Süt Projesi'nden Büyük Katkı! 80 Milyon Lira Gelir Elde Edildi!

Yörük, okul sütü projesine ilişkin AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, SETBİR olarak destek verdikleri projenin devlet politikası olmasını istediklerini belirtti.

Projenin çocukların vücut ve beyin gelişimleri açısından çok önemli olduğunu, sağlıklı nesillerin yetişmesine katkısı olacağını ifade eden Yörük, ”Bu projenin her yıl sürdürülmesi çocuklarda süt içme alışkanlığının kazandırılmasında çok önemli. Projeye sadece süt arzının fazlalığını alma noktasında bakılmamalı” dedi.

Yörük, projenin ekonomiye katkısına ilişkin de şunları söyledi: "Süt dağıtımının başladığı 20-25 günde ekonomiye 75-80 milyon lira katkısı oldu. 26 hafta süren öğretim süreci dikkate alındığında yıllık ekonomiye katkısı 450-475 milyon lira olacak. Bununla beraber sütün fazlalığını absorbe etme adına da iyi bir adım oldu. Kişi başı süt tüketimini artırmak için küçük yaşta bu alışkanlığı kazanmak çok önemli. Türkiye’de kişi başı tüketilen süt miktarı yılda 25-26 litre. Bu miktar AB’de 80-85, ABD’de 100, Avustralya’da 104 litre. Bizim tüketim miktarımız AB ve ABD’den 4’te bir daha düşük. Ciddi anlamda çocuklarımıza süt içme alışkanlığı kazandırmamız gerekiyor.”

"Süt fiyatları normal seyrinde devam edecek”

Yörük, mayıs ayında oluşan süt fazlalığı absorbe edildiği için, fiyatların normal seyrinde devam edecek gibi göründüğünü ve şu anda Türkiye genelinde belirlenen bir fiyat bulunmadığını ifade etti.

Sütün litre fiyatının Marmara, Trakya ve Ege’de 80 kuruş olduğuna, Konya, Antalya, Adana ve Burdur gibi bölgelerde ihale sistemi zayıf olduğundan fiyatların arz ve talebe göre değiştiğine işaret eden Yörük, şunları kaydetti: ”Bizim isteğimiz Türkiye genelinde bir ihale sisteminin olması. Türkiye genelinde tek ihale olsun, ama bölgesel de farklılıkları olsun. Konya bölgesinin süt kalitesine göre farklılığı olsun. Bu sistemde litre bazında fiyatlandırma değil, yağ ve protein kalitesine göre fiyatlandırma çalışmasının başlatılmasını bakanlıktan talep ediyoruz.

Sütü litre bazında fiyatlandırma yapıp yağ ve proteine göre fiyatlandırma yapmazsanız, ülkenin belli yerlerinde ihaleli sistemi baz alırsanız, bu sefer ihalesiz yerlerde, üretici örgütlerinin az olduğu yerlerde bu kırılım başlarsa, Türkiye geneline sahip bir fiyat politikasını elinde tutma şansını bulamayız. Burada sistematik bir düzenlemenin getirilmesi gerekiyor. Genel bir fiyat olur. Onun altında süt fiyatı olmaz. Ama yağ ve protein kalitesi yüksek sütün fiyatı bunun üzerinde olur. Bu konuda gerekli düzenlemelerin yapılması gerekiyor.”

”Türkiye’de çocuklar süt yerine kola içiyor”

Türkiye’de 2 bin 436 işletmenin süt ve süt ürünleri ürettiğini, yılda 13-14 milyon ton süt üretimi bulunduğunu anlatan Yörük, toplam üretimin yüzde 52’sini oluşturan 7 milyon 73 bin ton sütün sanayide işlendiğini, yüzde 40’ı oluşturan 5 milyon 438 bin ton sütün üreticiler tarafından evlerde tüketildiğini, yüzde 8’i oluşturan 1 milyon 88 ton sütün de buzağı beslenmesinde kullanıldığını dile getirdi.

Sanayide işlenen sütün 3 milyon 113 bin tonunun (yüzde 44) peynire işlendiğini söyleyen Yörük, 1 milyon 510 bin tonunun (yüzde 21) yoğurt üretiminde, 1 milyon 164 tonunun da içme sütünde kullanıldığını kaydetti.

Yörük, sanayide kullanılan sütün 912 bin tonunun (yüzde 12,9) süt tozuna, 353 bin 134 tonunun (yüzde 5,1) ayrana işlendiğini ifade etti.

Toplam süt ürünleri üretiminin 988 bin 599 tonunun peynir, 2 milyon 428 bin tonunun yoğurt, 2 milyon 62 bin tonunun da içme sütü olduğunu anlatan Yörük, peynir ve ayran üretiminin gerisinde kalan içme sütünün ilk sırada yer alması gerektiğini söyledi.

Yörük, ”Türkiye’de çocuklar süt yerine kola içiyor. Avrupa’da ise 15 yaşındaki öğrenci öğlen yemeğinde çilekli süt içiyor. Türkiye’de ancak bu şekilde olursa kişi başına süt tüketimini artırırız. Yoksa ’hadi süt için’ dediğimizde hemen bu olmuyor” diye konuştu.

Şu anda arzda sıkıntı olmadığına, mayıs ayındaki bolluktan sonra ağustos ve eylül aylarında mevsimsel düşüşler olduğuna işaret eden Yörük, ancak süt arzında her yıl belli oranda artış olduğunu, önümüzdeki dönem için de bir sıkıntı bulunmadığını kaydetti.