harbiye’nin, Üsküdar ile Şişli’nin; Konya’yla Balıkesir’in; Hakkari’yle İzmir’in bir olduğu, birlik olduğu bir Türkiye için çalışıyoruz.
Öte yandan bakıyoruz ve üzülüyoruz:
Silahtan, çatışmadan, savaştan beslenenleri görüyoruz.
Devir siyaset üretme devri
Hamaset yaparak, bu topraklara düşmanlık ekerek, kendisine siyasi çıkar sağlamak isteyenleri görüyoruz.
Onlara sesleniyorum: Artık devir siyaset üretme devridir, siyaset üretme!
Ya siyaset üreteceksiniz; ya da bu milleti ayrıştırarak, kutuplaştırarakkazdığınız “siyasetsizlik” çukurundayok olacaksınız.
Tarihi fırsatı kaçırmayalım
TÜRKİYE İÇİN FIRSAT ALANI
1 Ekim süreci sorunsuz ilerlerse, şüphesiz Türkiye için bir fırsat alanı açılacaktır.
Fakat; çok daha büyük bir tarihi fırsatı göz göre göre kaçırıyoruz, buna da çok üzülüyoruz.
Batı’da pek çok ülke, Gazze’deki soykırımına ortak olarak, insan haklarına ve özgürlüklere dayandırdığı ahlaki üstünlüğünü kaybetti .
Pek çok ülke şu anda kendi siyasi krizleriyle boğuşuyor.
Dünyada büyük bir boşluk oluştu.
Türkiye bu fırsatı kaçıramaz.
Nasıl ki 2008-2009 küresel ekonomik krizden Türkiye güçlenerek çıktıysa;
Nasıl ki Batı’nın imrendiği, Doğu’nun ilham kaynağı haline gelen bir ülke olduysa; şu anda da böyle bir imkan var aslında.
O gün ekonomiyle dillere destan olan Türkiye, bugün de demokrasiyle, hukukla, insan hakları uygulamalarıyla başarı abidesi haline gelebilir.
Ve inanın bu çok kolay gerçekleşir.
Yapılması gereken; muhalefetin üzerindeki siyasi operasyonları derhal sona erdirmek, AİHM ve Anayasa Mahkemesi kararlarını derhal uygulamak ve demokratik bir hukuk devleti olmanın gereğini yerine getirmektir.
Türkiye, gündelik seçim hesaplarından, dar hesaplaşmalardan, bayatlamış mahalle kavgalarından çok daha büyük bir ülke.
Bu büyüklüğümüzü tüm dünyaya gösterebileceğimiz tarihi bir eşikteyiz.
Türkiye, hukukun herkese eşit uygulandığı, her görüşten vatandaşın kendisini mutlu hissettiği bir anayasal demokrasi olmalıdır.
Ve Sayın Erdoğan’a çağrımdır:
Bu tarihi fırsatı kaçırmayın. Sadece kendi çıkarları ve ikballeri uğruna çıkmaz sokaklara rota çizenleri bir kenara bırakın.
Kendi tabanınız dahil, geniş kesimlerin vicdanında yankılanan sese kulak verin.
Siz yapmazsanız, biz gelip yapacağız zaten.
Derdimiz, ülkenin zaman kaybetmemesi.
Derdimiz, insanlarımızın bu ülkeden umudunu yitirmemesi.
Erdoğan çay fiyatını kendisi açıklayamadı
Dün Tarım Bakanlığı Çaykur’un çay alım fiyatlarını açıkladı: 25 Lira 44 kuruş.
Eskiden Rize’de bizzat Cumhurbaşkanı tarafından açıklanan çay fiyatı bu sene bakanlığın sosyal medya hesabından sessizce ve mahçup bir şekilde yayınlandı.
Niçin böyle yaptılar?
ÇAY ÜRETİCİSİNİN YÜZÜNE BAKACAK HALLERİ YOK
Çünkü çay üreticisinin yüzüne bakacak halleri yok.
Çünkü biliyorlar ki, çayın üretim maliyeti zaten kiloda 25 lirayı buluyor. İşçilik dahil maliyet 29 liraya çıkıyor.
Çaykur’un alım yapacağı fiyattaki artış: % 33,89.
TÜİK’in açıkladığı enflasyon ne kadar? % 37,86
Yani, açıklanan alım fiyatındaki artış, resmi enflasyonun dahi altında.
Sizin tarım politikanız bunu mudur arkadaş?
Üretimi desteklemek, üreticiyi desteklemek bu mu?
Bakın bugün Dünya Çiftçiler Günü.
Cumhurbaşkanı yönettiği ülkenin gerçeklerinden haberdar değil.
Hep diyoruz ya, o eski Erdoğan yok artık.
Milletle bağını kopardı, sırtını halka döndü.
Durmadan gençlere parmak sallıyor.
İkide bir gençlere “Neden evlenmiyorsunuz?” diye soruyor, fakat sonrasını dinlemiyor.
Gençler “Geçinemiyoruz” diyor;Erdoğan duymuyor.
Gençler “Kiralık ev dahi bulamıyoruz, bir ev döşemek; kirasıyla depozitosuyla dünyanın parası” diyor; Erdoğan duymuyor.
Sayın Erdoğan, gençlere bir kulak verin ya.
Siz bu ülkede, en temel ihtiyaç olan karın doyurmayı, barınmayı bir lüks haline getirdiniz.
Sayenizde gençler, ailelerinin ev kirasına destek olmak için çalışıyor;kendilerine ayrı bir hayat kuramıyorlar.
İşte dün rakamlar açıklandı:
2024’de doğan bebek sayısı 937.000’e düşmüş.
Bir zamanlar yılda 1.350.000 bebek doğuyordu bu ülkede.
Kadınların doğurganlık hızı, tarihi en düşük oranda: 1,48
Bu rakam Avrupa’daki 8 ülkeden daha düşük.
Bir de gençlere destek paketleri sunuyorlar:
“İlk çocuk için tek seferlik 5 bin TL yardım veriyoruz” diyorlar.
Sayın Erdoğan, siz insanlarla dalga mı geçiyorsunuz ya?
Çocuk bezi kaç para olmuş haberin var mı? Ben biliyorum çünkü uzmanlık alanım.
Sizin aklınız belli ki paramızınbereketli olduğu eski günlerdekalmış.
Size hatırlatayım:
Türkiye, ekonominin liyakatli kadrolarla yönetildiği o eski Türkiye değil.
Türkiye, emeklilerin maaşlarıyla yurt dışı seyahati yaptıkları; gençlerin evsahibi, araba sahibi oldukları o eski Türkiye değil.
< Barınma enflasyonu %74 >
< Eğitimde enflasyon %79 >
Gençler aile kuramıyor, sebebi belli:
Sebebi sizsiniz siz! Başka sorumlu aramayın.
Türkiye’de okuyup çalışarak, alın teriyle ev almayı imkânsız hale getirdiniz.
Türkiye’de alın teriyle çalışarak kira ödemeyi imkânsız hale getirdiniz.
Bu ülkeyi, gençlerin yarınlara dair umut besleyemediği bir ülke haline getirdiniz.
Gençlerin, “itirazım var” dediğinde kendisini hapiste bulduğu bir ülke haline getirdiniz Türkiye’yi.
Sayın Erdoğan;
Milletin iradesini susturamazsınız.Gençlerin sesini kıstıkça onlar daha da yüksek sesle konuşurlar.
Adalet talebi, baskı altına alındıkçabüyür.
Demokrasi talebi, bastırdıkça büyür.
Siz hala anlamadınız mı?
Bu ülke artık korku duvarlarını yıkıyor.
Ve yıkılan bu duvarlar altında kalacak olan siznolacaksınız, tarih de çok uzak değil .
Genç kardeşlerrim, bu düzeni değiştireceğiz
Genç Kardeşlerim;
Biliyorum öfkelisiniz;
Demokrasi ve adalet talebiniz yok sayılıyor.
Ama umutsuzluğa kapılmayın. Bizim lügatımızda umutsuzluğa yer yok.
Çünkü biz biliyoruz ki, bu ülkenin gençleri ne zaman ayağa kalksa, tarih yeniden yazılır.
Bu düzen değişecek.
Kendini milletten üstünde görenler gidecek, milletin ta kendisi yönetime gelecek.
Unutmayın, bu ülkenin asıl sahibi sizlersiniz.
O sandıklar sizin için kuruluyor.
Yarınlar sizin ellerinizde şekilleniyor.
Gençler yarınlar değil bugünümüzdür .
Biz, gençlerin göç etmek zorunda kalmadığı, fikrini söylediği için yargılanmadığı, kendilerini bu toprağa ait hissettiği bir Türkiye inşa edeceğiz.
Üniversitelerin baskı altında olmadığı,fırsat eşitliğinin sağlandığı bir ülkeyi birlikte kuracağız.
Bu yüzden size düşen, karamsarlığa değil, cesarete sarılmak…
Biz buradayız, yanınızdayız.
Ve sizlerle birlikte omuz omuza yürümeye hazırız.
Çünkü biz, demokrasiye inanan, bu ülkeyi seven, milyonlarca insanız.
Ve unutmayın:
Zulmün karşısında susan değil,adaletin yanında duran kazanır.
Biz kazanacağız inşallah.
Adaletle, demokrasiyle, özgürlüklerle kazanacağız.
Genç Kardeşlerim,
Biz bu ülkeyi yorgun ve yozlaşmış iktidarlardan kurtarırken;
beceriksiz ve vizyonsuz bir muhalefete de teslim etmek istemiyoruz.
Çünkü milletimiz iki seçenek arasında sıkıştırılıyor:
Biri baskıcı, diğeri hazırlıksız.
Biri kutuplaştırıyor, diğeri yön gösteremiyor.
İşte bizim buna itirazımız var!
Milletimizi iktidar ile ana muhalefet arasında bir tercihe zorlayan bu çarpık siyaset denklemine karşı çıkıyoruz.
Türkiye bu kısır döngüyü hak etmiyor.
Gençlerimiz bu vasatlığa mahkûm değil!
Bu nedenle diyoruz ki:
Artık yeni bir yol var. Yeni bir umut var. (…)
Genç Kardeşlerim,
Gelin, bu çürümüş düzeni birlikte değiştirelim.
Gelin, korkmadan konuşanların,cesaretle üretenlerin, adaletle yürüyenlerin çatısı altında buluşalım.
Gelin, Türkiye’yi birlikte ayağa kaldıralım.
Gelin, umudu yeniden yeşertelim.
Gelin, ülkemizin her karış toprağına adaleti getirelim.
Yeter ki dosdoğru çalışalım, iyi niyetle çalışalım.
Hedefimizden şaşmayalım.
Bu büyük ve güzel ülkemizi hak ettiği yarınlara kavuşturalım.
Daha önce başlardık, yine başaracağız.
Sözlerime son verirken;
19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramımızı şimdiden kutluyor;
Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve yol arkadaşlarını saygıyla anıyorum.
Hepinizi tekrar saygı ve sevgiyle selamlıyorum.
Sağ olun, var olun diyorum.
424 izlenme