Talat'tan Hristofyas'a Jet Yanıt  ALLAH KOLAYLIK VERSİN!

Doğu-Batı safsatalarını bir kenara bırakalım; öncelikle bu ülke kendi kendine yetebilmeyi başarabilmelidir... Bunun için insan gücümüz de, kaynaklarımız da vatan millet sevgimiz de var... Tek eksiğimiz helva yapmasını becerebilecek yönetim... Ayrıca doğu ya da batı ne demek ki?.. Ülke menfaatleri neyi gerektiriyorsa onun gereği yapılır... Zaten hep doğuya ya da hep batıya gidin, yine aynı ülkelerle karşılaşacaksınız... Dünyanın da insanlarının da yanar döner yuvarlak olduğunu unutmayalım...

Eee işte söylediğin iki dönüm noktasında da özal var,birisinde bürokrat,diğerinde siyasetçi.ben de onu diyorum.Şu cemaat muhabbetiyle de kendinizi kandırmayın,onların en büyüğü ve blok olarak oy kullananı Alevilerdir,ve her daim CHP seçmenidirler.Diğer bütün cemaatler belli bir siyasetçiyi desteklemez,pragmatisttir.Her daim yöneldikleri parti değişir,aleviler hariç.Bunların benzeri batı demokrasilerinde de bolca vardır.Yani demokrasiye aykırı da değildir.Ben blok oy verdiklerine de inanmıyorum..

Sayın Özay Atay, Türkiye'den çıkıp, biraz objektif dünya gözüyle bakarsan, senin 1960'larda belirttiğin kesimle, şu an desteklediğin kişilerin arkasında aynı gücün olduğunu anlarsın. Burada kişiler önemli değil, üretilen fikirler, düşünceler, ideolojiler aynı yere hizmet ediyor. Bizler sadece, bu ideolojilerin hizmetkarlığını yapıyoruz. Kapitalizmin kurucuları, Karl Marx, hatta Osmanlı'daki tarikatları ortaya çıkaranların aynı soydan geldiklerini görürsün....

Türkiye Cumhuriyetinin, dış dünya ile bütünleşmesi ile ilgili 2 önemli dönüm noktası vardır. 1) 24 Ocak 1980 kararları 2) 1989 32 sayılı TL kararı. 1989'da ekonomi tamamen libarelleştirildi, fakat vatandaş tam tersine dünya ile bütünleşmesi değil, cemaatleştirildi. Çünkü, hür vicdan ve düşünceye sahip bir toplumumu yoksa, cemaat kültürüne sahip bir toplumumu yönetmek daha kolay.Cemaat önderleri yönetildiğinde, arkasında sadece itiat eden önemli bir kitle var

Haa unutmadan kamyonlarıyla insan kaçakçılığı ve uyuşturucu nakli gibi işlere karışan bir kısım kamyoncunun da bu işte sorumluluğu vardır.Hadi onlar bu davayla kendi günahlarını temizlediler kabul edelim.(Eyvah şimdi kamyoncular başlar saldırıya)Dürüst çalışanları tenzih edelim..

biz hala jöntürk kafasıyla bakıyoruz avrupalıya aval aval.ama onlar o kadar hassas ki bizim için,en küçük bir kıpıtıyı bile gözden kaçırmıyor inceden inceye tahlile tabi tutuyorlar.bize biz olduğumuzu unutturmaya çalışanlar utansın! bir ingiliz m.vekili şöyle diyordu tv.de,"sovyetler yıkılıpta türk devletler ortaya çıkınca gerçekten çok korktuk.ama çok sonra anladık ki korkulacak bir şey yokmuş"diye! avrupalının gözünde biz korkulacak milletiz.onun için etrafımızı korku duvarlarıyla örüyorlar!

ve turist olarak dolaşmaya başladıkça bu durum düzelir.Senin ülkenden bir bahaneyle yurt dışına çıkan,orada kaçak kaldığı sürece,ülkendeki farklı siyasi görüşteki yada teröre bulaşmış insanlar oraya iltica ettikçe sittin sene düzelmez.Unutma ki Kamyoncuların açtığı dava bireysel dava açma hakkının olduğu bir konudur.O davanın açılmasına yönelik mahkemenin yargı yetkisini tanıdığı için Özal2a az hakaret edilmemiştir.Bu işte iki masum varsa onlar da senin suçladıklarındır..

Cuntaların ve vesayetin bekçilerinin,ufku Türkiyede ipleri nasıl elimde tutarımla sınırlı olanların günahıdır bu.Özal'la kırılmaya başlamış,Türkiye dünyayı tanıdıkça,geliştikçe azalacaktır.Senin askerin zırt pırt muhtıraya darbeye soyunduğu müddetçe avrupa ve ABD kamuoyunda da böyle algılanacaksın.Hani bu süreçte iki tane ülkenin saygınlığına katkısı olan Özal ve AKP'ye diğerlerinin günahını yıkmak için ancak çelik gibi önyargıya sahip olmak gerekir.Türkler dünyayı işçi olarak değil de işadamı

Analizci arkadaş,senin analizler tamamen yanlış.Bu ülkenin pasaportunu o hallere düşürenlerin sorumlusunu arayacaksan 1960'dan başlayacaksın.Hangi avrupa ülkesi darbelerin,cuntaların,iç çatışmanın olduğu milletin fakirliğe ve cehalete terkedildiği bir ülkeye ve onun pasaportuna saygı gösterir.1970'lerde kamyonlarla kaçak işçi olarak akın akın avrupaya giderse senin vatandaşın onlar o pasaporta saygı duyar mı?Solcusu,kürdü bir sürü siyasi iltica varsa adamlar seni sorun olarak görmez mi?

Bir kişinin çok iyi akademisyen olması, o kişinin uluslarası alanda başarılı olacağınıda göstermez. sayın, Gül ülkesini AB'ye şikayet eti, biz de onu ödüllendirip dışişleri hatta cumhurbaşkanı yaptık. Davutoğlu çok iyi bir insan olabilir, fakat bu ülkenin artık vizyon sahip liderlere, diplomat ve siyasetçilere ihtiyacı var. Cemaat zihniyetiyle de, vizyon kazanılmaz, sadece bağnazca itiat olur. Hiç yurt dışına çıkmayan insanlarda, yurtdışında sıradan insanların karşılaştıkları sorunları anlamaz