E-posta :
  Şifre :
    ► Üye olmak istiyorum
    ► Şifremi Unuttum

TÜRKİYE'Yİ 2 YIL İÇİNDE KİM BÖLECEK?  

Günlerdir, dehşetle izlediğimiz tartışmalar, Türkiye'nin kronik iktidar kavgasının ötesine geçip “dar çevre”ler arasında bir hesaplaşmaya dönüştü... İbrahim Karagül soruyor: Nasıl bir Türkiye hayal ediliyor? Bu ülke, ulusalcıların eliyle mi bölünecek, 'çokuluslu' senaryolarla mı?

27.03.2008 - 09:35
TÜRKİYE Yİ 2 YIL İÇİNDE KİM BÖLECEK?

İbrahim Karagül / Yeni Şafak

Bir siyasi linç kampanyasını andıran AK Part'yi kapatma davası ve Ergenekon soruşturması üzerinden “derin devletle yüzleşme” yaklaşımı arasında Türkiye'nin nasıl bir kamplaşma, hesaplaşma ve kaos ortamına sürüklendiğini ölçebildiğimizi söylemek ne zor! Günlerdir, dehşetle izlediğimiz tartışmalar, Türkiye'nin kronik iktidar kavgasının ötesine geçip “dar çevre”ler arasında bir hesaplaşmaya dönüştü. Kişiselleşti, rant/güç ilişkisine evrildi, yörüngesinden çıktı. Taraflar kendi pozisyonlarından, mevzilerinden hareketle kendilerine misyonlar yükledi. Bu pozisyonları kimin, neyin belirlediği konusunu dikkatli düşünmekte yarar var.

Devlet üzerinden, Ak Parti üzerinden, “başkaları” mı hesaplaşıyor? İzlediğimiz yıkıcı süreç, hem “devlet iktidarı”nı hem de siyasi iktidarı tüketir hale geliyorsa, burada “kazançlı çıkan kim/kimler” gibi can alıcı bir soru sorma ihtiyacı doğuyor. Sokaklarda “karşıtlarını boğazlama” gibi keskin tepkileri sahiplenenlerin, “kavga”nın niteliğini tam olarak anladıklarını söylemek oldukça zor. Çünkü şu anki sürecin onları, “bütün direnci kırılmış bir toplum”un bireyleri, grupları haline getireceği bir gerçek.

Bu dönemin nasıl bir tehlike barındırdığını, “herkese zarar verecek” bir hal aldığını, hassasiyetini doğru algılayanları anmak gerekiyor. Mesela Nuray Mert'in “Ortadan konuşmak” başlıklı yazısı bunlardan biri. 20 Mart'ta yayınlanan yazının üzerinden bir hafta geçti. Ancak bir hafta sonra, sivil toplum kuruluşları ortak bir sağduyu çağrısı yayınladılar. Başbakan Tayyip Erdoğan'ın “böyle bir ortak aklın oluşması sürecine öncülük etmeye de hazırız” sözleri, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün muhalefet liderlerini Çankaya'ya çağırması, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Köksal Toptan'ın benzer açıklamaları ve birçok çevreden gelen sükunet çağrıları “ortadan konuşma”nın önemini bir kez daha hatırlattı bize.

İktidar partisine yönelik kapatma davası bir çılgınlık. Çetelerden medet ummak bir başka çılgınlık. Darbelere, müdahalelere zemin hazırlayan iktidar paranoyası Türkiye'nin en temel sorunu. Ancak, krizin başka bir aşamaya geçtiğini geç görebildik. Merkez'deki kavganın taraftarları tokuşturmasının dışında, bu sefer taraftarların merkezi keskin bir kavgaya sürüklemeye çalıştığını zor anladık ya da hâlâ anlayabilmiş değiliz. “Tarafların, taraftarların” aslında neyin tarafı olduğu konusunda benim kafam giderek daha da karışıyor, bunu belirtmeliyim.

Bahçeşehir Üniversitesi Rektörü Deniz Ülke Arıboğan'ın “ürkütücü gerçek” olarak niteleyebileceğimiz şu sözlerini dikkatle okumakta fayda var:

“Türkiye'de bir devleti oluşturan bütün bacakların kırıldığını görebiliriz. Erklerin en kuvvetlisi diye tanımlanan yargı sistemi şaibe altında, siyasallaşmış ve iflas etmiştir. Yasama yani Meclis üzerinde kapatma gölgesi var. Başbakan ve AK Parti'nin 71 kişilik en önemli kadrosunun tasfiyesi söz konusu. Devletin hukuk sistemi, Meclisi, hükümetinin iflası orduyu da kıpırdayamaz duruma getirmiştir. Devlet de çökmek üzeredir. Böyle bir çöküşten ise kaos ve askeri darbe beklenir. Bu durumda da Kürt devletinin kurulması anormal derecede kolaylaşır. Eğer devlet kendi içinde çatışmaya giderse, Türkiye'nin bölünmesi ve Kürt devletinin kurulması 2 yıl sürmez.”

“Şu an devleti ve toplumu bir arada tutan bütün ayaklara yönelik doğrudan bir saldırı var” diyen Arıboğan'ın şu uyarısını ciddiye alalım: “Türkiye zannediyor ki, bir temizlik yapılıyor. Türkiye'de böyle bir şey yok. Türkiye'de çok ciddi bir uluslararası operasyon var.”

Şimdi, kapatma davasına ilişkin Anayasa raportörü'nün olası olumsuz kararı, İlhan Selçuk'un “yargı ve orduya da operasyon yapılabileceği” iddiası, darbe özlem ve hazırlıkları, demokrasi ve özgürlük söylemleri, Türkiye'yi savunmayı bir takım çetelerle ilişkiye indirgeyen kasıtlı kampanya, “çokuluslu” bölge ve Türkiye hesapları, suikast senaryoları, ölüm tehditleri, 'akıllı olması gerekenler'in tahrikleri, sokaktaki kamplaşma.. Adeta herkesin elinden ve dilinden kan damlıyor!

Sağduyu, sükunet çağrılarının birkaç gün içinde etkisini yitirmesinden endişe ediyoruz doğrusu. Nasıl bir Türkiye hayal ediliyor? Bu ülke, ulusalcıların eliyle mi bölünecek, 'çokuluslu' senaryolarla mı? Herkesin hesaplarını bir kez daha kontrol etmesi lazım. Çünkü bu çöküşün altında hepimiz kalacağız. Kimlerin kazanacağını söylemeye gerek var mı!...

YORUMLAR
Toplam 2 yorum var, 2 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.
Üye girişi yapmadınız. Misafir olarak yorum ekleyebilirsiniz. Üye olmak için tıklayın.
  Yorumcuların dikkatine…

İmlası çok bozuk,
Büyük harfle yazılan,
Habere değil yorumculara yönelik,
Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan,
Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren,
Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen,

yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR.
ercan 12 Mart 2008 Çarşamba 

talat bey bizim başkanımız hiçbir zaman güç peşinde koşmaz,eğer bizim başkanımız güç peşinde koşsaydı türkiyenin başbakanı,dünyanın en zengini olurdu ama cem uzan şahsi çıkarlarını üstün tutmadığı için bu durumlara düştü.ölümü kadar cem uzanın arkasındayım

Yorumu oyla      18      10  
Sedat 11 Mart 2008 Salı 

İnşallah başarılı olurlar çünkü mesele cok derin ve büyüktür vede ne yazıkki akp ve akpliler işin farkında değiller....

Yorumu oyla      18      10  
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Türköne Konuşuyor: Eşimle Aram Kötü Olursa, Ak Parti'ye Muhalefet Ediyorum… MİT İşe Yaramaz, İlhan Selçuk Faşist, Çatlı Arkadaşımdı... Türkeş Bana Komünist Derdi…
Zaman’dan başka gazetede yazmam… Çok yakında medya savaşı çıkacak… Milliyetçilik ...
Cem Uzan Turktime'a Konuştu: Beni Kesebilirsin, Öldüerbilirsin ama Bana İnananlara İhanet Ettiremezsin!!!
Genç Parti Genel Başkanı Cem Uzan Türk Basınında evinin kapılarını ilk ...
MENDERES TURKTİME'A KONUŞTU! : “AĞAR, DEMOKRASİNİN YANINDAN BİLE GEÇMEMİŞTİR!”
Sağ siyasetin patent sahibi ve DP’nin biyolojik ve siyasi varisi Aydın ...
 
BAŞÖRTÜSÜ ÖZ DEĞİL, SEMBOLDÜR!
(TURKTİME-ERSİN TOKGÖZ) 5 bini aşkın üyesi ile Türkiye’nin ...
Emin Çölaşan Turktime'a Konuştu
(ÖZEL-TURKTİME) Türk basının usta kalemi, Hürriyet Gazetesi yazarı Emin ...
İŞÇİ PARTİSİ HARDDİSKLERİ TUTUŞTURMUŞ
İşçi Partisi Genel Sekreteri Nusret Senem, polisi şaşırtmak için ANKA ...
 
İSTANBUL'DA MESAİ SATTLERİ DEĞİŞİYOR
Valilikten yapılan yazılı açıklamada, 30 Marttan itibaren ülke genelinde ...
RUS LİDERDEN İLGİNÇ ÖNERİ: AB VE ABD’DEN TÜRKİYE’YE FAYDA YOK… GELİN RUSTURAN’I KURALIM!
Rus lider Jirinovski, NATO, ABD ve AB'den Türkiye'ye fayda gelmeyeceğini ...
'GÜL'ÜN DAVETİNİN İÇ SİYASETLE İLGİSİ YOK'
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'le yarın yapacağı ...
 
SOSYAL MEDYADA TAKİP ET
FACEBOOK'TA TURKTIME
TWITTER'DA TURKTIME
 
KATEGORİLER
FOTO GALERİ
VİDEO GALERİ
ETİKETLER
  •KÜNYE
  •İLETİŞİM
  •REKLAM
 
 
  •Güncel
  •Siyaset
  •Dünya
  •Medya
  •Magazin
  •Spor
  •Kültür
  •Sağlık
  •Ekonomi
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
Güney Kore
big ben
sanayi
Melo
Ergenekon
Dinamo Kiev
Ömer Demir
Eurolague
Lise